
Esas No: 2014/20973
Karar No: 2016/2466
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/20973 Esas 2016/2466 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında TCK"nın 158/1-e, 62/1, 52/2 ,53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK"nın 204/1, 43/1, 53/1, 158/1-e, 43/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK"nın 158/1-e,52/2, 53/1, 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK"nın 204/1, 43/1, 53/1, 58/6, 158/1-e, 43/1, 52/2, 53/1, 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK"nın 204/1, 53/1, 158/1-e, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK"nın 204/1, 53/1, 158/1-e, 43/1, 52/2 ,53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK"nın 158/1e, 43/1, 52/2, 53/1, 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK"nın 204/1, 43/1, 53/1, 158/1-e, 43/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK"nın 204/1, 43/1, 53/1, 158/1-e, 43/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK"nın 158/1-e, 62/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar ve müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar ve hükümde, ...parsel numarasının “...” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
Sanıklar ... ile ..."nın,... Bankası tarafından bitkisel ve hayvansal üretim konularında alınan tarımsal krediler nedeniyle üzerlerinde ipotek bulunan taşınmazların ipoteklerine yönelik sahte belgeler tanzim ederek Tapu Sicil Müdürlüğünde ipoteğin fekki işlemi yapılmasını sağlayarak,... Bankasına kredi müracaatında bulunup üzerindeki ipotek kaldırılmış olan taşınmazları teminat olarak göstermek suretiyle banka kredisi almaya karar verdikleri, bu kapsamda;
... Kasabası... mevkiinde bulunan ve... Bankası lehine 60.000 TL bedelli ipotekli olan ... adına kayıtlı ... nolu parsel sayılı taşınmazın tapuda devir ve tescil işleminin sanık ... adına yapıldığı, sanıklar ..., ... ve ... tarafından tanzim edilen 08.06.2007 tarihli sahte “ipoteğin fekki” belgesi ile sanık ..."nın Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurarak ipoteğin kaldırılmasını sağladığı, 14.06.2007 tarihinde sanık ..."nın ...Bankasına başvurarak ... nolu parseli ipotek göstermek suretiyle 25.000 TL kredi çektiği, sanıklar ... ve ..."in bahse konu kredi sözleşmesinde kefil oldukları, sanıkların yasal şartları taşımamalarına rağmen haksız yere tarımsal kredi almak için bahse konu... nolu taşınmaz üzerindeki ipoteği adli emanetin 2007/925 sırasında kayıtlı sahte belge ile kaldırıp, ... Bankasından 25.000 TL kredi alarak kendi menfaaatlerine kullandıkları,
... Kasabası ...mevkiinde bulunan ve ... Bankası lehine 90.000 TL bedelli ipotekli olan ... adına kayıtlı ... nolu parsel sayılı taşınmazın tapuda devir ve tescil işleminin sanık ... adına yapıldığı, sanık ... tarafından hazırlanmış adli emanetin 2010/5 sırasında kayıtlı sahte “ipoteğin fekki” belgesi ile sanık ..."ın Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurarak ipoteğin kaldırılmasını sağladığı, 21.06.2007 tarihinde sanık ..."ın... Bankasına başvurarak...nolu parseli ipotek gösterilmek suretiyle 20.000 TL tarımsal kredi aldığı, sanıklar ..., ... ve ..."nın tarımsal krediler ikraz sözleşmesinde kefil oldukları, sanıkların yasal şartları taşımamalarına rağmen haksız yere tarımsal kredi alarak kendi menfaaatlerine kullandıkları,
... Kasabası ... mevkiinde bulunan ve ... Bankası lehine 63.000 TL bedelli ipotekli olan ... adına kayıtlı ... nolu parsel sayılı taşınmazın ... adına devredildiği, adli emanetin 2007/924 sırasında kayıtlı bulunan sahte terkin belgesinin sanıklar ... ve ... tarafından hazırlandığı, hazırlanan bu sahte belge ile sanık ..."nın Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurarak ipoteğin kaldırılmasını sağladığı, sanık ..."nın ...nolu parseli ipotek olarak gösterip ... Bankası Şubesinden 27.06.2007 tarihinde 13.000 TL tarımsal kredi aldığı, bahse konu tarımsal kredi sözleşmesinde sanıklar ... ile ..."nın kefil oldukları, sanıkların yasal şartları taşımamalarına rağmen tarımsal kredi alarak kendi menfaaatlerine kullandıkları,
... Kasabası... mevkiinde bulunan ve ... Bankası lehine 90.000 TL bedelli ipotekli olan ... adına kayıtlı ... nolu parselin ... ve ... adına satış nedeniyle tescil işleminin yapıldığı, sanıklar ... ve ... tarafından tanzim edilen sahte “ipoteğin fekki” belgesi ile sanık ..."nın kendi hissesi üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını sağladığı ve ...Bankasına müracaat ederek taşınmazı teminat olarak göstermek suretiyle 15.000 TL tarımsal kredi aldığı, bahse konu tarımsal kredi sözleşmesinde ..., ... ve ..."ın kefil oldukları, sanıkların yasal şartları taşımamalarına rağmen haksız yere tarımsal kredi alarak kendi menfaaatlerine kullandıkları,
... Kasabası... mevkiinde bulunan ve ... Bankası lehine 90.000 TL bedelli ipotekli olan ... adına kayıtlı... nolu parselin ... ve ... adına satış nedeniyle tescil işleminin yapıldığı, sanık ..."ın bu taşınmazındaki temyiz dışı sanık ..."ya sattığı, sanıklar ... ve ... tarafından tanzim edilen sahte “ipoteğin fekki” belgesi ile sanık ..."nın 06.07.2007 tarihinde ... Bankasına 15.000 TL bedelli zirai kredi başvurusunda bulunduğu, kredi sözleşmesinde ..., ... ve ..."nın kefil oldukları, ancak banka tarafından kredi tahsis edilmediği ve eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Sanıkların eylemlerini, kamu kurumu olan Tapu Sicil Müdürlüğü"nü aracı kullanarak gerçekleştirmeleri nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık ve banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirmeleri nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 158/1-j maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçlarını da oluşturuduğu gözetilmeksizin, aynı Kanun"un 158/1-e maddesi gereğince mahkumiyet hükmü kurulması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık ... hakkında, nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 158/1-e maddesi gereğince temel ceza 5 yıl hapis cezası belirlendikten sonra, aynı Kanun"un 43. maddesi gereğince artırım yapılmasına karar verildiği halde, hapis cezasının 5 yıl olarak hesaplanması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya kapsamına göre, yukarıda belirtilen eleştiriler haricinde sanıkların mahkumiyetlerine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar ve müdafilerinin menfaat temin etmediklerine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar ... ve... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Sanık ..."nın, ... nolu parsel sayılı taşınmazın ipotek olarak bankaya teminat olarak gösterilip kredi alınması aşamasında 26.06.2007 tarihinde kefil olduğu ayrıca sanığın ... nolu parsel sayılı taşınmazın ipotek olarak bankaya teminat olarak gösterilip kredi alınması aşamasında da 06.07.2007 tarihinde kefil olduğu ve bu haliyle dolandırıcılık eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanık ... müdafinin 20/11/2013 tarihli 13. celsede, sanık ... müdafinin ise 29/11/2013 tarihli 14. celsede sanıklar hakkında lehe hükümlerin uygulanmasını talep ettikleri, sanıklar müdafilerinin lehe hükümlerin uygulanması talebinin 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesini de kapsadığı gözetilmeksizin, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan adli para cezasının taksitlendirilmesi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
b) Sanık ... hakkında, ... nolu parsele yönelik kredi çekilmesi amacıyla sahte belge tanzim edilmesi eylemine iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli delil olmaması nedeniyle beraat kararı verilmesine rağmen, ... nolu parsele yönelik olarak resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken, sanığın eyleminin bu parsel nedeniyle tek suç oluşturduğu gözetilmeksizin, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
c) Sanık..."un ...nolu parsel üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması amacıyla sahte belge tanzimine iştirak ettiğinin, sanık ... ifadesi ile sabit olmasına rağmen, ... nolu parsele yönelik olarak sahte belge düzenlenmesine iştirak ettiğine dair, iddianame ile yapılan herhangi bir suç isnadı olmadığı gibi mahkumiyetine yeterli somut delil de bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin 6023 nolu parsel nedeniyle tek suç oluşturduğu gözetilmeksizin, resmi belgede sahtecilik suçunda 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 09/03/2016 tarihinde kısmen oyçokluğu ile karar verildi.
Karşı Oy:
Dairemiz Sayın çoğunluğu ile aramızda oluşan uyuşmazlık; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında TCK"nun 158/1-e maddesi uyarınca hürriyeti bağlayıcı ceza ve adli para ceza belirlemesi yapıldıktan sonra zincirleme suç nedeniyle hürriyeti bağlayıcı ceza artırılırken ayrıca adli para cezasının da artırılıp artırılmayacağı hususundadır.
29.06.2005 gün ve 5377 Sayılı Kanunun 19. maddesi ile 5237 Sayılı TCK"nun 158/1 madde ve fıkrasının sonuna”Ancak, e,f ve j bentlerinde sayılan hallerde hapis cezasının alt sınırı üç yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.” cümlesi eklenmiştir.
765 sayılı TCK.nunda adli para cezasının tayininde klasik sistem benimsenmiş olup, 5237 sayılı TCK.nunda ise bu sistem yerine gün para ceza sistemi getirilmiştir. Klasik sistem içerisinde nispi para cezası bulunmakta iken, gün para ceza sisteminde nispi para ceza uygulamasına yer verilmemiştir.
Nispi para cezası, miktarı yasada belirtilmeyen, nasıl tespit edileceği açıklanan, azaltılabilir/ çoğaltılabilir nitelikte olan para cezalarıdır. Nispi para cezası, suç konusunun değeri veya meydana gelen zararın miktarı veya failin sağladığı yarar üzerinden hesaplanmaktadır.(Sedat Bakıcı, 5237 Sayılı Yasa Kapsamında Ceza Hukuku Genel Hükümleri ,2007, s.1016)
Kanunda prensip olarak gün para ceza sistemi benimsenmiş ise de, bazı suç tiplerinde gün para ceza sisteminin nispi para ceza türüne de yer verilmiştir.(TCK.nun 158/1-son maddesi) Benzer bir düzenleme de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 160/2 maddesinde bulunmaktadır.(Koca/Üzülmez Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler 7. Baskı s.567)
Gün para sisteminde nispi para cezasının yeri yoktur. Bu nedenle yeni TCK.nunda nispi para cezasının kabul edilmemesi gerektiği halde 29.06.2005 gün ve 5377 sayılı Yasanın 19. maddesi ile TCK.nun 158/1. maddesine eklenen cümle ile bazı nitelikli dolandırıcılık suçlarında”adli para cezasının miktarı, suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz” denilmek suretiyle nispi para cezası kabul edilmiştir.(Sedat Bakıcı 5237 Sayılı Yasa Kapsamında Ceza Hukuku Genel Hükümleri ,2007, s.1016-1017)
TCK.nun 158/1-son madde gerekçesinde “ Ancak, halen görülmekte olan çeşitli davalarla bağlantılı olarak kamuoyunda oluşturulmak istenen tereddütlerin giderilmesi amacıyla, yapılan bu değişiklikle dolandırıcılık suçunun nitelikli halleriyle sınırlı olarak nispi para cezası öngörülmüştür. Bu düzenlemeye göre, suçtan elde edilen gelir miktarının belli olması halinde de adli para cezasına hükmedilecektir. Ancak, Kanunun 52 ve 61"nci maddeleri hükümlerine göre hükmedilecek adli para cezasının miktarı, suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmayacaktır.” açıklamasına yer verilmiştir.
Gerekçedeki bu açıklamadan kanunkoyucunun gün para ceza sistemi içerisinde ayrıca istisnai olarak nispi para ceza türünü de benimsediği anlaşılmaktadır.
Nispi para cezasını gerektiren suçun zincirleme biçimde işlenmesi halinde, teselsülü oluşturan kıymet veya eşyanın toplamı esas alınarak para cezası hesaplandığından, nispi para cezası TCK.nun 43. maddesi ile ayrıca artırılamayacaktır.(Sedat Bakıcı, 5237 Sayılı Yasa Kapsamında Ceza Hukuku Genel Hükümleri ,2007, s.1016)
765 sayılı TCK.nun 503 ve 504. maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçlarında hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında nispi para cezasına da yer verilmiştir. 503. maddede “bir yıldan üç yıla kadar hapis ve sağlanan haksız menfaatin bir misli kadar ağır para cezası”; 504. maddede ise “iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve sağlanan haksız menfaatin iki misli kadar ağır para cezası” yaptırım miktarı olarak belirlenecek Yargıtay 11. CD.; 13.07.2009 gün 2008/20152 E., 2009/9394 K. sayılı ilamında “765 sayılı Yasanın 503/1. maddesi uyarınca sanıklar ... ve... hakkında hükmolunan nispi nitelikteki temel adli para cezalarının, zincirleme suç hükümleri gereğince 765 sayılı TCK.nun 80. maddesiyle artırılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden adı geçen sanıklara fazla adli para cezası tayini,”
08.02.2010 gün 2009/8200 E.,2010/574 K. sayılı ilamında “765 Sayılı TCK.nun 504/7 maddesindeki ağır para cezası nispi nitelikte olduğundan teselsül nedeniyle aynı kanunun 80.maddesi ile artırılamayacağının gözetilmemesi,”
Ayrıca; 765 sayılı TCK.nun 202 maddesindeki para cezasının hesaplama yöntemine göre 5. CD. 08.04.2014 gün ve 2013/12302 E.,2014/3943 K. sayılı ilamında, “ Teselsül eden zimmet suçundan dolayı tayin olunan adli para cezasının sağlanan yararın toplamı üzerinden verildiği gözetilmeyerek, 765 sayılı TCK"nın 80. maddesiyle artırıma tabi tutulması, takdiri indirimin de bu miktar üzerinden yapılması suretiyle fazla para cezasına hükmolunması,”
765 sayılı TCK.nun 403 maddesinde para cezasının hesaplama şekline göre 10. CD. 07.06.2007 gün ve 2007/5536 E., 2007/6926 K. sayılı ilamında “Sanıklar hakkında hükmolunan nispi ağır para cezasının sanıktan ele geçirilen uyuşturucu maddenin tümü nazara alınarak hesaplanmış olması ve niteliği itibariyle nispi ağır para cezaları hakkında TCK’nin 80. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi sonucu sanıklar hakkında fazla ağır para cezası tayini,” denilmek suretiyle nispi para cezasının teselsül nedeniyle artırılamayacağı ifade edilmiştir.
01.11.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 160/2 maddesinde TCK"nun 158/1-son madde düzenlemesine benzer bir düzenleme bulunmaktadır. 160/2 madde ve fıkrasında “Suçun zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde faile on iki yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası verilir; ancak adli para cezasının miktarı bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz” denilmek suretiyle ayrıca nispi para cezasına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Yargıtay 7. CD. 5411 sayılı Kanunun 160/2 maddesi uyarınca banka zararının üç katı olarak belirlenen adli para cezasının, ayrıca TCK.nun 43. maddesi uyarınca artırılamayacağını 06.06.2011 gün ve 2010/14616 E. ve 2011/8458 K., 12.06.2013 gün ve 2012/24949 E. ve 2013/15401 K., 26.02.2014 gün ve 2013/16875 E. ve 2014/2639 K., 18.01.2016 gün ve 2015/17717 E. ve 2016/35 K. sayılı ilamlarında açıkca belirtmiştir.
Somut olayda sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."in ...Bankası ... Şubesinden farklı tarihlerde dava konusunu oluşturan kredileri çektikleri sabit olup, bu sanıklar hakkında yerel mahkemece 158/1-son maddesine göre farklı tarihlerde çekilen kredilerin toplamı üzerinden adli para cezası belirlemesi yapılmıştır. Bu adli para cezası daha sonra TCK.nun 43. maddesi uyarınca hürriyeti
bağlayıcı ceza ile birlikte artırılmıştır. Elde edilen haksız menfaatin toplamı üzerinden belirlenen adli para cezası, bu belirleme biçimine göre zincirleme suçu kendi içinde barındırdığından,TCK.nun 43. maddesi uyarınca yapılacak artırım sanıkların daha fazla ceza almalarına yol açacaktır.
Sonuç olarak madde gerekçesindeki açıklamalar, doktriner görüşler, Yargıtay"ın yerleşik uygulamaları ve özellikle benzer yasal bir düzenlemede Yargıtay 7. CD.nin uygulaması da gözetilerek TCK.nun 158/1-son maddesindeki elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde belirlenen adli para cezasının nispi para cezası olduğu, gün adli para ceza sisteminin uygulandığı 5237 sayılı TCK.nunda istisnai böyle bir düzenlemenin yapıldığı ve buna göre belirlenen adli para cezasının ayrıca TCK.nun 43. maddesi ile artırılamayacağı düşüncesiyle söz konusu sanıklar hakkında TCK.nun 158/1-e,son ve 43/1 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükümlerinin onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.