Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/26869
Karar No: 2016/3414
Karar Tarihi: 13.04.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26869 Esas 2016/3414 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık, Belediye Başkanlığı görevlisi Zabıta Müdürü ile ilişkisini kullanarak bir işletme sahibinden ruhsat almak için 300 TL para istemiş, daha sonra da yine aynı gerekçelerle 150 TL ve 50 TL daha para istemiş, ancak işletmenin mühürlenmesi sonrası yakalanmıştır. Kendisine karşı açılan davanın sonucunda sanık, nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK'nın ilgili maddeleri gereğince mahkum edilmiştir. Karar, sanığın basit dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiş, ancak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Sanığın aldatma unsuru olmadan kamu görevlileriyle ilişkisi olduğunu ileri sürerek işletme sahibinden menfaat temin etmesi nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır. Bu suçun maddi unsuru, dolandırıcılık eyleminin yetkili kamu görevlisinin makamıyla birlikte olmasıdır. Kamu görevlisinin gerçek olması veya o işi yapmaya yetkili olması aranmaz. Ancak, suç konusu resmi nitelikte bir iş olmalıdır. Sanığın mahkumiyeti TCK'nın 158/2 maddesine dayanmaktadır.
15. Ceza Dairesi         2013/26869 E.  ,  2016/3414 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 158/2 sevki ile 158/1, 62/1, 52/2, 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdaii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın Cafe dükkanı açtığı, ancak bu işyeri için Belediyeden ruhsat almadığı,Belediye Başkanlığında görevli Zabıta Müdürü tanık ..." un yanına giderek ruhsat almak istediğini söylediği, Zabıta Müdürünün " gerekli işlemlerinizi yapın, ruhsatınızı halledin,öyle gelin" dediği, bu sırada önceden katılanı tanıyan sanığın şikayetçi ile irtibata geçerek " Beni ... aradı, 300 TL para istedi, ruhsatı halledecek " dediği, katılanın sanığa bu parayı verdiği, sanığın daha sonraki günlerde de aynı gerekçelerle katılandan 150 TL ve 50 TL daha para istediği ve aldığı, daha sonra işyerinin Belediye görevlilerince mühürlenmesi üzerine, katılanın tanık Müdür ..." un yanına gittiği ve para almadığının anlaşılarak sanığı yakalatıkları,sanığın bu suretle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda,
    Sanığın katılandan farklı zamanlarda menfaat temin etmiş olmasına rağmen hakkında TCK 43/1 maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    TCK"nın 158. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan bu düzenlemeyle, failin, kamu görevlileriyle ilişkisi olduğunu, onlar nezdinde hatırı sayıldığını ileri sürerek ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin etmesi nitelikli dolandırıcılık kabul edilmektedir. Suçun maddî unsuru, kamu görevlileri yanında hatıra sayıldığının, onlarla ilişkisi bulunduğunu iddia ederek, yapılacak aracılık karşılığında kamu görevlisine verilmek üzere, para veya başkaca menfaat almak, kabul etmektir. Kamu görevlisi, TCK"nın 6. maddesinde tanımlanmış ve açıklanmıştır. Bu suçun meydana gelmesi için, suç konusunun resmî nitelikte bir iş olması ve failin kamu görevlileriyle ilişkisi olduğundan bahsederek dolandırıcılık eylemini gerçekleştirmesi gerekir. Faildeki ahlaki kötülüğün, yalnız başkalarını dolandırmakla kalmayıp, aynı zamanda kamu görevlilerini şüphe altına sokmasındaki vahameti, suçu nitelikli hâle getirmiştir. Bu iddia yapıldığında, o kamu görevlisinin gerçekten var olup olmadığı, yada o işi yapmaya yetkili bulunup bulunmadığının bir önemi yoktur. Ancak nüfuzdan faydalanacağı söylenen kişinin kamu görevlisi olması gerekir. Kamu görevlisi sayılmayan bir kişiyle ilişkisinden dolayı bir yarar sağlanması halinde bu nitelikli hal uygulanmayacaktır. Kamu görevlisinin taraflarca tanınan ve bilinen bir görevli olması aranmaz. Asıl olan tarafların anladıkları ve anlattıkları memurun makam olarak belirlenebilen bir görevli olmasıdır. Failin mağdurdan sağladığı çıkarı ….Başsavcısına, …kaymakamına, vereceğim şeklindeki beyanında Başsavcının, Kaymakamın kişi, makam ve görev olarak yeterince belirliliği bulunmaktadır. Failin, belirli bir memur yanında hatırı sayıldığından bahsedilmeksizin, bakanlardan, milletvekillerinden, hakimlerden tanıdıkları olduğu ve işi halledeceğini söyleyerek çıkar sağlanması halinde basit dolandırıcılık söz konusu olacak ve TCK"nın 158/2. maddesi uygulanamayacaktır. Keza, failin, belli bir memur yanında hatırı sayıldığından söz etmeksizin kendisini kamu kurumunda görevli (müfettiş, genel müdür vb.) olarak tanıtıp müştekinin tayinini yaptırabileceğini söylemesi halinde eylemi, basit dolandırıcılık suçunu oluşturacaktır. Kamu görevlisine gerçekten ve onun bilgisi içinde çıkar sağlanmış ise eylem rüşvet suçunu oluşturacaktır.
    Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda; katılan ..."in Zabıta müdürü katılan ..."ın yanına daha önceden sanık ile birlikte giderek, katılan ..."ın doğrulanan beyanı ile ruhsat işlemlerini sorması ve Zabıta müdürünün yol göstermesi sonrasında, sanığın katılan ... ile görüşerek ”... beni aradı,300 TL istiyor, senin ruhsat işini halledecek “şeklinde beyanı üzerine, katılanın sanığa para vermesi eyleminde, sanığın kamu görevlileriyle ilişkisi olduğunu, onlar nezdinde hatırı sayıldığını ileri sürerek ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatma unsurunun bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca saklı tutulmasına, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi