Tekrdağ Ceza Kararları - Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/24729 Esas 2016/1847 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/24729
Karar No: 2016/1847
Karar Tarihi: 18.02.2016

Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/24729 Esas 2016/1847 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Sanık ile katılanın akraba olduğu ve babalarından kalan arazinin mirasıyla ilgili bir muvafakatnamenin düzenlendiği, sanığın burada katılanın yerine imza attığı ve muvafakatnamenin sahte olduğu iddiasıyla nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılandığı davanın mahkeme sonucu beraat kararıyla sonlandığı belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın özel belgede sahtecilik suçunu işleme kastının bulunmadığı ve nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdiği ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri; Türk Ceza Kanunu'nun 39. ve 157. maddeleridir. Türk Ceza Kanunu'nun 39. maddesi, suçun işlenmesi sırasında kişinin kastının varlığını, Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesi ise özel belgede sahtecilik suçunu düzenlemektedir.

15. Ceza Dairesi 2013/24729 E. , 2016/1847 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ile katılan ..... kardeş olup, vefat eden babalarından 200 dekar arazinin miras olarak kaldığı, sanık ..... katılan ...... yerine imza atmak suretiyle özel belge niteliğindeki muvafakatnameyi düzenleyip köy muhtarına imzalatarak ......... sunduğu, akabinde doğrudan gelir desteği alarak nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın özel belgede sahtecilik suçunu işleme kastının bulunmadığı ve nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 18.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.