17. Hukuk Dairesi 2013/13559 E. , 2015/3283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."ın kullandığı motorsiklet ile davalı ..."in maliki ve sürücüsü, diğer davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın çarpışması sonucu ..."ın vefat ettiğini ve müvekkillerinin murislerinin desteğinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 10.000 TL, davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 7.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, her bir davacı için 4.000 TL manevi tazminatın ise davalı ..."tan tahsiline verilmesini talep etmiş, 23.11.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini davacı ... için 23.175,30 TL, davacı ... için 29.893,71 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı ... şirketi vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... açılan davayı kabul etmediğini bildirmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı ... ve ..."in maddi tazminat davasının kabulü ile davacı ... için 23.175,30 TL, davacı ... için 29.893,71 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... yönünden kaza tarihinden, davalı ... şirketi yönünden 14.06.2004 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte-davalı ... şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere- davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, davacılar ... ve ..."in maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulü ile her bir davacı için 4.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."tan tahsili ile davacılara ödenmesine verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan 06.03.2008 tarihli bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunması sebebiyle mahkemece benimsenmesinde, ayrıca manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili 23.11.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini davacı ... için 23.175,30 TL, davacı ... için 29.893,71 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir Islah dilekçesi davalı ... şirketine tebliğ olunmamış olup bu husus bozma sebebi yapılmıştır.
3-Davalı ... şirketince davadan sonra 23.12.2008 tarihinde davacı ..."a 11.063,90 TL ödeme yapıldığı iddiası dile getirilmekte olup bu hususa ilişkin bir aktüerya raporu ile havale talimat mektubu dosyaya sunulmuştur. Mahkemece davalı vekilinin bu iddiası üzerinde durularak davalı ... şirketi tarafından davadan sonra yapılmış bir ödeme olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de;
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B.2 maddesi 5.fıkrası uyarınca, hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı yargılama giderleri ile avukatlık ücretini sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde ödemekle yükümlüdür. Mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı davalı ... şirketinin sorumlu olduğu poliçe limitinin üzerinde kaldığından, sigorta şirketinin yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden poliçe limitinin tazminata oranı nispetinde sorumlu tutulması gerekirken, tamamından sorumlu tutulması da doğru değildir.
4-Borçlar Kanunu"nun "Tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş, "Tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde de; zarar gören taraf zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmış; eğer zarar kasten veya ağır bir ihmal ya da tedbirsizlikle yapılmamış ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bırakacak ise hakimin, zarar ve ziyan miktarını hakkaniyete uygun olarak indirebileceği belirtilmiştir.
Somut olayda; her ne kadar kazanın oluşumunda davalı ... tam kusurlu ise de; ölen desteğin kaza anında kask takmamış olduğu, otopsi tutanaklarına göre kafa kırığına bağlı iç kanama ve boyun kırığına bağlı olarak ölümün gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda ölen destek, bu hareketiyle zararın doğmasına veya artmasına yardım ettiğinden, mahkemece uygun görülecek bir miktarda tazminattan indirim yapılması gerekirken yapılmamış olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 24.02.2015 günü oybirliğiyle verildi.