8. Hukuk Dairesi 2018/3584 E. , 2019/5299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Paydaşlar Arasında Haksız İşgal Tazminatı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkili ile davalıların ortak murisi ... Şahin"e ait ... ili, ... ilçesinde kayıtlı 7200 m2 bir tarla ve bir de ev bulunduğunu, söz konusu arsa ve evin davalılar tarafından uzun yıllardır kiraya verilerek gelir elde edilmekte olduğunu, bu durumu müvekkilinin haricen öğrendiğini belirterek, davaya konu taşınmazlara ilişkin olarak son 5 yıllık kira bedeli olarak, miras hissesi oranında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, ecrimisil talebi için intifadan men koşulu gerektiğini, müvekkillerine ihtarname tebliğ edildikten sonra, müvekkillerince, davacının payına isabet eden ev kirası ve tarla kirası payının ödendiğini, müvekkillerince birtakım faydalı ve zorunlu masraflar yapıldığını, bunların mahsubu gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına karşılık ecrimisil isteyebilir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır.Bu istisnalardan biri de; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olmasıdır.
Somut olaya gelince; davacı ve davalıların ortak tanığı ... ... ..., "Tarafların murisinden kalan taşınmazı kendisinin ekip diktiğini, ancak herhangi bir icar ödemediğini, bu kullanımı karşılığında taşınmaza göz kulak olduğunu" beyan etmiştir. Diğer davacı tanığı Ünal, "Kendisinin dava konusu evde 1998-2000 yıllarında kiracı olarak oturduğunu, kira parasını Fadime"nin gelip kendisinden aldığını, kendisinden sonra evin bir müddet boş kaldığını, daha sonra... isimli birinin oturduğunu, kendisi otururken evde su olmadığını, tulumbadan su çektiğini,..."ın kiracıyken eve su bağlattığını,..."ın 5 yıl kadar evde oturduğunu eve su getirdiğini, tadilatlar yaptığını, bu süreler içerisinde tadilatlar karşılığı hiç para ödemediğini bildiğini,..."ın kendisine kira mukabili bu işleri yaptığını söylediğini, tarafların ortak murisinden kalan yaklaşık 10 dönüm civarındaki tarlanın ... ... ... tarafından kullanıldığını" belirtmiştir. Davacı, tanık beyanlarıyla, dava konusu taşınmazların doğal ürün verdiği veya kira geliri getirdiği hususlarını ispatlayamamıştır. O halde; davacı ancak intifadan menin gerçekleştiği tarihten itibaren ecrimisil isteyebilecektir. Davacının, davalılara 01.12.2010 keşide tarihli ihtarname gönderdiği ve davacı tarafça bu ihtarnameden önce davalıların intifadan men edildiği hususunun ispatlanamadığı dikkate alınarak, ihtarnamenin davalılara tebliğ tarihinden, dava tarihine kadar olan süre için ecrimisil hesabı yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirme gerekçeleri bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Hükme esas alınan raporda, davacının payı dosya içerisindeki mirasçılık belgeleri değerlendirilmeden, hatalı bir şekilde belirlenmiş ve bu bakımdan da yanlış hesaplama yapılmıştır.
Ayrıca, davalı tarafın ödediğini iddia ettiği kira bedellerine ilişkin mahsup savunması üzerinde durularak, olumlu-olumsuz bir değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.