17. Hukuk Dairesi 2013/13221 E. , 2015/1051 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı ... vekili ve davalı vekilince temyiz edilmiş, davacı ... vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.1.2015 Salı günü davacılar ..., ..., ... vekili Av. ... ve davalı ... A.Ş vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinden ..."nın babası, ..."nın oğlu ve ..."nün imam nikahlı eşi olan ..."nın davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı araçta yolcu iken gerçekleşen tek taraflı kazada vefat ettiğini ve müvekkillerinin bu suretle ..."nın desteğinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davasını davacı ... için 108.508,20 TL, davacı ... ise 7.755,65 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı ... için müvekkili tarafından ödeme yapıldığını, diğer davacıların ise murisin desteğinden mahrum kalmadıklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı ..."nin davasının reddine, diğer davacıların davalarının kabulü ile davacı ... için 5.000 TL, davacı ... için 7.755,65 TL maddi tazminatın 13.08.2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazası nedeniyle bir miktar destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.
Anayasa’nın 141.maddesinde mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk 6100 sayılı HMK.nın 297.(1086 sayılı HUMK.nun 388.) maddesinde de düzenlenmiştir. Bu maddede hakimin uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangisine değer verdiğini, kanıtlardan hangisine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Zira böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğu kabul edilebilir. Hükmü kuran hakimin böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın tarafları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
Yerel mahkeme kararında belirtilen bu hükümlere uyulmamış, mahkeme gerekçesinde 29.02.2012 tarihli rapora itibar edildiği belirtildikten sonra, bununla çelişki oluşturacak şekilde söz konusu raporda davacı ... için 3.248,88 TL zarar hesaplanmışken, davacı yararına 5.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Bu şekilde gerekçe ile karar arasında uyum sağlanmamış olması isabetli olmayıp, bozma sebebi yapılmıştır.
2-Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanunu’nun 53. Maddesinde düzenlenmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. ..."nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 412 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi;BK.nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de nafaka hakkındaki hükümlere dayanır, sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Somut uyuşmazlıkta davacı ..., desteğin imam nikahlı olarak birlikte yaşadığı eşi ve desteğin oğlu davacı ..."ın annesidir. Dosya içeriğinden, davacı ile desteğin birlikte yaşadıkları, müteveffanın davacı ..."e eylemli olarak destek olduğu anlaşılmaktadır. Anılan husus sabit olmakla, mahkemece davacı ... için tespit edilecek miktarda destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yanlış gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş olması isabetli değildir.
Bozma kapsam ve nedenlerine göre davacı ... vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenlerine göre davacı ... vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... ve davalı ... Şirketine geri verilmesine 27.1.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.