MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının sevk ve idaresindeki araç ile davalı şirkete trafik sigortalı olan aracın çarpışması sonucu yaşanan trafik kazasında davacının sakatlanarak işgücü kaybına uğradığını, kazanın davalı tarafın kusurundan kaynaklandığını ve davalı şirket tarafından yapılan ödemenin yetersiz kaldığını belirterek 8.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; ıslah dilekçesi ile talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, dava açılmadan önce davacıya 21.049,39 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kabulü ile 90.711,33 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasında oluşan maluliyet sebebi ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece 08.04.2011 tarihli ödemenin tedavi gideri kapsamında yapılan ödeme olduğu kabul edilerek mahsup işlemi yapılmamıştır. Oysaki dosya kapsamındaki sigorta şirketi tarafından ibraz edilen aktüer raporundan davalı tarafça ödenen tazminatın maluliyet için yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. O halde hasar dosyası da getirilerek, davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce ödeme yapıldığından mahkemece zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, ödemenin yapıldığı tarihteki verilere göre davacının maluliyet tazminatı hesaplanmalı, ödeme miktarı zararı karşılıyor ise talebin reddine, karşılamıyor ise davalı lehine usulü kazanılmış hak gözetilerek hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle yapılacak yeni hesaplamaya göre bulunan zarardan davacılara yapılan sigorta ödemesinin ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekmektedir.
3- Öte yandan davalı vekili, kazanın iş kazası olarak nitelendirilip, ... tarafından ... İş Mahkemesinin 2012/551 sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığını belirtmiştir. Açılan rücu davası, sigorta limiti ve rücuya tabi alacakların belirlenip mükerrer ödemenin önüne geçilmesi bakımından bu davayı da etkileyecektir. Söz konusu dosyanın sonucunun beklenmesi, alacakların rücuya tabi olup olmadığının, tazminattan indirim yapmak gerekip gerekmediğinin sonucuna göre tartışılması ve tazminat hesaplamasının yapılması amacı ile hükmün bozulması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.