15. Ceza Dairesi 2015/3741 E. , 2016/2471 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri sanıklar müdafiileri ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanıklar hakkında katılanlar .............."a yönelik dolandırıcılık suçundan, sanık ......"in katılanlar ......."e yönelik dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların, kamu kurumunda işe yerleştireceklerini söyleyerek hileli davranışlarla ikna ettikleri katılanlardan haksız menfaat temin ettikleri olayda,
Sanık ......"in katılan ......"den farklı zamanlarda menfaat temin etmesi karşısında sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıkların katılan ....."den farklı zamanlarda menfaat temin etmesi karşısında sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
b-5237 sayılı TCK"nın 52/4 maddesine göre; ""kararda, para cezasının yirmi eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" , "para cezasının birer ay arayla yirmi eşit taksitle ödenmesine" ifadesi yazılmak suretiyle ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanıkların ..........."a karşı işlediği dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Katılanlar .........."a karşı işlenen dolandırıcılık suçları yönünden sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde ......."ı devlet memuru olarak işe aldırabileceklerini söyleyerek her iki katılandan aynı zamanda 20.000 TL para aldıkları olayda, sanıkların aynı zaman dilimi içerisinde katılanlardan menfaat temin etmesi karşısında sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 157/1 ve 43. maddelerinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde iki defa dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Katılanlar ....."ya karşı işlenen dolandırıcılık suçları yönünden sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde katılanları devlet memuru olarak işe aldırabileceklerini söyleyerek her üç katılandan aynı zamanda 20.000 TL olmak üzere toplam 60.000 TL para aldıkları olayda, sanıkların aynı zaman dilimi içerisinde katılanlardan menfaat temin etmesi karşısında sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 157/1 ve 43. maddelerinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde üç defa dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Katılanlar ........"e karşı işlenen dolandırıcılık suçları yönünden sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde katılanlar ........"ü kamu kurumunda işe yarleştireceklerini söyleyerek toplamda 20.000 TL parayı aynı zaman dilimi içerisinde aldıkları olayda sanıkların aynı anda katılanlardan menfaat temin etmesi karşısında sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 157/1 ve 43. maddelerinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde iki defa dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Katılanlar ......"a karşı işlenen dolandırıcılık suçları ve katılan ......."a karşı işlenen dolandırıcılık suçları yönünden katılanların paralarını kısmen aldıklarını beyan etmeleri karşısında katılanların 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi kapsamında, bu kısmi ödemeye rızası olup olmadıklarının sorularak, sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanıkların katılan ......"tan farklı zamanlarda menfaat temin etmesi karşısında sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
Kabule göre de;
a-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
b-5237 sayılı TCK"nın 52/4 maddesine göre; kararda, para cezasının yirmi eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiileri ve sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, sanık Binnur"un aynı kanunun 326/son maddesi gereğince kazanılmış haklarının saklı tutulması, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.