Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2017/7569
Karar No: 2021/1124
Karar Tarihi: 03.02.2021

Danıştay 6. Daire 2017/7569 Esas 2021/1124 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/7569
Karar No : 2021/1124

DAVACI : …

DAVALI : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU :03.07.2017 tarih ve 30113 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5.maddesinin 8.fıkrasındaki "emsal harici tüm alanların toplamı parselin toplam emsale esas alanının %30 unu aşamaz" ifadesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu hükmün binaların taban alanlarını daralttığı, dikey yapılardan yatay yapılara geçilmesi gerektiği, deprem ülkesi olan ülkemizde özellikle Sakarya'da binaların taban alanlarının geniş tutulmasının yıkılma riskini azaltacağı, aynı yönetmeliğin aynı maddesi 6.fıkrasında "ayrık veya blok nizam olan yerlerde uygulama imar planında açıkça belirlenmemiş ise TAKS %40'ı geçemez. Ancak çekme mesafeleri ile KAKS verilip, TAKS verilmeyen parsellerde, TAKS %60'ı geçmemek şartıyla çekme mesafelerine göre uygulama yapılır." hükmünü getirmiş olmakla geniş tabanlı binalara ön açılmış olmasına karşın iptali istenen %30'u geçemez maddesinin dar tabanlı binaları öngörmekle aralarında anlam ve amaç çelişkisi bulunduğu, bu hüküm ile evin zemin kat balkonlarının yok edilerek 1 ve 2.kat balkonların daraltıldığı, yönetmeliğinin diğer maddelerinde tanınan azami balkon hakkının bu madde ile kullanılamaz hale geldiği, balkon hakkının kısıtlandığı, bu maddede devlet tarafına keyfi ve lüzumundan fazla aşırıya kaçış olduğu, toplum yararının göz ardı edildiği belirtilerek dava konusu düzenlemenin iptali gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Yürürlükteki mevzuat uyarınca, emsal hesabına dahil edilmesi gereken pek çok alanın uygulamada emsal hesabına dahil edilmemesinin, planla öngörülen emsallerin bir değerinin kalmaması ve gizli yoğunluk artışının getirilmesi, emsal harici bırakılan yapı alanlarına bağlı olarak imar planında belirlenen emsalin üzerinde inşaat yapılmasına olanak tanınmasının imar planlarıyla belirlenen yapı yoğunluklarının geçerliliğini ve işlevini ortadan kaldırması, teknik ve sosyal alt yapı alanlarına yük getirmesi, nüfus yoğunluğunu artırması nedeniyle Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde değişikliğe gidilerek, önceki Yönetmeliklerle getirilen emsal dışı ve suistimale açık (balkonların emsal harici olmasından dolayı odanın önce balkon olarak gösterilerek, yerinde oda yapılması gibi) alanların % 30 ile sınırlandırılarak disipline edilmesi ve suistimale açık uygulamaların önüne geçilmesinin amaçlandığı, %30 sınırının normal merdiven, baca, şaft, hava bacası, asansör boşluğu hesaplanmak suretiyle belirlendiği, yapı yüksekliği 21.50 m'nin üzerindeki konutlarda Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe göre normal merdiven dışında yangın merdiveni gerektiğinden, bu merdivenin taban alanında ve yapılan hesaplamalar sonucu %30 emsal hesabı dahilinde kalmasının projelendirme aşamasında sıkıntı olacağı belirlendiğinden, zorunlu olarak yapılması gereken asgari ölçülerdeki 2. merdivenin (yangın merdiveni) taban alanına ve %30 hesaba dahil edilmemesinin hükme bağlandığı, yapılan düzenleme ile plan veya Yönetmelikle belirlenen emsalde herhangi bir kısıtlamaya gidilmediği, aksine, plan veya Yönetmelikle belirlenen emsale en fazla %30 oranında bir ilave emsal artışı getirilmesi imkanı sağlandığı, önceki Yönetmelikte ilave emsal harici alanların oranı % 20 iken, dava konusu düzenleme ile % 30'a çıkarıldığı ve % 30 oranı belirlenirken, her binada 1 normal ve 1 yangın olmak üzere 2 merdiven, 2 asansör, 1 ışıklık, 2 hava bacası ile balkon ve sahanlık için ilave %10 değerinin baz alındığı, yapılan değişiklikler ile yürürlükteki mevzuatta yer almayan pek çok alanın emsal hesabına dahil edilmediği, planla öngörülen emsallerin bir anlamının kalmadığı ve gizli yoğunluk artışı getirildiği, emsal harici bırakılan yapı alanlarına bağlı olarak yapı inşaat alanlarından kaynaklı artışların imar planında belirlenen emsalin üzerinde inşaat yapılmasına olanak tanınması ile imar planlarıyla belirlenen yapı yoğunluklarının geçerliği ve işlevininin ortadan kaldırdığı, yapı inşaat alanlarının giderek artan bölümlerinin planlama ve şehircilik ilkeleri bakımından uygun olmadığı, teknik ve sosyal alt yapı alanlarına yük getirdiği ve nüfus yoğunluğunu artırdığı belirlenen hususların önlenmesinin sağlandığı; dava konusu edilen düzenleme ile, ülke genelinde uygulanmak ve idarelerce değiştirilmemek üzere ortak bir oran getirilerek, yaygın bir uygulama olarak karşılaşılan imar planıyla ya da idare yönetmelikleriyle inşaat emsallerinin örtülü bir şekilde artırılmasına son verilerek ülke genelinde uygulama birlikteliğinin sağlandığı, ayrıca idarelere %30 sınırı içinde kalmak kaydıyla balkon, kat bahçesi, çatı terası vb. ihtiyaç farklılıklarına göre o yörenin mimari proje ihtiyaçları göz önünde bulundurularak kentsel standartlara uygun emsal harici alanları belirleme imkanı tanınarak, yöreye özgü yapılaşma koşullarının oluşturulmasının amaçlandığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu yönetmelik hükümlerinde, yapı içerisindeki bazı kullanımların kat alan kat sayısı (emsal) hesabı dışında tutulduğu açıktır. İmar mevzuatında, uygulama imar planlarında, "yapı nizamı, bina yüksekliği, taban alanı katsayısı, kat alanı kat sayısı veya emsal"i belirleneceği belirtilmiş olup yapı içerisindeki belli kullanımların emsal hesabı dışında tutulması yapı yoğunluğunun denetimini zorlaştıracağı gibi buna cevaz veren bir mevzuat hükmü de bulunmamaktadır.
Bu durumda, yapı içerisindeki tüm kullanımların emsal hesabında değerlendirilmesi gerektiğinden, % 30'luk emsal sınırlandırmasında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ :
Dava, 03.07.2017 günlü, 30113 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5. maddesinin 8. fıkrasında yer alan "22 nci maddeyle veya ilgili idarelerin imar yönetmelikleri ile getirilebilecek emsal harici tüm alanların toplamı; parselin toplam emsale esas alanının % 30’unu aşamaz. " cümlesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin süre itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Sakarya İli, Adapazarı İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı davacıya ait taşınmaz üzerinde yapılmak istenen inşaat için ruhsat verilmesi istemiyle 09.10.2017 tarihinde yapılan başvurunun, saptanan eksikliklerin giderilmesi için iade edildiği, davacı tarafından, iptali istenilen madde hükmü nedeniyle zemin katta yer alan balkonun iptal edildiği ve diğer katlardaki balkon ölçülerinin de küçültülmek zorunda kalındığı, anılan hüküm nedeniyle balkonların daraltılmasından sonra yapı için ruhsat alınabildiği iddialarıyla Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5. maddesinin 8. fıkrasında yer alan " 22 nci maddeyle veya ilgili idarelerin imar yönetmelikleri ile getirilebilecek emsal harici tüm alanların toplamı; parselin toplam emsale esas alanının % 30’unu aşamaz. " cümlesinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, aynı ruhsat başvurusu kapsamında normal merdivenlerin inşaat emsali haricinde tutulamayacağının da belirtilmesi nedeniyle Yönetmeliğinin 5. maddesinin 8. fıkrasında yer alan "normal merdivenler dışındaki" ibaresinin, geçici 3.maddesindeki "01.10.2017 tarihine kadar sonuçlandırmak kaydı ile" kısmının ve 71. maddesinin iptali istemiyle Danıştay Altıncı Dairesi'nin E:2017/7324 sayısına kayıtlı davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yönetmeliğin 5.maddesinin 8.fıkrasında, 22. maddeyle veya ilgili idarelerin imar yönetmelikleri ile getirilebilecek emsal harici tüm alanların toplamının; parselin toplam emsale esas alanının % 30’unu aşamayacağı belirtilmiş, maddenin devamında katlar alanı hesabına dahil edilmeyecek kullanımlara yer verilmiş ve bu kapsamda 30.09.2017 tarihinde maddede yapılan değişiklikle "Sökülür-takılır-katlanır cam panellerle kapatılmış olanlar dahil olmak üzere balkonlar ve açık çıkmalar..."ın katlar alanına dahil edilmeyeceği öngörülmüştür.
3194 sayılı İmar Kanununun 1. maddesinde; bu Kanunun, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlendiği, 3. maddesinde; herhangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı, 20. maddesinde; kuruluş ve kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan veya kendilerine tahsis veya irtifak hakkı tesis belgeleriyle verilmiş bulunan arazi, arsa veya parsellerde yapılacak yapının imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Kural olarak imar parseli üzerinde inşa edilen yapı kütlesinin tamamı, emsal hesabına dahil edilmesi gereken alanlar olup, bu şekilde öngörülen yapı ve nüfus yoğunluğunun, hedeflenen sınırlar içerisinde adil ve dengeli bir biçimde kalması sağlanabilecektir. Diğer taraftan, yapıların niteliğine göre, doğrudan kapalı kullanım alanı olarak değerlendirilemeyecek, ancak sağlıklı yaşam alanlarının teşekkülü için barındırması gereken bazı parçalarının istisnai olarak emsal dışında tutulması mümkündür. Ancak, emsal harici tutulacak alanların bu istisnai halinin gözetilerek, dar kapsamda tutulması, bu suretle yapı ve nüfus yoğunlukları ile bu yoğunluğa hizmet etmek üzere ayrılan teknik ve sosyal alt yapı alanları arasında bulunması gereken dengenin korunması gerektiğinden, emsal dışı alanların sınırlandırılarak disipline edilmesi ve suistimale açık uygulamaların önüne geçilmesi amacıyla tesis edilen düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Olayda, imar parseli içinde tek başına bağımsız bölüm oluşturmasa dahi, ister yapı bütünlüğü içinde ortak alan kullanımı olarak, isterse bağımsız bölümün eklentisi olarak imal edilsin, alan kullanımının artmasına, yapı ve nüfus yoğunluğuna neden olacağı açık olan sökülür-takılır-katlanır cam panellerle kapatılmış olanlar dahil olmak üzere balkonların tamamının emsal hesabında değerlendirilmesi gerektiği, alan hesabına kısmen veya tamamen dahil edilmemesini gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, davacı tarafından, iptali istenilen hükmün emsal harici bu alanların toplamının emsale esas alanın %30'u ile sınırlandırılmaması gerektiği noktasında olması nedeniyle, iddialar madde hükmünün iptalini gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Sakarya ili, Adapazarı ilçesi, …Mahallesi, … pafta, …ada, … sayılı davacıya ait parsel üzerinde yapılmak istenen inşaat için yapı ruhsatı verilmesi istemiyle 09.10.2017 tarihinde yapılan başvurunun, saptanan eksikliklerin giderilmesi için iade edildiği, davacı tarafından, iptali istenilen madde hükmü nedeniyle zemin katta yer alan balkonun iptal edildiği ve diğer katlardaki balkon ölçülerinin de küçültülmek zorunda kalındığı, anılan hüküm nedeniyle balkonların daraltılmasından sonra yapı için ruhsat alınabildiği iddialarıyla Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5. maddesinin 8. fıkrasında yer alan " 22 nci maddeyle veya ilgili idarelerin imar yönetmelikleri ile getirilebilecek emsal harici tüm alanların toplamı; parselin toplam emsale esas alanının % 30’unu aşamaz." cümlesinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 1. maddesinde; bu Kanunun, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlendiği, 3. maddesinde; herhangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı, 20. maddesinde; kuruluş ve kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan veya kendilerine tahsis veya irtifak hakkı tesis belgeleriyle verilmiş bulunan arazi, arsa veya parsellerde yapılacak yapının imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabileceği hükmüne yer verilmiştir.
03.07.2017 tarih ve 30113 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5. maddesinin 8.fıkrasında, "22 nci maddeyle veya ilgili idarelerin imar yönetmelikleri ile getirilebilecek emsal harici tüm alanların toplamı; parselin toplam emsale esas alanının % 30’unu aşamaz. Ancak; 27/11/2007 tarihli ve 2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik gereğince yapılması zorunlu olan, korunumlu ya da korunumsuz normal merdiven dışındaki yangın merdiveninin asgari ölçülerdeki alanı, konferans, spor, sinema ve tiyatro salonları gibi özellik arz eden umumi yapılarda düzenlenmesi zorunlu olan boşluklar ile binaların bodrum katlarında yapılan;
a) Zorunlu otopark alanlarının 2 katı,
b) Sığınak, asansör boşlukları, bacalar, şaftlar, ışıklıklar, ısı ve tesisat merkezi, su deposu, enerji odası, kömürlükler ve kapıcı dairelerinin ilgili mevzuat, standart ya da bu Yönetmeliğe göre hesap edilen asgari alanları,
c) Konut kullanımlı bağımsız bölüm net alanının % 10’unu, ticari kullanımlı bağımsız bölüm net alanının % 50’sini aşmayan depo amaçlı eklentiler,
ç) Ortak alan niteliğindeki mescit ve müştemilatın konutlarda 100 m2’si, konut dışı yapılarda 200 m2’si,
d) Bütün cepheleri tamamen gömülü olmak ve ortak alan niteliğinde olmak kaydıyla; otopark alanları ve 22 nci maddede belirtilen tamamen gömülü ortak alanlar,
bu hesaba dâhil edilmeksizin emsal haricidir." düzenlemesi yer almaktadır.
Yönetmeliğin 5.maddesinin 8.fıkrasında, 22. maddeyle veya ilgili idarelerin imar yönetmelikleri ile getirilebilecek emsal harici tüm alanların toplamının; parselin toplam emsale esas alanının % 30’unu aşamayacağı belirtilmiş, maddenin devamında katlar alanı hesabına dahil edilmeyecek kullanımlara yer verilmiş ve bu kapsamda 30.09.2017 tarihinde maddede yapılan değişiklikle "Sökülür-takılır-katlanır cam panellerle kapatılmış olanlar dahil olmak üzere balkonlar ve açık çıkmalar..."ın katlar alanına dahil edilmeyeceği öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar mevzuatına göre imar parselinde inşa edilen yapı inşaat alanının tamamı, emsal hesabına dahil edilmesi gereken alanlar olup, imar planında öngörülen yapı ve nüfus yoğunluğunun hedeflenen sınırlar içerisinde adil ve dengeli bir biçimde kalması bu koşulla sağlanabilecektir.
Öte yandan, yapının niteliğine göre, doğrudan kapalı kullanım alanı olarak değerlendirilemeyecek ve nüfus yoğunluğunu artırmayacak fakat sağlıklı yaşam alanlarının oluşturulması için barındırması gereken bazı yapı kütlesinin istisnai olarak emsal hesabı dışında tutulması gerekmektedir.
Ancak, emsal hesabı harici tutulacak alanların bu istisnai halinin gözetilerek, dar kapsamda tutulması, bu suretle yapı ve nüfus yoğunlukları ile bu yoğunluğa hizmet etmek üzere ayrılan teknik ve sosyal alt yapı alanları arasında bulunması gereken dengenin korunması gerekmekte olup emsal dışı alanların sınırlandırılarak disipline edilmesi ve suistimale açık uygulamaların önüne geçilmesi amacıyla tesis edilen düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Uyuşmazlıkta, imar parseli içinde tek başına bağımsız bölüm oluşturmasa bile, ister yapı bütünlüğü içinde ortak alan kullanımı olarak, isterse bağımsız bölümün eklentisi olarak inşa edilsin, alan kullanımının artmasına, yapı ve nüfus yoğunluğuna sebep olacağı açık olan sökülür-takılır-katlanır cam panellerle kapatılmış olanlar dahil olmak üzere balkonların tamamının emsal hesabında değerlendirilmesi gerektiği, alan hesabına kısmen veya tamamen dahil edilmemesini gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşılmakta olup davacı tarafından, iptali istenilen düzenlemenin emsal harici bu alanların toplamının emsale esas alanın %30'u ile bile sınırlandırılmaması gerektiği iddiasına dayanması nedeniyle, bu iddianın uyuşmazlığa konu düzenlemenin iptalini gerektirir olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 03/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi