Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12947
Karar No: 2015/2918
Karar Tarihi: 17.2.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/12947 Esas 2015/2918 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/12947 E.  ,  2015/2918 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu/kardeşi ..."ün sevk ve idaresindeki motosiklet ile davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu traktörün çarpışması neticesinde ..."ün yaşamını yitirdiğini, davalı sürücü ... aleyhinde ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/249 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davalı sürücünün mahkumiyetine karar verildiğini, davacı anne ..."nın oğlunun ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kaldığını ve tüm müvekkillerinin manevi olarak zarara uğradığını, ayrıca kaza nedeniyle murisin kullandığı motosikletin hurdaya ayrıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile motosiklet bedeli olarak 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen; davacılar ... ve ..."nin her biri için 20.000,00"er TL ve davacı ... için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın ise olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ile davalı ..."ndan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 01.11.2011 tarihli celsede davalı sigorta şirketi tarafından 30.03.2009 tarihinde 22.012,42 TL ödeme yapılması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinden feragat ettiklerini beyan etmiş; 22.05.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle motosiklet bedeline ilişin tazminat talebini 13.780,00 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
    Davalı ..., meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, motosikletin arkadan gelip çarptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davalı sigorta şirketince destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olarak davacılara ödeme yapılmış olup davacı taraftan ibraname alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı sigorta şirketi vekili, davacıların maddi tazminat talepleri için müvekkili şirkete de müracaat ettiklerini, bu sebeple kaza tarihinden itibaren temerrüdün oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile motosiklet bedeli olarak 12.320,00 TL tazminatın, davalılar ... ve ... ...si yönünden kaza tarihi olan 12.05.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı .... yönünden poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere 6.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara veraset ilamındaki hisseleri oranında ödenmesine; davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL ve davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ... ...sinden müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, destekten yoksun kalma tazminatına yönelik davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, tüm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1- Davacıların temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların oğlu/kardeşi ..."ün ölümü nedeniyle duydukları acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği göz önünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    2- Davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3- Dava konusu olaya ilişkin görülen ceza davasında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ..."nun manevra kurallarını ihlal etmesi ve müteveffa sürücü ..."ün yolunu kapatması nedeniyle meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu, müteveffa sürücünün ise hız kurallarını ihlal etmesi sebebiyle tali kusurlu olduğu belirtilmiş; mahkemece, sanığın mahkumiyetine karar verilmiş, karar Yargıtay 12. Ceza Dairesi"nin kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
    Borçlar Kanunu"nun 53.maddesi (6098 sayılı TBK"nun 74. maddesi) uyarınca, hukuk hakimi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranıyla bağlı değil ise de; hukuk hakiminin ceza mahkemesince belirlenen maddi olgu ile bağlı olacağı açıktır.
    Öte yandan, davacılar vekili, müteveffa yönetiminde olup kaza sonucu hasara uğrayan motosiklet bedelinin de davalılardan tahsilini talep etmiş; mahkemece, makine mühendisi ... tarafından düzenlenen 24.12.2012 tarihli rapor hükme esas alınmıştır. Ancak mahkemece, somut olayda kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, davalının tam kusurlu olduğu kanaatiyle, hasar konusunda uzmanlığı belirsiz makine mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna bağlı kalınarak araç bedeli talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    O halde mahkemece, dosyanın ceza dosyası ile birlikte kusur ve hasar konusunda uzman ... veya... gibi kuruluşlardan oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna tevdii ile olaya ilişkin olarak düzenlenen tutanak, ceza dosyası içeriği, tanık beyanları ve önceki bilirkişi raporları birlikte irdelenerek, oluş şekline göre ve özellikle, müteveffa sürücünün tali kusurlu olduğunun kesinleşmiş olması gözetilerek araç sürücülerinin kusur oranlarının yeniden belirlenmesi ve çelişkilerin giderilmesi, araçta oluşan gerçek zarar miktarının tespit edilmesi ve meydana gelen hasar miktarına göre aracın pertinin mi, onarımının mı uygun ve ekonomik olduğu, onarımı uygunsa ayrıntılı şekilde hasar kalemleri ve bedeli, perti uygunsa aracın olay tarihindeki 2.el piyasa rayiç değeri ile sovtaj değerinin tespiti ve sovtaj değerinin mahsubu ile bakiye zararın ve tazminat miktarının tespiti yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4- Davalı sigorta şirketi, zarara neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup kaza tarihi itibariyle poliçe limiti araç başına 6.000,00 TL’dir. Mahkemece, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak 6.000,00 TL maddi tazminattan diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiş ise de; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b maddesi uyarınca, bu davalıya yükletilecek yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de sorumlu olduğu miktara oranlanarak hüküm altına alınması gerekirken, tamamından sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
    Öte yandan, davalı belediye kendisini vekille temsil ettirmiş olup mahkemece, davanın kısmen reddine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, reddedilen miktar yönünden davalı belediye yararına hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması da isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 17.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi