
Esas No: 2017/519
Karar No: 2020/46
Karar Tarihi: 23.01.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/519 Esas 2020/46 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/519 Esas
KARAR NO : 2020/46
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/07/2014
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalıdan 2013 model ...40 model (... kayıt numaralı) tekneyi 122.500,00 Avro bedel karşılığı satın aldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6. ve 10. sayfasında teknenin dış gövdesinin beyaz veya gri jelkot boya ile boyanacağının kararlaştırıldığını, ancak teknenin jelkot yerine çok daha ucuz ve kalitesiz olan akrilik boya ile boyandığının tespit edildiğini, tespit edilen hususlar ile ilgili davalı şirkete defalarca e-posta gönderilerek çözüm istendiğini, ancak davalının cevap vermediğini, davalının 26/03/2014 tarihinde gönderdiği bir yazıda ise ayıplı olarak boyanan kısmın yeniden jelkot boya ile boyanabileceğini, tamir süresi içinde günlük 285,00 Avro talep edildiğini, ancak teknenin iadesinin kabul edilmediğini belirterek teknenin davalıya iadesini, satış bedelinin avans faizi ile birlikte iadesini ve 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davacının Rusya vatandaşı olduğunu, Rusya ile ülkemiz arasında adli yardım anlaşması bulunmadığını, bu sebeple davacının teminat yatırmasına karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davaya konu teknenin tüketicinin korunmasına ilişkin hükümlerden yararlanamayacağını, teknenin ticari amaçla kullanıldığının dosya içindeki bazı belgelerden anlaşıldığını beyan etmiş ilaveten davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, teknenin ayıplı olmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle usul yönünden, değil ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda dava konusunun 6102 sayılı TTK'nun 1352/1 maddesi gereğince deniz alacağı olarak sayılan geminin yapımı ile ilgili işler olması nedeniyle deniz alacağı olduğu bu nedenle davanın Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görevine görmesi nedeniyle mahkememizin görevsizliği ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 26/04/2017 tarih 2017/384 Esas 2017/1787 Karar nolu ilamı ile bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında " Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin davaya bakabilmesi için davanın Deniz Ticaretinden kaynaklanması gerekli ve zorunlu olup, somut olayda ihtilas davalı tarafından ihmal edilip davalıya satılan geminin dış gövdesinin boyasının anlaşmaya aykırı olarak farklı bir malzemeyle boyandığı iddiasına dayalı ödenen bedelin iadesine ilişkindir bu haliyle taraflar arasındaki ihtilaf TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken görevsizlik nedeniyle usulden red kararı vermesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir" denilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Taraflarca imzalanan 07/12/2012 tarihli tekne satış sözleşmesi genel şartları incelendiğinde teknenin alıcıya 25/02/2013'te teslim edilmesinin planlandığı, 10.maddesinde sınırlı garanti başlıklı maddede davalı tarafından doğrudan imal edilmiş (a) kalemlerindeki kusurların teknenin alıcıya teslim tarihinden itibaren bir (3) yıl süresince onarılacağının ve değiştirileceğine garanti edildiği garanti süresinin çelişkili olup çelişki durumunda yazının esas alınması gerektiği kuralı gereğince garanti süresinin 1 yıl olduğu sonucuna varılmıştır. Sözleşmenin eki mahiyetinde sipariş formu teknenin özellikleri, opsiyonel özellikler kabul ve teslim protokolü gibi eklerin sıralandığı görülmekle taraflardan sözleşme eklerini dosyaya sunmaları istenilmiş ek 2 başlıklı ek dosyaya sunulmuş buna göre gövde bitirme işinin beyaz veya gri renkte jel-kaplama olarak belirtildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak teknenin başında , mahkemece tekne boyasından anlayan bir bilirkişi ile eser sözleşmeleri konusunda uzman bir bilirkişi eşliğinde keşif suretiyle inceleme yapılarak , sözleşme ve ekleri değerlendirilerek, teknenin boyasının sözleşmeye aykırı olup olmadığının , sözleşmedeki garanti maddesinin değerlendirilerek , teknenin teslim alındığı tarih ile dava tarihi arasındaki sürenin geçip geçmediğinin , söz konusu ayıp nedeniyle BK nun 475.maddesine göre, tekneden beklenen faydayı sağlayamadığıda belirtilerek davacı tarafça sözleşmeden dönüldüğü bildirildiği bu ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme koşullarının oluşup oluşlmadığı, yada aynı maddenin diğer fıkralarına göre böyle bir durum yokta tamir ve değer kaybı masraflarının tespit edilmesinin istenilmesine, garanti süresi dolmuş sa ayıbın açık ayıp mı , gizli ayıp mı olduğu ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususlarında değerlendirme yapılmasının istenilmiş alınan 26/03/2018 rapor incelendiğinde; satış sözleşmenin ek 2 başlıklı kısmında gövde bitirme işini beyaz veya gri renkte jel-kaplama olacağına dair ifade bulunduğunu ancak yapılan incelemede yat gövdesinin önce beyaz renkli jelkot kaplı olarak üretildiği, gövdenin borda ve karina dış yüzeylerinin ise önce turuncu ve ardından gri renkli olacak şeklide akrilik boya uygulandığının görüldüğünü, yat gövdesinin beyaz renkli jelkot kaplı olarak üretilerek satış sözleşmesine uygun yapıldığı, bu uygunluk durumunun güverte yüzeyinde korunduğu fakat borda ve karina yüzeylerinde davalı tarafından sonradan yapılan akrilik boya uygulamasıyla satış sözleşmesine aykırı işlem yapıldığının anlaşıldığını, bu durumun yatın kullanımında, yatın herhangi bir ekipman veya donanımına ait fonksiyonların yerine getirilmesinde engel yaratmayacağını kullanım ve yapısına yönelik risk oluşturmadığını, jelkot kaplamanın ekonomik ömrünün akrilik boyaya göre çok fazla olduğunu, jelkot kaplı yüzeylerin fiziksel darbe ve çiziklere karşı akrilik kaplı yüzeylere göre çok daha dayanıklı olduğunu, jelkot yüzeylerde yapılacak rütuş tarzı tamiratların, akrilik boyalı yüzeylerde yapılacak benzeri tamiratlara göre daha basit yöntemlerle yapılabildiğini bu nedenle yatın borda ve karinasının zeminin jelkot olmasına rağmen ayrıca akrilik boyanmış olmasının uygunsuz olduğunu sözleşmeden dönmeyle ilgili durumun uzmanlık alanlarına girmediğini akrilik boyanın kazınması ve yeniden jelkot boya uygulaması yapmanın teknik olarak mümkün olduğunu bunun için yapılması gereken işleri raporlarında sıraladıklarını bu bedelin KDV hariç 18.400,00 Euro olduğunu belirttikleri tespit edilmiştir.
Davalı şirket vekili 10/04/2018 tarihli dilekçesinde teknenin davacıya 25/02/2013 tarihinde teslim edildiğini bildirmiştir. Davacı vekili 13/08/2018 havale tarihli dilekçesinin ekinde sözleşmenin ek 3 başlıklı kısmını sunmuş incelendiğinde gri jelkot tekne olarak yazılı olduğu görülmüş yine teslim belgesini sunmuş incelendiğinde teslimin 25/02/2013 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
Davalı taraf tanık deliline dayandıklarına belirtmesi üzerine davalı tanıklarından Tarın Şanlı beyanında; söz konusu teknenin Jelkot boya ile boyanarak imal edildiğini, davacının daha sonra tercihini gri renkten yana yaptığını bu nedenle gri akrilik boya ile boyadıklarını, davacının tekneyi alırken boya türünün akrilik olduğunu bilip bilmediğini kendisinin bilmediğini beyan etmiştir.
Daha önceki alınan rapora itiraz edilmesi ve heyete borçlar hukukçusu katılmasının talep edilmesi nedeniyle tekrar Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak itirazlar da değerlendirilerek ek rapor verilmesi istenmiştir. Ek rapor incelendiğinde söz konusu tekne beyaz jelkot kaplı olarak kalıptan çıkmış daha sonra yüzey üzerine önce turuncu renkte daha sonra gri renkte akrilik boya uygulaması yapıldığını, teslim tarihinin 25/02/2013 olduğunu, sözleşmeden dönmeyi gerektirecek nitelikte ayıp olmadığını, akrilik boyanın kısa ömürlü olması nedeniyle tercih edilmediğini, jelkot kaplama ile akrilik boya farkının bu işi yapanlarca farkedilebildiğini, tamirat masrafının daha önceki raporda da belirtildiği üzere 18.400,00 Euro olduğunu, bu durumun teknede değer kaybı oluşmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirdikleri görülmüştür.
Öncelikle ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının teknesiyle yaptığı kaza neticesinde boyada dökülme olduğunu, davacının bu olayla durumu öğrendiğini iddia ettiğini bunun üzerine müvekkili şirket kompozit sorumlusu...'in tekneye giderek inceleme yaptığını, davacı tarafından sunulan ...Ltd. Şti tarafından düzenlenen boya raporunun 18/01/2014 olduğunu davalıya gönderilen ihtarnamenin ise 26/03/2014 olup olaydan 3 ay sonra olduğunu iddia ettiği görülmektedir.
...Ltd. Şti antetli ve imzalı 18/01/2014 tarihli davalı şirketin dikkatine başlıklı belge incelendiğinde yapılan ölçümlerde dava konusu teknenin bordo boyasının akrilik olduğunun cihazlı ölçümle tespit edildiğinin yazılı olduğu görülmüştür. ... tarafından davalı şirket ünvanın da yer aldığı ...'e gönderilen 18/01/2014 tarihli mail'de söz konusu boyayla ilgili durumun bildirilerek davacının Türkiye temsilcisi ve vekili olarak taraflarıyla karşı tarafın itribata geçilmesine talep edildiği ve ekine söz konusu resimlerin de eklendiği görülmüştür. Dosyaya tercümesi de sunulan ve...isimli kişi tarafından davacı tarafa gönderilen mail incelendiğinde söz konusu boyadaki ayıptan bahsedilerek sirenanın ücretsiz olarak onaracağını bu hususta görüşme yapacağını bildirdiği görülmüş en son duruşmada davalı vekili maili çeken ...isimli kişinin o dönem müvekkili şirkette çalışan biri olduğunu beyan etmiştir. Davalı vekili 05/03/2015 havale tarihli dilekçesinin 7. Sayfasında davalı şirketin müşteri memnuniyetini sağlamak adına ücretsiz olarak gereken boya değişimin yapmayı da kabul ettiğini belirttiği görülmektedir. Ankara ... Noterliğinin 14/11/2017 tarih...yevmiye numaralı işlemiyle tasdiklenen ve davacı tarafından davalıya hitaben yazılan ve 28/02/2014 tarihini taşıyan talep yazısı başlıklı belgede sözleşmede teknenin gövdesinin jel-kaplama olarak belirtilmesine rağmen akrilik olduğunu kanıtlayan rapor alındığını bu nedenle alınan bedelin %10'nunun iadesi edilmesinin talep edildiği görülmüştür. Satış sözleşmesinde garanti maddesi söz konusu olup yazıyla rakam arasında farklılık olmasına karşın, yazıyla belirtilen hususun geçerli olduğu kabul edildiğini en kötü ihtimalle 1 yıl süre ile garanti verildiği, teknenin 25/02/2013 tarihinde teslim edildiği buna göre 1 yıllık süre uygulandığında garanti süresinin 25/02/2014'e kadar devam ettiği, davacının 18/01/2014 tarihli maili ile ayıbı davalı tarafa ihbar ettiği bu ihbara karşın davalı şirket bünyesinde çalışan ... isimli kişi tarafından 24/02/2014 tarihinde cevabi mail çekildiği ayıp ihbarının süresinin dolduğu kaldı ki ayıp ihbarı süresinden sonra yapılsa dahi karşı taraf ayıbı gidermeyi kabul ettiği takdirde süresinden sonra ayıp ihbarının yapılmasının önemli olmadığı davalı vekilinin 05/03/2015 tarihli dilekçesinde davalının boya değişimini yapmayı kabul ettiğini, cevap dilekçesinde de ayıp ihbarı üzerine İskender Demir isimli kompozit sorumlusunun teknede inceleme yaptığını beyan etmesi nedeniyle ayıp ihbarının süresinde yapıldığı sonucuna varılmıştır.
Taraflar arasındaki ilişki yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere eser sözleşmesidir.
Borçlar Kanunun 475.maddesinde "Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme. İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz." denilmektedir.
Alınan bilirkişi raporlarına göre teknedeki ayıp sözleşmeden dönmeyi gerektirir nitelikte değildir. Satım akitlerinde uygulanan Borçlar Kanunun 227.maddesinde dönme hakkının kullanılması durumunda durum bunu haklı göstermiyorsa hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinden indirilmesine karar verebilir denildiğinden BK 475.maddesi açısından da ayıp sözleşmeden dönmeyi gerektirecek nitelikte olmadığından KDV dahil onarım bedeli olarak bilirkişiler tarafından 21.712,00 Euro'nun (18.400 Euro onarım masrafı geri kalanı KDV olmak üzere söz konusu teknenin dosya içeresindeki 30/06/2016 tarihli belgeden de anlaşılacağı üzere halen Türkiye bulunduğu dikkate alınarak KDV'de eklenmiştir.) dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazla isteminin reddine, dava konusu olay manevi tazminat istemini gerektirmediğinden manevi tazminat talebinin ise reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
KDV dahil 21.712,00 Euro tamir bedelinin dava tarihi olan 16/07/2014 tarihinden itibaren kamu bankalarınca Euro cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizin uygulanması suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının diğer taleplerinin ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
2-Davacının manevi tazminat isteminin reddine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 8.940,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 28.797,08 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat isteminin reddi nedeniyle 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 4.277,39 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL ilk masraf, 4.277,39TL tamamlama harcı, 1.800,00TL talimat yolu ile alınan bilirkişi ücreti, 321,80 TL keşif harcı ve yolluk ücreti, 149,60TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 6.573,99 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 385,00 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
9-Bu dava sebebiyle alınması gereken 4.277,39 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığını, fazla alınan 2.243,01 TL'nin karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtaya Temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/01/2020
Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır
¸
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.