Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, 32 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, 482 parsel yönünden ise intifadan men koşulunun gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 32 ve 482 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazlarda taraflar ile birlikte dava dışı kişilerin kayden paydaş oldukları anlaşılmaktadır.
Davacılar, anılan taşınmazların davalının kullanımında olduğunu ileri sürerek ecrimisil isteği ile eldeki davayı açmışlardır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazlarda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesi ve ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, maddi zararı yoksa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali ve davaya konu taşınmazın kamu malı olması halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olaya gelince; taraflar arasında görülen Ceyhan Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/117 esas ve Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/521 esas sayılı dava dosyalarında çekişmeye konu 32 ve 482 parsel sayılı taşınmazlar dava konusu yapılmadığına göre intifadan men koşulunun gerçekleştiği söylenemez.
Öte yandan, keşif yerinde dinlenen taraf tanıklarının beyanlarına görede; 482 parselin davalı tarafından 1994 yılından itibaren kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının muvafakata dayalı olarak taşınmazı kullandığı,muvafakatın ise dava ile geri alındığı dikkate alınarak, dava tarihine kadar işgalin haksızlığından söz edilemeyeceğide kuşkusuzdur.
O halde, 482 parsel sayılı taşınmaz yönündende ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.