8. Hukuk Dairesi 2012/10291 E. , 2012/10483 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... mirasçısı müdahil davacı ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kurşunlu Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 11.05.2011 gün ve 291/228 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi müdahil davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, miras ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki nedenlerine dayanarak dava konusu 101 ada 175 ve 176 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edeni adına tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davacı lehine kazanma koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresinde ölü davacı mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, taksimin kanıtlanamamasına, taşınmazın tapuda ortak muris... adına kayıtlı olmasına göre, yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan 101 ada 175 parsele ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA,
101 ada 176 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 618,23 m2 yüzölçüme sahip bahçe niteliğindeki taşınmaz, 23.08.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmasında, tapu ve vergi kaydına rastlanmadığı, ...’na (tespit malikinin babası) ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığı, diğer mirasçıların paylarını satıp devretmesi nedeniyle tamamı davalı Turhan Ferikoğlu adına tespit edilmiş, tutanağın itirazsız kesinleşmesiyle tespit gibi tapu siciline tescil edilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere ve dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, taşınmazın öncesinin tarafların ortak dip murisleri ...ndan geldiği sabittir. Somut olayda çözüme kavuşturulması gereken husus; çekişme konusu 101 ada 176 parselin satış, bağış, taksim vs yolu ile tamamının davalı Turhan Ferikoğlu’na geçip geçmediğidir.
İspat yükü, hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunan kişiye aittir(09.02.1997 gün 1996/710 E. 1997/72 K. HGK). Olağan olan, murisin ölümünden sonra terekesinin elbirliği mülkiyet şeklinde bütün mirasçılarına veraset belgesindeki oranda intikal etmiş olmasıdır. Az yukarıda da açıklandığı gibi, taşınmazın 16.09.1955 tarihinde ölen tarafların ortak dip murisleri ...’ndan geldiği anlaşıldığına göre; ispat yükümlülüğü, savunmasında, taşınmazın tamamının kendisine ait olduğunu ileri süren davalı ...üzerindedir.
Somut olayda; yerel bilirkişi ve tanıklar; murisin ölümünden sonra mirasçılarının nasıl paylaşım yaptıklarını bilmediklerini, ancak, amcalarının söz konusu taşınmazı davalıya verdiklerini duyduklarını bildirmişlerdir. Soyut nitelikli ve duymaya dayalı beyanlara değer verilerek dava konusu parselin tamamının davalının mülkiyetine geçtiğini kabul etmek mümkün değildir. Ne var ki; dosya arasında bulunan ortak kök muris ... na ait 25.05.2009 gün 133-143 sayılı mirasçılık belgesine ve yargılama sırasında ölen davacı ...’in nüfus aile kayıt tablosuna göre, temyiz itirazında bulunan ...’in miras payı bulunmaktadır. Çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, kök muris ...ndan, ...’e kalan miras payı göz önünde bulundurularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, temyiz itirazında bulunan ...’in yakın muris babası ...’in hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın tamamının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle, davacı mirasçısı ...’in temyiz itirazları yerinde görülerek, usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün 101 ada 176 parsele ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve istek halinde 18,40 TL peşin harcın temyiz eden müdahil davacıya iadesine 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.