Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/14548
Karar No: 2021/1119
Karar Tarihi: 03.02.2021

Danıştay 6. Daire 2019/14548 Esas 2021/1119 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/14548
Karar No : 2021/1119

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı Denetim Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıda (B Blok İçin), ruhsat ve eki mimari projeye aykırı imalatlar yapılması nedeniyle görev ve sorumluklarını yerine getirmediğinden bahisle 4708 sayılı Kanunun 8. maddesinin (ç) bendi uyarınca 153.231,58-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K: … sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Yapı Denetim Kuruluşları ile Laboratuvarların Faaliyetlerinin Denetlenmesi, İdari Müeyyide Uygulanması ve İdari Para Cezalarının Tahsil Edilmesinin Usul ve Esaslarına Dair Tebliğ'in 7.maddesine uygun olarak yapı denetim hizmet sözleşmesi güncellenerek dava konusu idari para cezasının hesaplandığı, idari para cezasının hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşıldığından temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıda (B Blok İçin), ruhsat ve eki mimari projeye aykırı imalatlar yapılması nedeniyle görev ve sorumluklarını yerine getirmediğinden bahisle 4708 sayılı Kanunun 8. maddesinin 2.fıkrasının (ç) bendi uyarınca 153.231,58-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 31. maddesinin, inşaatın bitme tarihinin, yapı kullanma izninin verildiği tarih olduğuna ilişkin amir hükmüne göre, dava konusu işleme esas yapı denetimi hizmet sözleşmesi kapsamında davacı şirket tarafından üstlenilen işin (dolayısıyla yapının), mezkur yapıya yönelik yapı kullanma izin belgesinin verildiği 01/07/2015 tarihi itibariyla bittiği/tamamlandığı, bu doğrultuda, yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedelinin, anılan tarihe göre güncellenmesi suretiyle belirlenecek bedelin %20'sine tekabül eden tutarın idari para cezası olarak uygulanması gerekirken, Ankara İl Yapı Denetim Komisyonu'nun teklif kararı tarihine göre güncellenerek %20'sine tekabül eden tutarın idari para cezası olarak uygulandığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin yukarıda belirtilen temyize konu kararıyla istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Öncelikle, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 8. maddesinin 4. fıkrasının 4. cümlesinde yer alan "İtiraz üzerine verilen mahkeme kararları kesindir." hükmü nedeniyle temyiz isteminin esasının incelenip incelenemeyeceği hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
... İdare Mahkemesi tarafından 29.06.2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 04.04.2015 tarihli, 6645 sayılı 32.maddesiyle başlığı ile birlikte değiştirilen 8.maddesinin 4.fıkrasının 4.cümlesinde yer alan "İtiraz üzerine verilen mahkeme kararları kesindir." hükmünün iptali istemiyle yapılan başvuru üzerine, Anayasa Mahkemesi'nce verilen 01.10.2020 tarihli, E:2020/21, K:2020/53 sayılı karar ile söz konusu kanun hükmü, "...Kanun kapsamındaki idari para cezalarına dayanak teşkil eden, başka bir ifadeyle kişiye isnat edilen fiiller kabahat niteliğindedir. Dolayısıyla hafif nitelikteki bu isnatların, manevi varlığı bakımından muhatabı üzerinde ağır etki ve sonuçlar doğurmayacağı söylenebilir. Bununla birlikte Kanun uyarınca verilen idari para cezalarının bir kısmının yapı yaklaşık maliyetine göre değişiklik gösteren yapı denetimi hizmet sözleşmesi bedeli esas alınarak ve nispi oranlarla hesaplandığı ve bu cezaların somut olayın niteliğine göre yüksek meblağlara ulaşabildiği görülmektedir. Yüksek meblağlara ulaşabilen idari para cezalarının kişinin malî durumu üzerinde yarattığı etki itibarıyla ağır ve ciddi bir yaptırım olduğu, dolayısıyla ceza niteliği taşıdığı açıktır. Bu itibarla söz konusu idari para cezalarını konu alan yargılamalar suç isnadı kapsamında olup kişinin malî yönden oldukça ağır bir ceza ile karşı karşıya kalması sonucunu doğurabilen bu nitelikteki hükümlerin denetime tabi tutulmasının önemi yadsınamaz.
Kuşkusuz hükmün denetlenmesini talep etme hakkının kategorik olarak Kanun kapsamındaki tüm idari para cezaları hakkında verilen hükümlere karşı bu denetimi talep etme imkânı tanınmasını zorunlu kılan bir yönü bulunmamaktadır. Bu bakımdan özellikle muhatap kitlesi üzerinde yaratacağı ekonomik etki itibarıyla nispeten düşük olarak değerlendirilebilecek miktarlardaki idari para cezalarına ilişkin hükümlerin kesin olması, hükmün denetlenmesini talep etme hakkına yönelik orantılı bir sınırlama olarak nitelendirilebilir. Ancak itiraz konusu kural kapsamındaki idari para cezalarının tümünün bu bağlamda düşük nitelikte olduğu söylenemez.
Yargılamanın makul bir sürede sonuçlandırılması ve usul ekonomisinin sağlanması amacıyla da olsa bu denli yüksek idari para cezalarını konu alan hükümlerin denetime tabi kılınmamasının kişiye aşırı bir külfet yükleyeceği açıktır. Dolayısıyla söz konusu hükümlerin denetime kapalı tutulmasıyla kişiye yüklenen külfet, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılması ve usul ekonomisinin sağlanması amaçlarıyla haklı kılınamaz. Başka bir deyişle belirtilen nitelikteki hükümlerin denetlettirilmesi vasıtasıyla elde edilecek bireysel yarar, makul sürede yargılanma hakkı ve usul ekonomisi ilkesine feda edilemez. Bu itibarla itiraz konusu kural, hükmün denetlenmesini talep etme hakkına yönelik orantısız bir sınırlama getirmektedir." gerekçesiyle iptal edilmiş ve bu karar 17.11.2020 tarihli, 31307 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anayasanın 153. maddesinin son fıkrasına göre, Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlaması nedeniyle temyize konu edilen mahkeme kararının, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 04.04.2015 tarihli, 6645 sayılı 32.maddesiyle başlığı ile birlikte değiştirilen 8.maddesinin 4.fıkrasının 4.cümlesine dayanılarak temyiz talebinin incelenmeksizin reddedilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesince, bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin tümüyle ya da belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiği bilindiği halde, eldeki davaların Anayasaya aykırılığı belirlenmiş olan kurallara göre görülüp çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşecektir.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46. maddesinde: "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir." hükmüne yer verilmiş, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalarda verilen kararlar da temyize tabi kararlar arasında sayılmıştır.
Bu itibarla, 4708 sayılı Kanuna dayanılarak verilen toplam 153.231,58 TL idari para cezasının iptali istemiyle açılan bu davaya ilişkin kararın temyizen incelenmesi aşamasında, Anayasa Mahkemesince iptal edilen 29.06.2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 04.04.2015 tarihli, 6645 sayılı 32.maddesiyle başlığı ile birlikte değiştirilen 8.maddesinin 4.fıkrasının 4.cümlesi ile getirilen hükmün, yargılama sırasında uygulanmasının, diğer bir ifadeyle yürürlükte bulunmayan Kanun hükmünün derdest davalarda karara dayanak alınmasının usul ve hukuka uygun olmayacağı sonucuna varıldığından, 2577 sayılı Kanunun yukarıda anılan 46. maddesindeki hüküm uyarınca temyiz incelemesi işin esası yönünden görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 03/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X) : 29.06.2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 04.04.2015 tarihli, 6645 sayılı Kanunun 32.maddesi başlığı ile birlikte değiştirilen 8.maddesinin 4.fıkrasında, "İdari para cezasına karşı on beş gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. Bu süre içinde itiraz yoluna başvurulmaması halinde idari para cezası kesinleşir. İtirazlar, zaruret olmayan hallerde evrak üzerinde incelenerek en kısa süre içinde karara bağlanır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir." hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlıkta, Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıda (B Blok İçin), ruhsat ve eki mimari projeye aykırı imalatlar yapılması nedeniyle görev ve sorumluklarını yerine getirmediğinden bahisle 4708 sayılı Kanunun 8. maddesinin (ç) bendi uyarınca 153.231,58-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işleminin tesis edilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görülmüştür. Mahkemenin karar verdiği tarihte 4708 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen idari para cezalarına ilişkin işlemlere karşı açılan davalarda miktar gözetilmeksizin mahkeme kararlarının kesin olduğu, anılan kararlara karşı hem istinaf hem de temyiz yolunun kapalı olduğu anlaşılmaktadır.
Anayasa Mahkemesi'nce verilen 01.10.2020 tarihli, E:2020/21, K:2020/53 sayılı karar ile söz konusu kanun hükmü iptal edilip,17.11.2020 tarihli, 31307 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmasıyla da yürürlüğe girmiştir.
Anayasa'nın "Anayasa Mahkemesinin kararları" başlıklı 153. maddesinde; Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının kesin olduğu, iptal kararlarının gerekçesi yazılmadan açıklanamayacağı, Anayasa Mahkemesi'nin bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemeyeceği, kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümlerinin, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, gereken hallerde Anayasa Mahkemesi'nin iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabileceği, bu tarihin, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemeyeceği, iptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlayacağı, iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, Anayasa Mahkemesi kararlarının Resmi Gazetede hemen yayımlanacağı ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa Mahkemesince yukarıda belirtilen "itiraz üzerine verilen kararlar kesindir" hükmü 01.10.2020 tarihli kararıyla iptal edilmiş ve anılan iptal kararı 17.11.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmasıyla yürürlüğe girmiş olup, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği yolundaki Anayasa hükmü dikkate alındığında, dava konusu işlemin tesis edildiği ve uyuşmazlığın çözümüne ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre yasa yollarının uygulanması gerekmektedir.
Bu durumda, kararın verildiği tarih itibarıyla ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı kesin olduğundan, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun işin esasının incelenerek reddine ilişkin İdari Dava Dairesince verilen kararın kaldırılması ve istinaf isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Dairemiz kararına katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi