17. Hukuk Dairesi 2013/11470 E. , 2015/915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu davacı ..."nin eşi, diğer davacıların babası karşı araç sürücüsü ..."in vefat ettiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte davacı ... için 47.775,69 TL, davacı ... için 835,64 TL, davacı ... için 7.479,73 TL, davacı ... için 3.565,21 TL ve davacı İsmail için 1.621,28 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, zarar bedeli ödendiğinden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-) Davalı vekilinin davacılar ... ve ... yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle HUMK.nun 427. (HMK 341 ve 361.) maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2013 tarihinden itibaren 1.822,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Somut olayda, mahkemece davacı ... için 835,64 TL, davacı ... için 1.621,28 TL tazminata karar verilmiş olup, temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden bu davacılar yönünden verilen hüküm kesin niteliktedir.
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalılar vekilinin anılan davacılar hakkındaki temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2-) Davalı vekilinin diğer davacılar yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-) Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2918 sayılı KTK"nun 99 ve ZMSS Genel Şartlarının B.2.maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
Dosya kapsamından, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun bir müracaat yapılıp yapılmadığı anlaşılamamasına karşın, tazminat hesabı yönünden 16.1.2012 tarihinde aktüer bilirkişi raporunun düzenlendiği anlaşıldığından, davalı sigorta şirketinin bu itibariyle temerrüde düşmüş olacağı açıktır.
Öte yandan, davacılar vekili dava ve ıslah dilekçesinde, hükmedilecek tüm tazminata kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini talep etmiş olup, davalı sigorta şirketi yukarıda açıklandığı üzere 16.1.2012 tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olduğundan, hükmedilen tüm maddi tazminat yönünden bu tarihten itibaren faizle sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı H.M.K.nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle, HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin davacılar ... ve ... hakkındaki temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer davacılar yönünden yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin 3.satırındaki “toplam 61.267,55 TL nin” ibaresinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılarak yerine “16.1.2012 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün davacı taraf yararına bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.138,89 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.