19. Ceza Dairesi 2015/14580 E. , 2015/7367 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 11 - 2011/295613
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2011
NUMARASI : 2009/1143 (E) ve 2011/61 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Mahkemeye gelmemiş olan sanık hakkında duruşma yapılmayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen CMK"nın 193/2. maddesindeki "sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir" hükmünün söz konusu olayda uygulamasının mümkün bulunmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun (27.11.2007/248-251) ve Özel Dairelerin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilerek, CMK"nın 147 ve devamı maddeleri uyarınca sanığın savunması alınıp, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, savunma alınmadan mevcut kanıtlar tartışılarak, delil takdirine girilmek suretiyle yazılı şekilde beraat karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Sanığın 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediğinin iddia olunması, vergi suçu ve tekniği raporlarında mükellefin belirlenen yıllarda Bs formu vermemesi nedeniyle kimler adına sahte belge düzenlendiği tamamen belirlenememiş olmakla birlikte, Tınaztepe Vergi Dairesi Müdürlüğü"nün 7... vergi kimlik numaralı mükellefi M. Ç. P."a 2006 takvim yılında iki adet fatura düzenlediğinin tespit edilmiş olması, vergi tekniği raporuna göre ""mükellefin verdiği beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığı, belirli bir iş yerinin bulunmadığı, KDV beyanlarının genellikle matrahsız verildiği, matrah beyan edilen dönemlerde de indirimlerin yüksek olması nedeniyle ödenecek verginin çok az çıktığı, tahakkuk eden hiçbir vergi borcunu ödemediği, gerçek anlamda bir ticari faaliyetinin bulunmadığının"" belirlenmesi ve dosyada suça konu fatura asılları yada suretlerinin bulunmaması karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "" Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda 2006 takvim yılına ait iki adet faturanın varlığından söz edilmesine rağmen dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında; suça konu faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı tespit edilmesi, 2007 takvim yılında düzenlenen fatura bulunup bulunmadığının ilgili Vergi Dairesi"nce araştırılarak varlığının tespiti halinde dosyaya intikalinin sağlanması, her takvim yılına ilişkin olarak faturaları kullanan mükelleflerden kanaat oluşturacak sayıda tanığın dinlenerek faturaları kimden ve hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıklarının sorulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, düzenleyen mükellef tarafından bedelin alındığına dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı da araştırılarak karşılaştırmalı inceleme yaptırılmasından sonra, sahte fatura düzenleme suçunun faturaların düzenlenmesi ile oluşacağı ve her takvim yılındaki eylemlerin ayrı suçları oluşturacağı da gözetilerek, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
3- Mükellef şirketin, Vergi Dairesi"nden celp edilen tarh dosyası aslı hakkında bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.