8. Hukuk Dairesi 2016/11409 E. , 2019/5408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkili şirket adresinde haciz yapıldığını, her iki şirketin ortaklarının ve adreslerinin farklı olduğunu, haczedilen malların müvekkili şirkete ait olduğunu açıklayarak davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu şirket ile davacı üçüncü kişi şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, borçlu şirketin işlerinin bozulması üzerine, borçlu şirkete ait makina ve ekipmanların, davacı üçüncü kişi şirkete nakledildiği, davacı üçüncü kişi şirket yetkilisinin zaman zaman, borçlu şirkete gidip geldiği ve borçlu şirket işçilerinin, aynı zamanda davacı şirket için de çalıştıkları, her iki firmanın aynı sektörde faaliyet gösterdikleri, davacının istihkak iddasını kesin ve inandırıcı deliller ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.Davacı üçüncü kişi, borçlu ile arasındaki ilişkinin fason imalattan kaynaklı olduğunu, iki şirket yetkilerinin birbirlerine gidip gelmelerinin bu nedenden kaynaklandığını belirttiğine göre, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defter ve muhasebe kayıtları üzerinde ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında öteden beri devam eden fason imalata ilişkin iş ilişkisi olup olmadığının; devam eden ticari bir ilişkileri bulunup bulunmadığının, fason imalat dolayısıyla ödeme yapılıp yapılmadığının, aynı anda başka firmalara da fason üretim yapılıp yapılmadığının saptanması; bunun yanında hacze konu mahcuzlarla ilgili sunulan davacı üçüncü kişi tarafından sunulan fatura ve ödeme belgelerinin ticari defterlerde kaydının bulunup bulunmadığının belirlenmesi; ayrıca Mahkemece borçlu şirkete ait makina ve ekipmanların, davacı üçüncü kişi şirkete nakledildiği kabul edilmiş ise de, bahsi geçen makinelerin öncesinde borçlunun defterlerinde kaydının olup olmadığı, fatura, sevk irsaliyeleri ve nakil belgeleri ile envanter kayıtlarının incelenmesi ile bu hususun kontrolünün sağlanması; bununla birlikte borçlu şirket işçilerinin aynı zamanda davacı şirket için de çalıştıklarına ilişkin iddia Mahkemece kabul edilmiş ise de; borçlu ve üçüncü kişi şirket bünyesinde haciz tarihinden itibaren geriye doğru çalışanların tamamının listesini gösterir SGK kayıtlarının kontrolü ile kaç tane işçinin hangi sürelerde her iki şirkette çalıştığının saptanması amacıyla ek bilirkişi raporu alınması; öte yandan delil olarak sunulan faturaların hacizli mallara uygunluğu konusunda rapor düzenleyen kişinin uzman olmadığı ve raporun da denetime elverişli olmadığı gözetilerek konusunda uzman makine mühendisi vasıtasıyla gerektiğinde yerinde inceleme yapılmak sureti ile sunulan faturalardaki malların hacizli mallara uygunluğu saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nin 366. ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.5.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.