
Esas No: 2013/1538
Karar No: 2013/9601
Karar Tarihi: 15.4.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/1538 Esas 2013/9601 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı arasında imzalanan tüketici kredi sözleşmesinden doğan borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini ancak borcun ihtarnameye rağmen ödenmemesi sebebi ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, 08/03/2011 tarihli duruşmada 3 taksiti ödediğini, diğerlerini ödemediğini, sözleşmede faiz oranın %22,26 iken gönderilen ihtarnamede %23,81 olarak gösterildiğini, ayrıca asıl alacak miktarının da ödeme planında 21.725,00.-TL olması gerekirken 23.000,00.-TL olarak gösterildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile takibin 3.759,15 TL üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, tüketici kredisi borcunun taksitlerinin ödenmemesi sebebi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, karara esas alınan 15.2.2012 tarihli bilirkişi raporunda muacceliyet uyarı mektubunun tebliğ olunup olunmadığı tespit edilememiş, 17.6.2008 tarihli kat ihtarnamesinin de 23.6.2008 tarihinde tebliğ edildiği, muaccel hale gelmeyen taksitleri isteyebilmesi için öncelikle 4077 Sayılı yasanın 10/3 maddesi gereğince davalı tarafından ödenmeyen en az iki taksitin faizi ile birlikte 7 günlük yasal süre içerisinde ödenmesi, aksi haldi kalan tüm borcun muaccel olacağı ihtarında bulunması gerektiği, davacı bankanın ihtarname çekmediği anlaşıldığından takip tarihi itibari ile muaccel hale gelen taksitleri isteyebileceği kanaatine varılarak takip tarihi itibari ile borç miktarı hesaplanmıştır. Ne var ki 11.6.2012 tarihli ek raporda da belirtildiği üzere davacının sunmuş olduğu PTT ekran çıktısından uyarı mektubunun 2.6.2010 tarihinde davalının işyerinde teslim edildiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece uyarı mektubunun ve kat ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edildiği kabul edilerek bilirkişi incelemesi yapılarak taraf ve yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. no"lu bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2. no"lu bentte açıklanan nedenle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.