Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16522
Karar No: 2015/3185

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/16522 Esas 2015/3185 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/16522 E.  ,  2015/3185 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."ın ... Şubesinden 18.3.2009 tarihinde kullandığı bir yıl vadeli krediye karşılık davalı nezdinde Müşteri Kredi Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, kredi vadesi dolmadan murisin 28.11.2008 tarihinde vefat ettiğini, gerekli ödemeyi yapması için davalıya başvurunun sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, murisin kredi borcu ve fer"ilerinin davalı tarafından ödenmesini, ödeme yapılmaz ise 11.000,00 TL nın faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın aktif husumet ve esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
    ... vekili 28.2.2012 tarihli dilekçesiyle davaya davalı yanında müdahil olarak katıldıklarını ve murisin kredi borcu ödenmediğinden sigorta tazminatının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, sigorta poliçesinin geçerli olduğuna ve ilgili kredi alacağından davalı ... şirketinin sorumlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    1-) Davanın dayanağını oluşturan sigorta poliçesinde ... ... Şubesi ... olarak gösterilmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1329/1 maddesinde "üçüncü bir şahsın lehine yapılan hayat sigorta mukavelesinden hak ve menfaatleri sigortacıdan talep ve tahsil salahiyetinin doğrudan doğruya o kimseye ait olacağı" düzenlenmiştir.
    Somut olayda, sigorta sözleşmesinde menfaattar olarak gösterilen banka vekilinin davaya müdahil olarak katıldığı ve davacılar murisinin kredi borcu ödenmediğinden sigorta tazminatının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmektedir. Buna göre, ilgili bankanın davaya kayıtsız ve şartsız muvafakatinin bulunmadığı açıktır.
    O halde, mahkemece aktif taraf ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabul yönünden de, tespit şeklinde hüküm kurulması isabetli değildir.
    2-) Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23.02.2015 gününde Üye ... ve ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY
    Somut olaydan TTK.1329/I maddesinin uygulama yeri bulunmadığından yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararının bozulması görüşüne katılmıyoruz.
    Davacılar, 12.03.2009 günlü dilekçeleri ile miras bırakanları ..."nın 27.11.2008 vefat tarihinden önce ..."tan zirai kredi aldığını, kredi için bankaca kendi kuruluşları olan davalı ... Sigortaya (....) hayat sigortası yaptırıldığını, kredi vadesi 18.03.2009"da dolacağını kredi borcunun bankaya ödenmesi (banka davalı ... yanında feri müdahil olarak katılmıştır) için başvuruda bulunduklarını ancak ödeme yapmadıklarını ileri sürerek dava dilekçesi içeriğinde ve 01.03.2012-17.01.2013 günlü duruşmalarda da açıkça krediden dolayı borçlu olmadıklarının, kredi borcunun davalının sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
    ..."a ait müşteri kredi sigortası sigorta poliçe örneği dosyada mevcuttur. Kredi bedeli 11.000 TL kredi süresi 1 yıl ve 18.03.2008-1803.2009 vade tarihli olup, ... dain mürtekin olarak gösterilmiştir. Poliçenin özel şartlar bölümünde, "sigortalının vefatı halinde öncelikle sigortalının kredi borcu karşılanacak, sonra varsa tazminatın kalan kısmı kanuni varislere ödenecektir" kaydı mevcuttur.
    Sigortalının vefatı üzerine, mirasçıları kredi borcunun bankaya ödenmesi için davalı sigortaya başvurmuş, bankanın yan kuruluşu olan davalı ... şirketi, poliçe tanziminde sigortalının kalp rahatsızlığını gizlediği gerekçesi ile ödeme yapılmayacağını 14.01.2009"da bildirmiştir. Davacılar ise eldeki davayı 12.03.2009"da açmışlardır.
    Dosya arasına giren belgelerden sigortalı ..."nın poliçe yapımında 60 yaşında olup, 2006 yılında kalp rahatsızlığı nedeniyle maluliyet raporu almak için ...na başvuruda bulunmuş ancak alınan raporlara göre bulgu mevcut olmadığından talebi reddedildiği anlaşılmaktadır. 2008"de düzenlenen sigorta poliçesinde de rahatsızlığının bulunmadığını bildirmesi eldeki belgelere göre yerinde olup, davalı ... şirketinin, rahatsızlığı kasten gizlediği nedeniyle kredi borcunu ödememesi yasal mevzuata uygun değildir. Davalı ... şirketi kredi borcundan sorumludur.
    Kredi borcu yargılama sırasında 14.292 TL"ye ulaşmıştır. Sigorta bedeli üzerindedir.
    Davacılar, sigorta tazminatının kendilerine ödenmesini istememektedirler. Kredi veren bankanın yan kuruluşu olan davalı ... şirketi, yasal olmayan bir nedenle sigorta bedelini bankaya kredi borcunu kapatmak üzere ödemeyi ret ettiğinden, davacılar yasal haklarını kullanarak eldeki davayı açmışlar, kredi borcundan kendilerinin sorumlu olmadıklarını davalı ... şirketinin sorumlu olduğunun tespitini istemektedirler. Kendilerine sigorta tazminatının verilmesini istememektedirler. Mahkeme de bu taleplerini kabul görmüş ve sigorta poliçesinin geçerli olduğunu, rizikonun gerçekleştiğini, davalı ... şirketinin bankaya karşı sorumlu olduğunun tespitine karar vermiştir. Kararı davalı ... şirketi temyiz etmiştir.
    Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgular karşısında, somut olaydaki dava için dain mürteinin davaya muvafakatini aramak ve muvafakati vermesini beklemek hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, ortada bir sigorta bedeli talebi olmadığı halde sayın çoğunlukça TTK 1329/I maddesi gerekçe gösterilerek davanın aktif taraf ehliyeti yokluğundan reddedilmesi yolundaki bozma kararına katılmıyoruz. Kararın onanması görüşündeyiz.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi