Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18468
Karar No: 2015/31506
Karar Tarihi: 09.11.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/18468 Esas 2015/31506 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/18468 E.  ,  2015/31506 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. İŞ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/02/2014
    NUMARASI : 2010/1098-2014/33


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti
    Davacı - karşı davalı, davalıya - karşı davacıya ait özel poliklinikte işyeri hekimi olarak çalışırken, ilaç bedellerinde usulsüzlük yapmakla suçlanıp bu iddia nedeniyle işveren yetkililerince kendisini işten çıkarmakla tehdit edildiğini ve bu sebeple iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, ayrıca iş sözleşmesinde Türk Tabipler Birliği Asgari Ücret Tarifesi"nde yazılı ücretin altında ücret ödenemeyeceğinin öngörülmesine rağmen sürekli düşük ücret ödendiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret farkı ve maddî-manevî tazminat alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti
    Davalı - karşı davacı .. A.Ş. vekili, feshin haksız olduğunu savunarak, asıl davanın reddini, karşı davadaki ihbar tazminatı talebinin kabulünü istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti
    Mahkemece, davacı - karşı davalıya iftira atanlarla ilgili iddia nedeniyle açılan kamu davasının beraat ile sonuçlanıp haklı fesih iddiasının ispat edilemediği, iş sözleşmesindeki hükme rağmen davacı - karşı davalıya tarifedeki ücretin altında ücret ödendiği sonucuna varılarak, asıl davadaki ücret farkı ve yıllık izin ücreti talebi ile karşı davadaki ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz
    Kararı davacı - karşı davalı ve davalı - karşı davacı vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre davalı - karşı davacının tüm, davacı - karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın İş Kanununun 14 üncü maddesinin aksine, 4857 sayılı Yasada ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
    Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür.
    1475 sayılı Yasa döneminde, toplu olarak hareket etmemek ve kanun dışı grev kapsamında sayılmamak kaydıyla 818 Sayılı Borçlar Kanununun 81 inci maddesi uyarınca ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini ifa etmekten, yani çalışmaktan kaçınabileceği kabul edilmekteydi. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 97 inci maddesinde de benzer bir düzenleme yer almaktadır. 4857 sayılı İş Kanununda ise ücret daha fazla güvence altına alınmış ve işçi ücretinin yirmi gün içinde ödenmemesi durumunda, işçinin iş görme edimini yerine getirmekten kaçınabileceği açıkça düzenlenmiş, toplu bir nitelik kazanması halinde dahi bunun kanun dışı grev sayılamayacağı kurala bağlanmıştır.
    Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
    Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin yasa ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanması gerekir (Yargıtay 9.HD. 18.1.2010 gün, 2008/14546 E, 2010/193 K.).
    4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır (Yargıtay 9. HD. 16.7.2008 gün 2007/22062 E, 2008/16398 K.).
    İşçinin ücretinin işverenin içine düştüğü ödeme güçlüğü nedeniyle ödenememiş olmasının sonuca bir etkisi yoktur. İşçinin, ücretinin bir kısmını Yasanın 33 üncü maddesinde öngörülen ücret garanti fonundan alabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan kaldırmaz.
    Bireysel veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan aynî yardımların yerine getirilmemesi de (erzak ve kömür yardımı gibi) bu madde kapsamında değerlendirilmeli ve işçinin “haklı fesih” hakkı bulunduğu kabul edilmelidir.
    İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da Dairemizin 1475 sayılı Yasa döneminde istikrar kazanmış olan görüşü, 4857 sayılı İş Kanunu döneminde de devam etmekte olup, sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkânı vardır (Yargıtay 9. HD. 18.1.2010 gün, 2009/24286 E, 2010/74 K.).
    Somut olayda davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacıya ait özel poliklinikte, tam zamanlı belirsiz süreli iş sözleşmesi ile 24.08.2004-27.09.2010 arasında işyeri hekimi olarak çalışmıştır.
    24.08.2004 tarihli bireysel iş sözleşmesinde, “ Aylık ücret net 3.133 TL"dir. Ancak Türk Tabipler Birliği"nin asgari ücret tarifesinde yazılı miktarın altında ücret ödemesi yapılamaz.” hükmü bulunmaktadır. Davacıya ödenen en son ücret net 5.111 TL"dir. Tarifede yazılı olan miktar ise net 7.091 TL"dir. Mahkemece, davacının ücret farkı talebi kabul edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya içeriğine göre, iş sözleşmesi, davacı tarafından, sözleşmede kararlaştırılan miktarın altında ücret ödemesi yapılması ve reçetelerde usulsüzlük yapmakla suçlanıp kendisine iftira atılması sebebiyle İş Kanunu"nun 24/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle derhâl feshedilmiştir.
    Mahkemece, iftira suçundan açılan kamu davasının beraat ile sonuçlanıp davacının haklı nedenle fesih iddiasını ispat edemediği sonucuna varılarak, asıl davadaki kıdem tazminatı talebinin reddine, ücret farkı talebinin kabulüne, karşı davadaki ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
    Davacının iftira iddiasını ispat edemediği doğru ise de iş sözleşmesinde yazılı kurala rağmen işverence düşük ücret ödemesi yapıldığı sabittir. Bu nedenle feshin haklı nedenle yapıldığı kabul edilerek, asıl davadaki kıdem tazminatı talebinin kabulüne, karşı davadaki ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi