22. Hukuk Dairesi 2016/6316 E. , 2019/5765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının makine teknikeri olarak ... İl Özel İdaresine bağlı ... ... Örenyeri işletmesinde çalıştığını, İl Özel İdaresinin kapanması üzerine iş sözleşmesinin davalı işverence 24.03.2014 tarihinde feshedildiğini, davalı işverenin 25.03.2014 tarihli ihtarname ile davacıyı ... Büyükşehir Belediyesi bünyesinde görevlendirdiğini, davacının aynı ücret ve görevde çalışacağı düşüncesi ile 01.04.2014 tarihinde görevine devam ettiğini, ancak ücretinin düşürüldüğünü ve iş koşullarının ağırlaştırıldığını, buna rağmen 20.05.2014 tarihinde iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı şirket ile ... İl Özel İdaresi arasındaki ... Örenyeri yeşil alanlarının onarım çevre temizlik ve düzenleme yapılması işine ilişkin sözleşmenin İl Özel İdaresinin kapanması sebebiyle sona erdiğini, bu çerçevede tüm çalışanların sigorta dosyalarının kapatıldığını ve yeni görevlendirmelerin yapıldığını, davacının da 25.03.2014 tarihli ihtarname ile ... Büyükşehir Belediyesi bünyesinde görevlendirildiğini, ancak davacının yeni görevinde hiç işe başlamadığını, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle haklı feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi ve davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesindeki, “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir” şeklindeki düzenleme, çalışma şartlarındaki değişikliğin kanuni dayanağını oluşturur.
İşin nerede ve ne zaman görüleceği çalışma şartları arasında yer alır. İş sözleşmesinde, gerektiğinde çalışma şartlarında değişiklik yapabileceğine dair düzenlemeler bulunması halinde, işverenin genişletilmiş yönetim hakkından söz edilir. Bu halde işveren, yönetim hakkını kötüye kullanmamak ve sözleşmedeki sınırlara uymak kaydıyla işçinin çalışma şartlarında değişiklik yapma hakkını sürekli olarak kazanmış olmaktadır. Anılan hak objektif olarak kullanılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshini sağlamak için sözleşme hükmünün uygulamaya konulması, işverenin yönetim hakkının kötüye kullanılması niteliğindedir
4857 sayılı Kanun"un 22. maddesinde, çalışma şartlarında esaslı değişiklik sebebiyle işçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshedebileceği öngörülmemiştir. Bununla birlikte çalışma şartlarının değiştirilmesi aynı zamanda şartlarının uygulanmaması anlamına geldiğinden, aynı Kanun"un 24. maddesinin (II-f) bendinde belirtilen hal, işçinin haklı fesih sebepleri arasında sayılmıştır. Bu durumda işçinin ihbar tazminatı talep hakkı doğmazsa da, kıdem tazminatı ödenmelidir
Somut olayda, davacı işveren tarafından yeni görev yerinde görevlendirilmesi üzerine anılan yerde işe başladığını, yeni işinde ücretinin düşürüldüğünü ve iş koşullarının ağırlaştırıldığını, buna rağmen iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ileri sürmüş, davalı taraf ise davacının yeni görev yerinde hiç işe başlamadığını, bu sebeple taraflar arasında ücretin kararlaştırılmadığını, iş sözleşmesinin davacının devamsızlığı sebebiyle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacının ve diğer çalışanların iş sözleşmesinin ... İl Özel İdaresinin hükmi şahsiyetinin sona ermesi üzerine davalı şirket tarafından feshedilerek sigorta dosyalarının kapatıldığı, böylece davacıya bildirim öneli tanınmadığı, bu fesih şekli ve nedenine göre davacının ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazandığı sonucuna varılmıştır. Ne var ki, Mahkemece İl Özel İdaresinin kapanması üzerine iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği sonucuna varılması yerinde değildir. Sigorta kayıtlarına göre davacının İl Özel İdaresine ait işyerinden çıkışının yapılması işverenin fesih iradesi olarak yorumlanamaz. Kaldı ki, davalı işverenin 25.03.2014 tarihli ihtarname ile davacıyı ... Büyükşehir Belediyesi bünyesinde görevlendirdiği ve yeni görevine bir gün içinde işe başlamasını ihtar ettiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacı taraf, yeni işyerinde aynı ücret ile aynı görevde çalışacağını düşünerek işe başladığını, ancak sigorta kayıtlarına göre ücretinin düşürüldüğünü ileri sürmüş olup, gerçekten de davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen prime esas kazanç tutarının düşürüldüğü anlaşılmaktadır. Davacının keşide ettiği 09.04.2014 tarihli ihtarnamede açıkça, yeni işyerindeki ücreti ve görevi konusunda bilgilendirilmediğini, iş koşullarının ağırlaştırılmasına muvafakat etmediğini, belirsiz ücret ve belirsiz unvan ile çalıştırılmasına muvafakatinin bulunmadığını, işverenin kendisini haksız olarak işten çıkaracağını, bu sebeple 02.11.2011-24.03.2014 tarihleri arasında çalıştığı sürelere ait kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve sair alacaklarının bir gün içinde ödenmesini ihtar etmiştir. Bu halde, esasen iş sözleşmesinin İş Kanununun 24/2-f bendi kapsamında iş şartlarının uygulanmaması sebebiyle davacı tarafından feshedildiğinin kabulü gerekir. İş sözleşmesini haklı sebeple fesheden taraf kıdem tazminatına hak kazanır ise de, ihbar tazminatına hak kazanamaz. Mahkemece, davacının kıdem tazminatı alacağının kabulüne karar verilmesi yerinde ise de, ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.
3-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece verilen kararın gerekçesinde, davacının giyim alacağı bulunmadığı belirtilmesine rağmen, hükümde elbise yardımı alacağının kabulüne karar verilmesi HMK’nın 297. maddesine aykırıdır. Gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması bozma sebebi olup, usul ve yasaya aykırı kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.