19. Ceza Dairesi 2019/10612 E. , 2021/4986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklarda Petrol Piyasasında Ulusal Marker Uygulamasına İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinde ulusal marker eklenecek akaryakıt türleri arasında sayılan 4000 litre biodizel ele geçirildiği, marker uygulamasına tabi ve marker içermeyen ürünü ticari kasıtla bulundurma eyleminin bir bütün halinde suç tarihi itibariyla yürürlükte bulunan 6455 sayılı Kanun"la değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/11. maddesinde düzenlenen suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
3-UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık ... hakkında temyiz davasına konu olan (aynı) suçtan açılan başka bir kamu davasında Hizan Asliye Ceza Mahkemesince 2020/311 E. sayılı dosyada yargılamaya devam olunduğunun anlaşılması karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle bu dosyalar arasında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre yargılama süreçlerinin akıbeti ile sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu,
4- Sanıklar hakkında 2 yıl 6 ay temel hapis cezası belirlenip TCK"nin 62/1. maddesi gereğince cezada indirim yapılarak 2 yıl 1 ay hapis cezası belirlendiği halde, neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilerek fazla ceza tayini,
5- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.