17. Hukuk Dairesi 2013/14182 E. , 2015/3297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın 12.6.2006 tarihinde müvekkiline çarparak yaralanmasına ve iş gücü kaybı meydana gelmesine neden olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, geçici ve sürekli iş göremezlik, refakatçi ve tedavi gideri ile ticari aracını çalıştıramamak nedeniyle uğradığı 10.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın tahsiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; bilirkişi raporu ile hesaplanan tedavi ve refakatçi gideri 1.409,43 TL"nin davacının %65 kusuru oranına isabet eden 493,30 TL"sinin davalı ..., ... ve ..."tan tahsiline, davalı sigorta şirketine yönelik davanın reddine; 2.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı ... ve ..."tan tahsiline verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ... vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda davanın kısmen kabulüyle 493,30 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.
Temyize konu anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden maddi tazminat yönünden verilen miktar itibariyle davalılar yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine verilebileceğinden davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece kazada yaralanan davacının daimi ve geçici iş gücü kaybı konusunda ilgili sağlık kurumundan rapor alınmadığı, belgelenemeyen ancak tedaviye bağlı olarak yapılması olanaklı bulunan ulaşım gideri yönünden herhangi bir verilmediği ve davacının çalıştırdığı ve servis taşımacılığı yaptığı aracın çalışamaması nedeniyle uğradığı kayıplara ilişkin istem yönünden de gerçek zarar hesabı yapılmadan verildiği anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ile verilemez.
Bu halde, öncelikle davacının yaralanması nedeniyle maluliyeti konusunda Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne uygun, meslek grubu ve arıza ağırlık ölçüsü gibi çalışma gücü kayıp oranının tespitinde etkili unsurları gösteren rapor alınması, daha sonra dosyanın aktüer bilirkişiye tevdii ile davacının tespit olunan daimi ve geçici iş gücü kaybı oranına göre zararının ne olduğu konusunda rapor alınması, yine davacının çalıştırdığı ve servis taşımacılığı yaptığı aracın çalışamaması nedeniyle uğradığı kayıplara ilişkin istem yönünden de gerçek zararının tespiti için makine mühendisi bilirkişiden rapor alınması, davacının belgelenemeyen ancak tedaviye bağlı olarak yapılması olanaklı bulunan ulaşım gideri istemi yönünden de değerlendirme yapılarak sonucuna göre verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.2.2015 gününde oybirliğiyle verild