8. Hukuk Dairesi 2012/4961 E. , 2012/11401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 20.02.2012 gün ve 244/61 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, miras yoluyla intikal, taksim ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak kadastro sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen 246 ada 120 parselin tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, cevap dilekçesinde, taşınmazın davacı tarafından uzun süredir ekilmemesi nedeniyle ham toprak vasfına dönüştüğünü, davacının bu yeri satınalmak için Hazine"ye başvurduğunu, belirlenen fiyatın yüksekliği nedeniyle almaktan vazgeçtiğini, bu durumun malik sıfatıyla zilyetlik iddiası ile bağdaşmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre; taşınmazın 50 yıldan uzun süredir davacının babası ve davacının zilyetliğinde ve tasarrufunda olduğu ancak davacının davaya konu yeri satın alma talebiyle 22.05.2009 tarihinde Mal Müdürlüğü"ne başvurarak Hazine"nin mülkiyetini tanıdığı, malik sıfatıyla zilyetliğinin sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
246 ada 120 parsel, davacı ve kardeşi Şerife Aydın"ın ceddinden intikalen ve taksimen gelme malı olup, bu yerin tarla olarak zilyet ve tasarrufundayken 35-40 yılı aşkın bir süredir ekip biçilmediği, zilyetliğin terkedildiği, halen de kullanılmadığı ve parselin tarla vasfını kaybettiği açıklanarak Kadastro Kanunu"nun 18. maddesi gereğince ham toprak niteliği ile Hazine adına 16.12.2004 tarihinde tespit edilmiş, dava dışı Bahri Ahlat tarafından açılan tespite itiraz davası sonucunda, Çankırı Kadastro Mahkemesi"nin 27.04.2006 tarih ve 2005/151 E., 2006/26 K. sayılı kararı ile feragat nedeniyle davanın reddine, parselin tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Hükmün 01.06.2006 tarihinde kesinleşmesiyle tapu oluşmuştur.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, somut olayda teknik bilirkişi ..."ın 29.11.2011 tarihli rapor ve krokisinde B harfi ile gösterilen bölümün eğimi, dosya arasındaki bu yere ait fotoğraflardan uzun yıllardır tarımsal vasıfta kullanılmadığı ve toprak işlemesinin yapılmadığı, tarım yapılmasının mümkün olmadığı anlaşıldığına göre; hükmün B harfi ile gösterilen bölümüne dair davacının tapu iptali ve tescil isteğinin reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile, usul ve kanuna uygun olan hükmün sözkonusu bölümünün ONANMASINA,
Davacının aynı rapor ve krokide A harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; teknik bilirkişinin krokisinde A olarak işaretlediği yer bakımından, davacı yararına zilyetlik koşulları ve taksim olgusu ispatlanmış olup davacının 22.05.2009 tarihli satınalma başvurusu kazanmaya engel teşkil etmeyeceğinden ve malik sıfatıyla zilyetliği ortadan kaldırmayacağından, anılan bölüme yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle krokide A harfleriyle gösterilen yer bakımından hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.