Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/811
Karar No: 2021/2696
Karar Tarihi: 15.03.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/811 Esas 2021/2696 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/811 E.  ,  2021/2696 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki birleşen davada davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş. vekili ve asıl davada davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından talep edilmiş, asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş. vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.03.2021 Salı günü asıl davada davacı birleşen davada davalı ... vekili Av. ..., birleşen davada davacı vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş. vekili Av. ... ve asıl davada davalı ... Sigorta A.Ş. Vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Asıl davada, davacı vekili; davacının kargo yükü taşıma işinde kullanmak üzere davalı ... A.Ş. şirketinden kredili olarak satın aldığı çekicinin hareket halindeyken yanmaya başladığını ve çekici ile buna bağlı dorsenin pert olduğunu, yangının imalat hatasından kaynaklandığının yangın raporuyla saptandığını, araç imalatçısı ve araç kasko sigortacısı olan davalıların zarardan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,
    davalı ... A.Ş"ye ödenen 66.065,00 TL. kredi bedellerinin ve aracın çalıştırılamayışı nedeniyle aylık 5.000,00 TL. kar kaybı bedelinin her iki davalıdan ticari faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini; bakiye kredi borcu olan 243.272,00 TL. bakımından davacının davalı ... A.Ş"ye borcu bulunmadığının tespitini; çekiciye bağlı dorse bedeli olan 20.000,00 TL"nin ise yangın tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı ... A.Ş"den tahsilini talep etmiş; 09.03.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle, davalı ... A.Ş"ye karşı olan davalarını alacak davasına dönüştürdüklerini belirterek, davadan önce ödenmiş olan 66.065,00 TL"nin ödeme tarihinden ticari faiziyle, sonrasında 34 taksit halinde ödenen toplam 243.372,00 TL"nin ise her bir taksitin ödendiği tarihten işleyecek ticari faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Birleşen davada, davacı vekili; davacı tarafından "Taşıyıcı Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi" ile sigortalanan muhtelif emtianın 19.10.2013"te davalı nakliyeci ..."a sağlam biçimde teslim edildiğini, ancak taşıma sırasında araçta çıkan yangın sonucunda emtianın zayi olduğunu, emtianın sahibi olan taşıtana 180.000 USD tazminat ödediklerini ve haklarına halef olduklarını, hem taşıma işini yapan araç malikinin hem de yangın çıkan aracın üreticisi olan ... A.Ş"nin zarardan sorumlu olduğunu belirterek, 180.000 USD"nin ödeme tarihi olan 22.01.2014"ten işleyecek en yüksek döviz mevduat faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın kısmen kabulü ile dava konusu çekicinin satımı nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemeye ilişkin 309.437,00 TL. alacak ile 20.000,00 TL. dorse bedeli olmak üzere toplam 329.437,00 TL. alacağın (davalı ... Sigorta A.Ş. poliçe teminat limiti dahilinde 266.417,00 TL. ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla), 66.065,00 TL"lik kısmının dava tarihinden, bakiyesinin ise ayrı ayrı herbir taksidin ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacının kâr yoksunluğuna yönelik talebinin reddine; birleşen davada davalı ... aleyhine açılan davanın reddine; diğer davalı ...Ş. aleyhine açılan davanın (taleple bağlı kalınarak) kabulü ile dava konusu 180.000,00 USD sigorta rücu tazminatı alacağının ödeme tarihi olan 22.01.2014"ten itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının Amerikan Doları cinsinden yabancı para ile
    açılan bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranıyla birlikte bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, birleşen dava davacısı ... Sigorta A.Ş. vekili ile davalı ... A.Ş. vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Asıl dava, davacıya ait araçta çıkan yangın olayından doğan zararın tazmini ve birleşen dava, taşıyıcı mali sorumluluk sigorta poliçesi gereği ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Davacılar vekilleri, olaydan sonraki yangın raporu ile araç elektrik tesisatındaki kısa devreden yangının çıktığına ilişkin tespiti gerekçe gösterip, davaya konu edilen yangının, davalı ... A.Ş. tarafından üretilen çekicideki imalat hatasından kaynaklandığını iddia ederek tazminat ve rücuen tazminat isteminde bulunmuştur. Araç imalatçısı olan davalı ise, kendi aldığı teknik raporda yapılan tespitler (araca ilave yakıt tankı konulması, yanlış yakıt kullanımı, elektrik tesisatında değişiklik yapılması) gereği, yangının imalat hatasından kaynaklanmadığını, gerektiğinde araç üzerinde laboratuvar incelemesi de yapılıp yangın çıkış nedeninin tespit edilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme tarafından, dosya üzerinden inceleme yapan iki kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen 11.08.2016 tarihli rapordaki görüş doğrultusunda, araç imalatçısı olan davalının, araca ilave donanım (yakıt tankı vs.) konulduğunu ispat edemediği gerekçesiyle, yangının imalat hatasından kaynaklandığı kabul edilerek, araç imalatçısı ile araç kaskocusunun zarardan sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
    Taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın, yangının araçtaki imalat hatasından mı yoksa kullanımdaki hatadan mı kaynaklandığı; imalat hatası bakımından ispat yükünün kimde olduğu noktasında toplandığı görülmektedir. 4721 sayılı TMK"nun 6. maddesi gereğince, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK"nun 190. maddesi gereğince de ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
    Davacıların, davalı tarafından üretilen çekicideki imalat hatası sebebiyle araçta yangın çıktığını iddia ettiği ve yangının imalat hatasından çıktığının tespiti halinde zararın giderilmesi hakkına kavuşabileceği dikkate alındığında, ispat külfetinin davacı yan üzerinde olduğu açıktır. Bu itibarla; imalat hatasına ilişkin hiçbir teknik ve bilimsel dayanak içermeyen, sadece araca ilave donanım konulduğunun ve imalat hatasından yangının çıkmadığının imalatçı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle, yangın
    çıkış nedenini imalat hatası olarak vasıflandıran 11.08.2016 tarihli bilirkişi raporu yetersiz bir rapor olup, bu rapora dayalı olarak karar verilmesi de eksik inceleme niteliğindedir.
    Diğer yandan, davalı imalatçı ... A.Ş"nin kendi elemanları tarafından araç üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen 17.01.2014 tarihli "teknik inceleme raporu"nda; araç kabini içine ilave ısıtıcı için ek yakıt deposu monte edildiği ve bunun için elektrik tesisatına da müdahale edildiği, motor egzoz borularındaki renk değişimlerinin kötü yakıt kullanımına işaret ettiği gibi saptamalar yapıldığı ve bunlara ilişkin fotoğraflama da yapılarak, kesin tespit için araç kabin ve motorunun sökülüp laboratuvar incelemesinin gerektiği belirtilmiştir. Teknik birçok tespiti fotoğraflarla da destekleyen bu rapora, davalının tek yanlı aldığı ve kesin tespitleri içermediği gerekçesiyle mahkemece itibar edilmemiştir. Oysa; anılan bu raporun, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi heyeti raporundan daha fazla teknik tespit içerdiği gözetildiğinde, mahkemenin bu rapora ilişkin ispat kabiliyetinin bulunmadığı kabulü de yerinde olmamıştır.
    Yine, taraf itirazları nedeniyle alınan, 4 kişilik bilirkişi heyetinin araç üzerinde inceleme de yaparak düzenlediği 05.10.2017 tarihli raporda; araç tamamen yanmış olduğundan, araca sonradan ilave edildiği ileri sürülen donanımların olup olmadığı tespit edilememiş olmakla birlikte, araçtan kalan kablo tellerinin konumu incelenip elektriksel kısa devre olmadığı net biçimde saptanmıştır. Rapordaki bu tespitle, elektriksel kısa devreye dayalı imalat hatası iddiası dayanaksız kalmıştır. Ancak, anılan bu raporda da varsayımlar üzerinden, kullanıcı hatasının yangın çıkış nedeni olabileceği görüşü bildirildiğinden, bu rapor da tek başına yeterli bir rapor olmayıp, hükme esas alınan raporla da açık çelişkili bir hal arz etmektedir. Raporlar arasındaki çelişki giderilmediği ve davalının aldığı teknik rapordaki tespitler üzerinden gerekli teknik incelemeler yaptırılmadığı için, yangın çıkış nedeni konusunda mahkemece yapılan araştırma yetersiz kalmıştır.
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davalı imalatçı ... A.Ş. elemanları tarafından düzenlenen teknik rapor ekindeki fotoğrafların renkli örneklerinin temin edilmesinden sonra (özellikle kötü yakıt kullanımına ilişkin egzoz borusundaki renk değişim tespitinin ve ilave donanım denilen unsurların araç orjinalinde olup olmadığı ve yangına etkisinin kontrolü için); yangın çıkış nedenini ve imalat hatası iddiasını ispat yükünün davacıda olduğu da dikkate alınarak, yanan araçtaki ilave donanım ve kötü yakıt
    kullanımı bakımından teknik inceleme yapabilecek bir laboratuvarda araç kalıntıları üzerinde inceleme yapılmasının sağlanması; teknik üniversitelerin otomotiv bölümlerinden seçilecek konusunda uzman üç kişilik farklı bir bilirkişi heyetinden, alınacak laboratuvar sonuçları, davalı ... A.Ş. teknik raporu ile ekindeki fotoğraflar ve araç orjinaline ilişkin dosyadaki döküman, davacı ...Ş. tarafından alınan 16.01.2014 tarihli eksper raporundaki tespitler (bilhassa 8.sayfada ifade edilen) ve 05.10.2017 tarihli bilirkişi heyeti raporundaki teknik tespitleri bir bütün olarak ele almak suretiyle, araçtaki yangının çıkış nedeni konusunda, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınıp, oluşacak sonuca göre (yangın çıkış nedeni konusundaki tespite göre, kasko sigortacısının ve araç maliki taşıyıcının hukuki durumlarının ayrıntılı ve gerekçeli biçimde kararda tartışılmasıyla) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma ilamının kapsam ve şekli, yangın çıkış nedenine göre kasko sigortacısı olan davalı ve araç maliki/ taşıyıcı konumunda olan davalının sorumluluklarının değerlendirilmesi gerekeceğinden, davacı ...Ş. vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazları ile davalı ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı ...Ş. vekili ve asıl davada davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazları ile davalı ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; 3.050,00 TL vekalet ücretinin asıl davada davacı ... ve birleşen davada davacı ...Ş"den alınarak duruşmada vekille temsil olunan asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş"ye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş., birleşen davada davacı ...Ş. ve asıl davada davalı ... Sigorta A.Ş."ye geri verilmesine 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi