15. Ceza Dairesi 2013/24919 E. , 2016/2408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Tüm sanıkların dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatlarına ilişkin hükümler ile sanıklardan ... ve ... hakkında ayrıca özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümleri, katılan vekili ile sanıklar ..., ... ve ... müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ...’nın, katılana ait şirkette kiracı olması nedeniyle bir yıllık kira bedeline karşılık her ay için 12 adet 300,00 TL bedelli bono verdiği, senetleri düzenli ödemesine rağmen, katılanın kasım ve aralık ayına ilişkin kaybettiği bonolar nedeniyle geri kalan kirayı ödemek için teminat senedi istediği, yeni paranın nasıl yazıldığını bilmediğini gerekçe göstererek senet vermek istemeyen katılana, bonoyu imzalattırıp, T.C Kimlik numarasını yazdıktan sonra "Ben daha sonra doldururum" diyerek iş yeri kasasına attığı, katılanın bu duruma itiraz etmesi üzerine dükkanda bulunan sanıklar ... ve ..."nin başka bir senedi çıkararak imha edip, söz konusu bonoyu yırttıklarını söyledikleri, ancak olay tarihinden 8-10 ay kadar sonra katılan aleyhine 25.08.2008 düzenleme tarihli, 25.07.2009 ve 30.05.2009 vade tarihli, 86.0000,00 TL ve 160.000,00 TL bedelli bonolara istinaden ... ile ...’ın eski eşi ...’un icra takibi başlattığı, böylelikle birlikte hareket ederek sahte senet düzenlemek suretiyle katılandan haksız kazanç elde etmeye çalıştıkları, şikayet üzerine de bu kez ... ile diğer sanık ..."un delil sağlamak maksadıyla gerçeğe aykırı şekilde düzenledikleri protokolle sahte olarak düzenlenen 86.000,00 TL bedelli senede haklı bir gerekçe gösterdikleri, ancak boşanma davasında düzenlenmiş bulunan protokol ile soruşturma dosyasına ibraz edilen protokolün farklı olduğu, böylece sanıklardan ... ile ..."un senedi kullanarak dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik ve özel evrakta sahtecilik; ... ve ...’nin dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanıklar ... hakkında resmi ve özel belgede sahtecilik, ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve her iki sanık hakkında dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümler ile ... yönünden özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar ... ile ... arasında bulunan boşanma davası nedeniyle düzenlenen belgenin ne zaman tanzim edildiğinin belli olmaması, yine ...’nun senedin sahte olduğunu bilerek icra takibi yaptığına ya da ... ile ...’in diğer sanıklara isnat edilen suçlara iştirak ettiklerine dair delil bulunmaması karşısında; atılı suçlardan sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanık ... müdafii ile eksik incelemeyle karar verildiğine ve beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ilişkin katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Katılanın aşamalardaki tüm beyanlarında, dükkânlarını sanıklara satmadığını, aralarında alım satım sözleşmesinin bulunmadığını, kendisine boş senet imzalattırıldığını, ancak bu senet dışında başka senetlerin de tamamen sahte olarak düzenlenmiş olabileceğini belirtmesi ve sanıkların soruşturma aşamasında herhangi bir belge ibraz etmemelerine rağmen, sonradan satım sözleşmesi adı altında evrak sunmaları ve ... ile aynı dükkânı kullandığı anlaşılan...’ın alınan ilk ifadesinde, abisi olan ... ve katılan arasında ne şekilde bir ticari ilişki olduğunu bilmediğini belirtmesinin hayatın olağan akışına ters düşmesi ile sanıkların imza ve yazılarının incelenmemesi ve katılanın samimi imza örnekleri temin edilmeden alınan kriminal raporlarının yetersiz olması yanı sıra ...’ın 120.000,00 TL’ye satın aldığını iddia ettiği dükkânın bulunduğu yerdeki işyerlerine ilişkin rayiç bedelin 55.000,00 TL olması ile sanıkların katılana verdiklerini belirttikleri paralar karşılığında herhangi bir belge almamaları ve sanıklardan ...’nın soruşturma aşamasındaki savunmasında, dükkân bedeli olan 155.000,00 TL’yi katılana verdiği sırada yanlarında kimsenin bulunmadığını belirtmesine rağmen, tanık ...’nin paranın kendisinin yanında verildiğini söyleyerek çelişkiye düşmesi karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, öncelikle sanıklar ... ve...’nın yeniden beyanlarına başvurularak, sunmuş oldukları sözleşme asıllarının ellerinde bulunup bulunmadığı ve katılana peşin olarak verdikleri parayı ne şekilde tedarik ettiklerinin sorulması ile sanıklar ve katılanın samimi imza ve yazı örnekleri temin edilip, suça konu senetlerdeki yazı ve imzaların kimlere ait oldukları, imza ve yazıların aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı oluşturdukları, aynı şekilde sunulması halinde sözleşmelerin asıllarında yer alan yazı ve imzaların kime ait olduğu ve senetlerin iğfal kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu’nun ilgili ihtisas dairesinden bilirkişi raporu aldırılması, yine sanıkların sunmuş oldukları sipariş fişlerinde isimleri bulunan kişiler ile soruşturma aşamasında beyanı alınan ancak yargılamada dinlenmeyen ...’ın tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, ayrıca sanıkların katılana verdiklerini iddia ettiği malları ticari defterlerine işleyip işlemediği belirlenip, sanıklar ... ve...’ın sosyal ve ekonomik durumları da tespit edilerek suça konu dükkânları alım güçlerinin olup olmadığının araştırılması yanı sıra tanık olarak dinlenen ... ve ...’in suç tarihlerinde sanıklara ait işyerinde çalışıp çalışmadığının belirlenmesi ile taraflar arasında bulunan tüm icra dosyalarının (katılanın kira borcu nedeniyle başlattığı dosyalar dahil olmak üzere) getirtilmesi ile katılanın suç tarihlerinde kendisine ait banka hesabına sanıkların belirttiği meblağda para yatırıp yatırmadığının da tespitinden sonra hangi sanığın savunmasına ne şekilde itibar edildiği karar yerinde tartışılarak, hukuki durumlarının buna göre tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1136 sayılı Kanun"un 168. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddesi gereğince, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar ... ve ... lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.