17. Hukuk Dairesi 2013/15384 E. , 2015/3184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların işleteni/sürücüsü ve trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın davacının kullandığı araca çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, iş göremezlik zararı yönünden 500,00 TL maddi tazminat ile 6.000,00 TL manevi tazminatın (davalı ... şirketi maddi tazminattan sorumlu olmak üzere) faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, ... raporlarına göre olay sebebiyle davacıda kalıcı maluliyet oluşmadığından maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin maddi tazminata yönelik bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Davacı vekilinin manevi tazminat talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
BK."nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, 30.6.2010 ve 14.2.2013 tarihli ... raporlarında davacının 09.8.2007 tarihli kazadan sonra 22.10.2007 tarihinde boyun fıtığı ameliyatı olmasına ve 1997 yılında da aynı rahatsızlık sebebiyle ameliyat geçirmesine karşın, kazadan sonraki ameliyatının travmatik (dava konusu kazaya bağlı) olup olmadığı yönünden kesin bir yargıya varılamayacağı, kalıcı maluliyetin bulunmadığı belirtilmiş ise de; olayda davalı tarafa ait araç tam kusurlu olarak kırmızı ışıkta bekleyen davacı aracına arkadan çarpmış olup, davacının olay nedeniyle yaralanması ya da maluliyetine dair maddi olgu anılan raporlarla yukarıda açıklandığı şekilde belirlenmiş olmasına karşın, hayatın olağan akışında kullandığı araç 10 günde tamir edilecek şekilde hasarlanan davacının çarpmanın etki ve şiddetiyle korku ve panik yaşaması, akut boyun rahatsızlığının arkadan çarpmanın etkisiyle aktif hale gelmesi, ağrılarının artması ve olay nedeniyle üzülüp acı ve elem duyması kaçınılmazdır. O halde, davacının dava konusu olaydan kaynaklanan manevi zararların kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalı tarafın sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin maddi tazminat talepleri yönünden yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin manevi tazminat yönündeki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.