Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1437
Karar No: 2012/11684
Karar Tarihi: 03.12.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1437 Esas 2012/11684 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/1437 E.  ,  2012/11684 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    ....ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair İzmir 2. Aile Mahkemesinden verilen 27.10.2011 gün ve 765/1115 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Kıcık vekili dava dilekçesinde; vekil edeni ile davalının 1985 yılında evlendiklerini, İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/711 Esas sayılı dava dosyasıyla boşandıklarını, henüz kararın kesinleşmediğini, tarafların 1992 yılında S.....Yapı Kooperatifine üye olduklarını, kooperatif yoluyla 7335 ada 1 sayılı parseldeki meskeni edindiklerini, vekil edeninin ev işlerinde çalışarak edindiği para ile ziynet eşyasının satışından edinilen paranın söz konusu meskene katkı yapıldığını, kooperatif aidatlarının ödenmesine bu şekilde yardımcı olduğunu, ayrıca çalıştığı yerlerde fazla mesai yaptığını, bu nedenle fazla ücret aldığını, evin edinilmesinde 2/3 oranında katkısının olduğunu, vekil edeninin 1993 yılından itibaren belgeli olarak çalışmaya başladığını açıklayarak, dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesi ve vekil edeninin fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak koşuluyla belirlenecek değere göre 2/3 oranına isabet eden katkısından şimdilik 12 milyar liranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; asansör teknisyeni olduğunu, davacının evliliğin başından beri herhangi bir çalışmasının olmadığını, ziynetlerin satışıyla elde edilen paranın taşınmaza harcanmadığını, bu iddianın doğru bulunmadığını, davacı ev hanımı olup, edinilen taşınmaza hiçbir katkısının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 12000 TL katkı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, ilk uzman bilirkişi raporunun daha uygun olduğunu, ikinci raporda bazı çalışmalarının ve ziynet eşyalarının yeterince dikkate alınmadığını, az hesaplandığını, her iki raporun birbiriyle çelişkili bulunduğunu, bu çelişkinin giderilmediğini gerekçe göstermek suretiyle davacı vekili, davacının hiçbir katkısının olmadığı ve reddedilen kısım yönünden davalı tarafa vekalet ücreti taktir edilmediği görüşüyle davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Dava, mülga 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen meskenden kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.
    Taraflar 03.02.1985 tarihinde evlenmiş, 16.07.2002 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 13.10.2003 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında, evlendikleri 03.02.1985 tarihinden 01.01.2002 tarihinde kadar 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, taraflar sözleşmeyle başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 16.07.2002 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TKM.nin m. 202) Taraflar arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
    Uyuşmazlık konusu meskenin edinildiği kooperatife davalı eşin 1992 yılında üye olduğu, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, son taksitin 1997 yılında ödendiği (gün ve ay belli değil) dosya arasında bulunan makbuzlardan anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı tarafından kooperatife yaptığı ödemeler konusunda ilgili kooperatiften bilgi istenmiş, ancak kooperatif yönetiminin kendilerinde bilgi ve belgelerin bulunmadığını bildirdiği anlaşılmıştır. Davacı ... 01.09.1993 tarihinden itibaren sigortalı olarak çalışmaya başlamış, bu çalışmasını 2004 yılına kadar sürdürdüğü dosya arasında bulunan Sosyal Güvenlik Kurumuna ait belgeler ile belirlenmiştir. İzmir 2. Aile Mahkemesinin 02.03.2007 tarihli davanın reddine ilişkin ilk hükmünün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yüksek Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bozma ilamında; “..davanın katkı payı alacağına yönelik bulunduğuna, davacının sigortalı olarak değişik işlerde, ayrıca sigortasız olarak da hafta sonları temizlik işlerinde çalıştığı, tanık ifadeleri ve sigorta hizmet cetvelindeki bilgilerle sabit olduğuna, dava konusu taşınmaza ait kooperatif kayıtları ödemelerin başlangıç ve bitiş tarihleri ile miktarlarını gösterecek şekilde gerekli belgelerin kooperatiften getirtilmesi gerektiğine, tarafların gelirlerinin hesaplanmasına, kişisel giderlerinin hesaplanmasıyla toplam gelirlerinden düşürülmesine, davalı (erkek eş) açısından ayrıca 743 sayılı TKM.nin 152. maddesinin göz önünde tutulmasıyla toplam tasarruf miktarı karşısında davacının katkı oranının belirlenmesine ve taşınmazın dava tarihindeki sürüm değeri ile katkı oranının çarpılması sonucu davacının katkı alacağının saptanmasına ve hüküm altına alınmasına…” işaret etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulduğuna göre, davacının hafta sonları değişik işlerde çalışarak gelir elde ettiği hususu kesinleşmiş bulunmaktadır. Ve bozma ilamına uyulmayla davacı yararına usulü kazanılmış hak doğmuştur. Sadece davacının her hafta sonu çalışıp çalışmadığı, haftada, ayda ya da yılda kaç hafta sonu veya gün çalıştığı, 1993 yılından itibaren sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihten önceki ve sonraki durumun yöresel örf ve adette göz önünde bulundurularak davacının hafta sonu bu şekilde çalışmasının karşılığı aldığı günlük ücretin ve buna bağlı olarak aylık ya da yıllık ücretin toplamının konunun uzman bilirkişi aracılığıyla belirlenmesi, gerekirse bu konuda serbest meslek odalarından görüş alınması, uzman bilirkişilerden alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, Yüksek 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamındaki hesap yönteminin hesaplamada göz önünde tutulması ve buna göre katkı oranı ile katkı alacağının tespitinin düşünülmesi, dosyanın bir hukukçu ve bir muhasebeci veya mali müşavir ile serbest meslek odasından bu işlerden anlayan bir kişiden oluşacak kurula verilmesi, açıklanan doğrultuda gerekçeli ve denetime açık rapor alınmasının istenmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacı vekili her ne kadar ziynet eşyasıyla ilgili temyiz isteğinde bulunmuş ise de, mahkemece uyulan bozma ilamında, temyiz edilmesine karşın ziynet eşyasına değinilmediği ve davacı tarafından da karar düzeltme yoluna gelinmediği anlaşıldığına göre, bu husus davacı aleyhine kesinleşmiş bulunmaktadır. Yargıtay uygulaması gereğince, bozmadan sonra ıslah yapılamaz ilkesi geçerlidir. Ne var ki, dava katkı payı alacağı olup, 818 sayılı BK.nun 125 (6098 sayılı BK.nun m.146) maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresi içinde ıslah ile artırılan kısım bakımından koşulların varlığı halinde ek davanın açılması mümkündür.
    Her iki taraf vekillerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 178,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi