
Esas No: 2019/5427
Karar No: 2020/2435
Karar Tarihi: 18.06.2020
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/5427 Esas 2020/2435 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/2. maddesinde; ""Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir."" denilmektedir.Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi 20/07/2016-01/12/2016 tarihleri arasındaki ilamlar için 25000 TL, 02/12/2016-31/12/2016 tarihleri arasında 40000 TL, 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasında 41530 TL, 01/01/2018 tarihinden sonra 47530 TL ve 01/01/2019 tarihinden itibaren 58800 TL" dir. Dava ve arttırım dilekçesi değerlendirildiğinde; Mahkemece 67.515,99 TL maddi tazminat ile 8.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin ise reddine hükmedildiği; davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verildiği; bu kararın davalı vekilince temyize getirildiği dikkate alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarının karar tarihi itibariyle 58800 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp, davalı vekilinin temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK"nın 362/1-a ve 2, 366 ve 352. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2- Maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 18/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.