17. Hukuk Dairesi 2013/14900 E. , 2015/2461 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin eşi/babası ..."ın yolcu olarak bulunduğu, davalıların maliki, sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu kamyonetin tek taraflı olarak yaptığı kazada yaşamını yitirdiğini, murisin ölümü nedeniyle müvekkillerinin onun desteğinden yoksun kaldığını ve derin üzüntü duyduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların her biri için 2.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 100.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsilini talep ve dava etmiş; 19.02.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat miktarını davacı eş ... için 83.265,34 TL"ye, davacı ... için 3.012,69 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı ... vekili, kazanın müvekkilinin kusurundan değil, yolun eğimli olması ve aracın frenlerinin tutmaması nedeniyle meydana geldiğini, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı .... vekili, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere gerçek zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 81.600.04 TL maddi (destekten yoksun kalma) tazminatın (belirtilen miktarın 2.000 TL kısmına kaza tarihi olan 15.03.2011 tarihinden, bakiye 79.600.04 TL kısmına ise ıslah tarihi olan 19.02.2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi kaydıyla) ve davacı ... için 3.012.69 TL maddi (destekten yoksun kalma) tazminatın (belirtilen miktarın 2.000 TL kısmına kaza tarihi olan 15.03.2011 tarihinden, bakiye 1.012.69 TL kısmına ise ıslah tarihi olan 19.02.2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi kaydıyla) davalı taraftan birlikte alınarak (davalı Güneş Sigorta Anonim Şirketinin belirtilen tazminat miktarından, poliçe limiti ile ve 4.000 TL kısım yönünden dava tarihi olan 21.12.2011 tarihinden, bakiye 80.612.73 TL kısmı yönünden ise, ıslah tarihi olan 19.02.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile sorumlu olduğu göz önünde tutularak) davacı tarafa verilmesine; davacı ... için 16.000 TL, davacı ... için 12.000 TL ve davacı ... için 12.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15.03.2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."ten alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/babası olan ..."ın ölümü nedeniyle duydukları acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalı ..."in sorumluluğunun niteliği gözönünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.