Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10527
Karar No: 2012/11225
Karar Tarihi: 26.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/10527 Esas 2012/11225 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/10527 E.  ,  2012/11225 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR

    İİK.nun 117/3 maddesi gereğince; Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez ve şubesi bulunmayan yabancı bir ticari işletme adına geçici de olsa yurt içinde işlem yapanlar hakkında “acentelik” hükümleri uygulanır (HGK. 22.09.1978 tarih ve 11-1012/760 sayılı kararı). Acentenin selahiyetlerini düzenleyen İİK.nun 119. maddesinde “ Acente, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve bunları kabule selahiyetlidir. Bu gibi mukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acente müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşıda aynı sıfatla dava açılabilir...” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre acenteler, yasanın özel bir hükmünden doğan temsil yetkisini kullanan durumunda bulunduklarından, müvekkilleri adına akdettikleri veya akdine aracılık ettikleri mukavelelerden doğan uyuşmazlıklar dolayısıyla acente sıfatıyla müvekkilleri adına açtıkları ve gene bu sıfatla aleyhlerine açılan davalarda acente hakkında değil, müvekkili hakkında karar verilmesi icabeder. Başka bir anlatımla, hak sahibinin hakkını acenteden almasına olanak verecek biçimde hüküm tesis olunamaz. (HGK.nun 14.02.1986 tarih 11-582/135 sayılı karar). Somut olayda takip dayanağı ilamın asıl borçlusuna izafeten acente aleyhine açılan dava sonunda alındığı ve hükmünde acente aleyhinde değil, asıl borçluya izafeten kurulduğu icra takibinin ise bu kurallara ve ilama uygun olarak yapıldığı asıl borçlunun takipte borçlu gösterildiği icra emrinin yurt içinde işlem yapan acenteye tebliğ olunduğu görülmektedir. Bu hali ile yapılan takip ve icra emri tebliğ işlemlerinde yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. Acenteye icra emri tebliği yasanın kendisine verdiği yükümlülükleri yerine getirebilmesi için zorunlu ve yerindedir. Nitekim icra emrini alan acente süresinde icra mahkemesine şikayette bulunmuştur. Her ne kadar acentenin aynen bir vekil gibi sorumlu tutulabileceği gözönünde bulundurulduğunda borçtan şahsi sorumluluğu bulunmadığı kabul edilmeli ise de, başlatılan icra takibinde kendisinin şahsi mallarına bir yönelme (haciz vs. verilmesi) söz konusu değildir. Bu durumda şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken mahkeme gerekçesinde anılan kurallara yer verildiği halde icra emrinin iptali yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine
    26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi