15. Ceza Dairesi 2013/30731 E. , 2016/3408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : 1-TCK 155/2,62/1,50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK 257/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenip gereği düşünüldü:
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 502 ve devamı maddeleri gereğince; Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Kendisine bir işin görülmesi önerilen kişi, bu işi görme konusunda resmî sıfata sahipse veya işin yapılması mesleğinin gereği ise ya da bu gibi işleri kabul edeceğini duyurmuşsa, bu öneri onun tarafından hemen reddedilmedikçe, vekâlet sözleşmesi kurulmuş sayılır. Vekâlet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar. Vekil, vekâlet verenin açık talimatına uymakla yükümlüdür. Ancak, vekâlet verenden izin alma imkânı bulunmadığında, durumu bilseydi onun da izin vereceği açık olan hâllerde, vekil talimattan ayrılabilir. Bunun dışındaki durumlarda vekil, talimattan ayrılırsa, bundan doğan zararı karşılamadıkça işi görmüş olsa bile, vekâlet borcunu ifa etmiş olmaz. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır. Vekil, vekâlet verenin istemi üzerine yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekâletle ilişkili olarak aldıklarını vekâlet verene vermekle yükümlüdür. Vekil, vekâlet verene tesliminde geciktiği paranın faizini de ödemekle yükümlüdür. Vekâlet veren, vekâletin gereği gibi ifası için vekilin yaptığı giderleri ve verdiği avansları faiziyle birlikte ödemek ve yüklendiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür. Vekâlet veren ve vekil, her zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilir. Ancak, uygun olmayan zamanda sözleşmeyi sona erdiren taraf, diğerinin bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür. Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Bu hüküm, taraflardan birinin tüzel kişi olması durumunda, bu tüzel kişiliğin sona ermesinde de uygulanır.
Bu açıklamalar doğrultusunda;... Barosuna kayıtlı olarak Alanya ilçesindeki bürosunda serbest avukatlık yapmakta olan sanığın, avukatlık mesleğini icra ettiği sırada, .... Noterliğince tanzim edilmiş 16.11.2007 tarih ve 17760 yevmiye numaralı vekaletname gereğince katılanın vekilliğini üstlendiği, katılanın ... Köyü sınırları içerisinde bulunan eski tapulu bir gayrımenkul için tapu iptali ve tescil davası açması için sanığa talimat verdiği ve 2007 yılı kasım ayında 1300 TL para verdiği, bu tarihten sonra sanığın herhangi bir hukuki girişimde bulunmadığı halde davayı açtığını ve davanın devam ettiğini söyleyerek katılanı oyaladığı, yaklaşık bir yıl sonra sanığın dava ve dosya masrafı adı altında katılandan 1125 TL daha para istediği, katılanın bu miktar parayı da sanığa verdiği, sanığın, vekaleti üstlendiği tarihten, ... Barosundaki kaydının silinmesine ilişkin kararın kesinleştiği 09.02.2009 tarihine kadar herhangi bir dava açmadığı, hukuki girişimde bulunmadığı ve katılandan aldığı 2425 TL parayı sanığın avukatlığının baro sicilinden silindiği 09.02.2009 tarihine kadar katılana iade etmesi gerektiği halde iade etmediği sanığın üzerine atılı suçları bu şekilde işlediği iddia edilen olayda;
Dosya kapsamına göre, suç tarihinde ...Barosuna kayıtlı sanık avukat ..."ın, ... Köyü sınırları içerisinde bulunan gayrimenkullerle ilgili olarak tapu iptali ve tescil davası açmak üzere ... Noterliği"nin 16/11/2007 tarihli ve ... yevmiye sayılı ve 26/11/2007 tarihli ... yevmiye sayılı vekaletname ile görevlendirildiği halde, gereğine tevessül etmediği gibi dava açtığını ve devam ettiğini belirterek gerekli masraflar için 1.125 TL daha almak sureti ile katılanı şikayet tarihi olan 14/09/2009 tarihine kadar oyaladığı, sanığın avukatlık baro kaydının silindiğini öğrenen katılanın verdiği parayı geri istemesine rağmen sanığın parayı iade etmediği, sanığın böylelikle avukatlık mesleğini yaparken, açması gereken davayı açmayarak görevi ihmal suçunu işlediği, vekalet ilişkisine istinaden katılandan vekaletname ve ücret talep etmek kapsamında para almasına rağmen talimata uygun ifa, iş ve özen borcunu yerine getirmeyerek, hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın vekalet ilişkisi kurulmadığına, beyanlar arasında çelişki olduğuna ve delil bulunmadığı halde mahkumiyet kararı verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 13.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.