Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4308
Karar No: 2012/11400
Karar Tarihi: 29.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/4308 Esas 2012/11400 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilen ve Refahiye Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen karara göre, davacı tarafından dava açılmıştır. Davacı, kadastro çalışmalarında tespit ve tescil edilen taşınmazda kuzeyinde köy yolu olmadığı halde müvekkilinin taşınmazının bir kısmının yol olarak tespit dışı bırakıldığını açıklamıştır. Davalı Hazine temsilcisi, delil bildirmediği için duruşmaya katılmış ama davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi dava konusu yerin kadimden beri köy yolu olarak kullanıldığını savunarak dava reddedilmesini talep etmiştir. Yapılan inceleme sonucu, davanın kabulüne karar verildi. Ancak, Hazine temsilcisinin temyiz itirazları doğru bulunarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK.nın Geçici 3. maddesi
- HUMK.nun 428. maddesi
- HUMK.nun 440/III-2 bendi
8. Hukuk Dairesi         2012/4308 E.  ,  2012/11400 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Refahiye Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 16.01.2012 gün ve 6/16 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, kadastro çalışmalarında 107 ada 82 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni adına tespit ve tescil edildiğini, parselin kuzeyinde köy yolu olmadığı halde müvekkilinin taşınmazının bir kısmının yol olarak tespit dışı bırakıldığını açıklayarak bu yerin vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, duruşmaya katılmış ancak delil bildirmemiştir.
    Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi duruşmada, davaya konu yerin kadimden beri köy yolu olarak kullanıldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, teknik bilirkişilerin 16.08.2011 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 145,29 m2"lik yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içinde Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava dışı 107 ada 82 sayılı parsel 12.06.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, belgesizden, ahşap ev, odunluk, samanlık ve arsa niteliğiyle 708,47 m2 yüzölçümlü olarak, ölü Bayram Kır, Bahçe Kır, Türcihan Kır, Şemsi Kır, İsmet Kır ve Sırma Kır adına elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olarak tespit edilmiş, eldeki davanın daha sonra görevsizlik kararı veren Kadastro Mahkemesine açılması nedeniyle tespitin kesinleştirilmediği belirlenmiştir. Dava konusu yerin kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Keşifte dinlenen tüm yerel bilirkişi ve davacı tanıkları; dava konusu yerde köy yolunun bulunmadığını, davacı ve önceki kişiler tarafından evlerinin önündeki arazi olarak ve gübre dökmek için kullanıldığını açıklamışlardır. Keşifte görevlendirilen ziraat bilirkişisi; 16.08.2011 tarihli raporunda nizalı yerde herhangi bir toprak işlemesine rastlanmadığını ve tarla tarımı için uygun toprak yapısına sahip olmadığını bildirmiştir. Açıklanan olgular tarafların ve Mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlık, kadastro çalışmalarında paftasında yol olarak gösterilen böyle bir yerin zilyetlikle iktisap edilip edilmeyeceğinde toplanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak; kamunun kullanımına açık olan yolların zilyetlikle kazanılması mümkün değildir. Ancak, kapanmış veya terk edilmiş yolların koşulları gerçekleştiği taktirde her zaman zilyetlikle kazanılması olanaklıdır. Bundan ayrı, kadastro çalışmalarında paftasında yol olarak belirlenen bir yer için makul süre içerisinde tespit öncesi nedenlere dayanılarak tescil davası açılması mümkün olduğu gibi, yine paftasında yol olarak belirlenen bir taşınmaz için kadastrodan sonraki zilyetliğe dayanılarak tescil davası açılması da olanaklıdır. Öte yandan, böyle bir yere gübre dökülmesi gibi eylemler ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılmamaktadır. Esasen, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarından da davacının bu yerde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar vermek gerekirken, maddi olay, hukuki niteleme ve delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nın 440/III-2 bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolunun kapalı bulunduğuna, 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi