Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1530
Karar No: 2021/164
Karar Tarihi: 01.02.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1530 Esas 2021/164 Karar Sayılı İlamı


T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1530
Karar No : 2021/164

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Fabrikaları A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ..
Av. …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19/12/2019 tarih ve E:2014/4658, K:2019/4481 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 19/09/2014 tarih ve 29124 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hammadde ve Şeker Fiyatları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 1. maddesiyle Hammadde ve Şeker Fiyatları Yönetmeliği'nin 4. maddesine eklenen 11. fıkranın iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19/12/2019 tarih ve E:2014/4658, K:2019/4481 sayılı kararıyla;
4634 sayılı Kanun'un 1. ve 2. maddeleri, uyuşmazlık tarihinde yürürlükte olan 7. maddesi, 8. ve 9. maddelerine yer verilerek;
28/06/2002 tarih ve 24799 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hammadde ve Şeker Fiyatları Yönetmeliği'nin 4. maddesine, 19/09/2014 tarih ve 29124 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hammadde ve Şeker Fiyatları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 1. maddesiyle eklenen dava konusu 11. fıkrasında, "Şirketlerin sözleşme yapmaksızın veya ekim alanı dışından Kurumun denetimi ve izni olmaksızın, pancar temin ettiklerinin tespiti hâllerinde, bu pancar C pancarı, bu pancardan üretilen şeker miktarı, A kotası üretim miktarı tamamlansın veya tamamlanmasın C şekeri olarak kayıtlara alınır. C şekeri olarak kayıtlara alınan bu miktar, A kotası fiili üretiminden düşürülür.” kuralına yer verildiği;
Aktarılan kuralda, şirketlerin, Kurul tarafından kendileri için belirlenen pancar ekim alanları dışından pancar temin ettiklerinin tespiti hâlinde, tespiti yapılan pancarın (C) pancarı, (C) pancarı karşılığı oluşan veya oluşacak şekerin ise kendilerine tahsis edilen (A) kotası şeker üretim miktarı tamamlansın veya tamamlanmasın (C) şekeri olarak değerlendirileceğinin belirtildiği;
Uyuşmazlığın, şirketlerin, Kurulun belirlediği pancar ekim alanları dışından temin ettikleri pancardan ürettikleri şekerin (C) şekeri olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususundan kaynaklandığı;
Yurt içindeki şeker talebinin yurt içi üretimle karşılanmasının ve Türkiye'deki şeker rejimine istikrar getirilebilmesinin, ülkenin makro düzeydeki tarım ve sanayi politikaları ile sosyal ve ekonomik dengesi gözetilerek şeker üretiminin ülke ekonomisinin yararına düzenlenmesi ile sağlanabileceği; bu bağlamda, Şeker Kurumunun karar organı olan Şeker Kuruluna, bu Kanun'un amaçlarına uygun olarak sektörle ilgili kararlar almak ve uygulamak, uygulamayı denetlemek ve sonuçlandırmak konularında görev ve yetkiler verildiği;
Şeker Kanunu'nun genel gerekçesinde de, ülkemizdeki şeker fabrikalarında binlerce işçi istihdam edildiği, binlerce çiftçi ailesinin geçimini pancar tarımı ile sağladığı belirtilerek, şeker sektörünün yarattığı yüksek katma değer yanında tarım ve endüstri kesiminde yarattığı yüksek istihdam düzeyi nedeniyle, pancar şekeri üreticisinin gelişmiş ülkelerde bile düzenleme altına alındığı, bunların pancar üreticileri ve işleyicilerinin menfaatlerini buluşturan kurallar olduğunun vurgulandığı;
Tarımsal bir ürün olarak pancarın sadece şeker üretiminde kullanılması, başka bir deyişle pancarın şekerin hammaddesi olması nedeniyle, şeker rejimine sağlıklı bir yapı kazandırılabilmesi, pancar ekim alanlarının münavebe sistemine bağlı olarak planlanmasına ve bu amacı gerçekleştirmek üzere pancar ekim alanlarının düzenleme altına alınmasına bağlı olduğu; münavebe bitkisi olan pancarın depolanabilir niteliğinin bulunmaması nedeniyle piyasada serbest dolaşıma katılamadığından yegane alıcısı ve işleyicisi şeker fabrikaları olduğu; bu bakımdan, üreticinin pancar ekimini planlarken önce pazarını garanti etmesi gerektiği gibi, şeker fabrikalarınca üretilecek şekerin hammaddesi olan pancarın da temininin garanti edilmesi gerektiği;
Bu çerçevede, pancar üretiminin yeterliliğinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için tarımsal organizasyon dâhilinde pancar üretiminin kontrol edilerek planlı ve programlı şekilde ekim alanlarının belirlenmesinin zorunluluk arz ettiği; nitekim Anayasa'nın 45. maddesi ile tarımsal üretim planlaması yapma görevinin Devlete verildiği ve bu görevin 4634 sayılı Kanun'dan kaynaklanan yetkiyle, şeker rejimine yönelik olarak Şeker Kurumu tarafından yerine getirileceği; dolayısıyla Kurulun, pancar ekim alanlarının belirlenmesi konusunda yetkili olduğunun tartışmasız olduğu;
Bu durumda; aktarılan kurallar, Kanun'un genel gerekçesi ve pancar ekim alanlarının belirlenmesi konusunda Kurulun yetkili olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, şirketlerin, Kurulun kendileri için belirlediği pancar ekim alanları dışından temin ettikleri pancardan ürettikleri şekerin (C) şekeri olarak değerlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, aksinin kabulü hâlinde, pancar ekim alanlarının belirlenmesinin fiili anlamını kaybedeceği, bu durumun ise şirketlerin pancar ekim alanlarına riayet etmemeleri sonucunu doğuracağı;
Nitekim, Danıştay İdarî Dava Daireleri Kurulunca verilen çeşitli tarihli kararlar ile, şirketlerin, Kurulun belirlediği pancar ekim alanları dışından pancar temin ettiklerinin tespiti hâlinde, tespiti yapılan pancarın (C) pancarı, (C) pancarı karşılığı oluşan veya oluşacak şekerin ise kendilerine tahsis edilen (A) kotası şeker üretim miktarı tamamlansın veya tamamlanmasın (C) şekeri olarak değerlendirileceğine ilişkin Kurul kararları hukuka uygun bulunmak suretiyle bu konudaki içtihatın istikrar kazandığı;
Her ne kadar 25/02/2011 tarih ve 27857 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 205. maddesiyle, 4634 sayılı Kanun'un 5. maddesinin ikinci fıkrasına, "Şirketler, kendi ekim alanlarından yeterli hammadde bulamadığı takdirde münavebe esasları dâhilinde kendi ekim alanları dışından da Kurumun denetiminde üreticilerle sözleşme yaparak pancar temin edebilirler." kuralı eklenerek, şirketlerin kendi ekim alanlarında yeterli hammadde bulunamaması durumunda, Kurumun denetiminde, kendi ekim alanları dışından da pancar temin edebilmelerine imkân tanınmış ise de, Şeker Kanunu'na eklenen söz konusu kuralla, şirketlerin kendi ekim alanlarından yeterli hammadde (pancar) temin edememesi, münavebe esaslarına uyulması, üreticilerle (çiftçilerle) sözleşme yapılması ve bu işlemlerin Kurumun denetiminde yapılması gibi bazı şartların mevcudiyeti hâlinde, şirketlerin kendi ekim alanlarının dışından pancar temin edebilmelerine imkân tanındığı;
Dolayısıyla, şirketlerin kendi pancar ekim alanı dışından pancar temin edebilmeleri ancak yukarıda sayılan şartları sağlamaları hâlinde mümkün olabileceğinden, Kanun'un bu konuda tam bir serbestlik getirdiğinden de söz edilemeyeccği;
Bu itibarla, şirketlerin, Kurul tarafından belirlenen pancar ekim alanları dışından temin ettikleri pancarın (C) pancarı, (C) pancarı karşılığı oluşan şekerin ise (C) şekeri olarak değerlendirileceğine yönelik dava konusu kuralda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 4634 sayılı Kanun'da, Bakanlığa, (C) şekeri tanımı yapılmasına yönelik bir yetki verilmediği, dava konusu Yönetmelik değişikliği ile anılan Kanun'da yer alan (C) şekeri tanımının Kanun'a aykırı olarak genişletildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından savunma verlimemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 19/12/2019 tarih ve E:2014/4658, K:2019/4481 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 01/02/2021 tarihinde, oybirliği ile kesin olarak karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi