Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8773
Karar No: 2021/8590
Karar Tarihi: 21.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8773 Esas 2021/8590 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8773 E.  ,  2021/8590 K.

    "İçtihat Metni"


    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    Dava, davacının iptal edilen çalışmalarının fiili olduğunun tespiti , Kurum tarafından aylığının kesilmesine dair işlemin iptali, kesilen yaşlılık aylıklarının ödenmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, 13.09.2008-13.03.2009 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tespitine, yaşlılık aylığının iptali ile yersiz ödeme talep edilmesine dair kurum işleminin iptaline, iptal tarihinden itibaren ödenmesi gereken maaşların faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı SGK vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesi, “5510 sayılı Kanunun 59 ve 100. maddeleri uyarınca Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş Denetmeni tarafından 04.08.2015 tarih 2015/FH/45 sayılı Sosyal Güvenlik Denetmen Raporunun aksinin kanıtlanamadığı, davacı çalışmalarının fiili ve gerçek olduğunun belirlenemediği, davacı hakkında 96. madde gereğince işlem yapılması gerektiğinden, yapılan yaşlılık aylığı ve sağlık ödemelerinin tahsiline yönelik Kurum işleminin de hukuka uygun bulunduğu” gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, “ inşaat işyerinde başlangıçta az sayıda işçiyle yapılabilecek düzeyde iş olduğu, davacının iptal edilen dönemde inşaat müteahhidi ve muhasebeci yakınları dahil çok sayıda işçi bildirimi yapıldığı, önceleri çiftçilik yaptığı anlaşılan davacının da bu yerde fiili çalıştığına dair hiç bir kanıt sunulamadığı anlaşılmakla davacının çalıştığının ispat edilemediği, davacı son olarak 4/a kapsamında 1260 gün çalışma şartını kaybettiğinden yaşlılık aylığının iptalinin de yerinde olduğu, ödenen aylıkların 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi gereğince yersiz ödeme kapsamında faiziyle birlikte istenmesinin de yasal olduğu” belirtilerek istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davacı ile aynı dönemde çalışan bordro tanıkları veya denetim raporunda adı geçen tanıkların dinlenmediği, işyerinin faal olduğu tarihlere ve çalışma ruhsatına ilişkin araştırma yapılmadığı,savcılık evraklarının dosya arasına alınmadığı, komşu işyeri araştırılmadığı,mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; dava dışı müteahhit ... ile arsa sahibi ... arasında 15.09.2006 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı ve binanın 18 ay içinde bitirilip teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, İnşaatın yapı ruhsatının 01.07.2007 tarihinde alındığı ve inşaata başlanıldığı,ancak müteahhitin zamanında bitirememesi nedeniyle inşaatın dava konusu olduğu,sözleşme feshedilerek arsa mülkiyetinin iade edildiği, arsa sahibinin 18.09.2014 tarihli dilekçe ile Kuruma başvurarak kendisi ile müteahhit ... arasında inşaat durdurulduğu halde sanki çalışma devam ediyormuş gibi sigortalılık bildirimi yapıldığı, arsayı devretmek istediği için ...’a ait prim borçlarını ödemek zorunda kaldığını belirterek şikayette bulunduğu, bunun üzerine Kurum tarafından denetim yapılarak işyerinden davacının da aralarında bulunduğu bir kısım sigortalıların hizmetinin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
    ... adına tescilli 1146427 sicil numaralı inşaat işyerinin 11.07.2007 ile 03.03.2011 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu ve davacının bu işyerinden 13.09.2008-13.03.2009 tarihleri arasında hizmetinin bildirildiği, davacının hizmet cetvelinin incelenmesinden öncesinde tarım bağ kur sigortalılığı bulunduğu, 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki çalışmalarının büyük bölümünün dava dışı inşaat işyerlerinde geçtiği görülmektedir.
    Davacı müfettişe verdiği 26.02.2015 tarihli beyanında,daha önce tarımla uğraştığını, topraklar kardeşler arasında pay edilince çiftçiliği bırakıp inşaatlarda çalışmaya başladığını,emekli olana kadar bir çok inşaatta çalıştığını, işverenin adını hatırlamadığını ama bir dönem Keçiören’de çalıştığını beyan etmiştir.
    Müfettiş tarafından beyanı alınan sigortalıların, işyerinden sigortalı olarak bildirilen bir kısım kişilerin inşaatta çalışması bulunmadığını,ancak inşaatta fiilen çalışan kimseler olduğunu, kalıpçı olarak yaz aylarında çalışmaya başladıklarını,5-6 ay kadar inşaatın 6 kat kalıbını attıklarını,ancak müteahhit iflas edince inşaatın durduğunu belirttikleri; işveren ...’ın inşaata başladığında çalışan kişilerin,kuruma bildirdiği kişiler olduğu, inşaatın zaman zaman durduğu dönemler olduğunu,ama çalışanlar mağdur olmasın diye sigortalarını devam ettirdiğini,inşaatı bitiremedikleri şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir.
    Muhasebe kayıtlarında müfettiş tarafından yapılan incelemede, 06.09.2007- 31.08.2007 arası hazır beton alımının işverence fatura ile gider gösterildiği, 20.08.2009-25.09.2009 arası kereste, inşaat çivisi, inşaat demiri alımının faturaları ile gider gösterildiği, arada ve sonrasında sadece işçilik ücretinin gider gösterildiğinin görüldüğü belirtilmiştir. Müfettiş tarafından İnşaatta 2007 yılında yalnızca temel ve su basman yapıldığı, 2008 yılının tamamında ve 31.08.2009 tarihine kadar inşaatta herhangi bir faaliyet olmadığı kabul edilerek, 31.12.2007 tarihine kadar bildirimlerin geçerli olduğu, 31.08.2009-10.02.2010 arası fiili çalışmanın gerçekleştiği bu tarihten sonra faaliyet olmadığı,bu nedenle bu dönemler dışındaki bildirimlerin iptal edilmesi gerektiği bildirilerek bazı sigortalıların çalışmalarının kısmen,bazılarının tamamen iptal edildiği, bir kısmının ise çalışmalarının geçerli sayıldığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda,inşaat mühendisi bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ve ... 8 Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan 11.04.2011 tarihli bilirkişi kurul raporunda inşaatın %15 tamamlandığının belirtildiği, inşaatın zamanında bitirilememesi sebebiyle ek sözleşmenin 27.02.2009 tarihinde yapıldığı,09.10.2009 tarihli vergi dairesi yoklama fişinde Karakaya Mah. 1952/2 ada parseldeki inşaatın devam ettiği ve halen 8 işçi çalıştığının vergi yoklama memurunca belirlendiği görülmektedir. Buna göre davacının iptal edilen çalışmasının bildirildiği inşaatın faal ve gerçek bir işyeri durumunda olduğu, müfettiş raporuyla iptal edilen çalışmaların fiili bir tespite değil, belediyeden gelen kayıtlar ile malzeme alımına ilişkin faturalara dayalı olarak inşaatın faal olmadığı dönemlerin tespit edilmesi yönünde bir çıkarıma dayandığı görülmektedir.
    Mahkemece Müfettiş tarafından beyanı alınan ve fiilen çalıştığı tespit edilen sigortalılar, bordrolarda davacı ile aynı dönemde kayıtlı olmayanlar da dahil olmak üzere, mahkemece dinlenip davacının çalışmasına tanık olup olmadıkları sorularak, 09.10.2009 tarihli vergi dairesi yoklama fişinde çalıştığı tespit edilen 8 kişinin kimliğine dair vergi yoklama memurunca tespit yapılıp yapılmadığı ilgili vergi dairesinden sorularak araştırma genişletilmeli, ayrıca komşu işyeri işverenleri ve bordroda kayıtlı tanıkları belirlenip dinlenerek sonucuna göre çalışmanın fiili olup olmadığı hususunda tüm deliller toplandıktan sonra bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi