22. Hukuk Dairesi 2016/8180 E. , 2019/5778 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davallar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin emeklilik sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve bayram tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüyle kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları hüküm altına alınmış, sair taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalılar delilleri arasında, işyeri kayıtlarına ve işçi şahsi sicil dosyasına dayanmıştır. Ayrıca davalı Belediye vekili cevap dilekçesinde, davacının çalışmasının geçtiği alt işverenlerden, davacı işçiye kıdem tazminatı ödemesi yapılıp yapılmadığı, yıllık izinlerin kullandırılıp kullandırılmadığı gibi hususların sorulmasını da talep etmiştir. Mahkemece, davacının çalıştığı dava dışı alt işverenlerin tamamından, işyeri kayıtları ile işçi özlük dosyasının istenilmeden ve talep edilen hususlar hakkında bilgi sorulmadan davaya devam edilerek karar verilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeplerle, dava dışı alt işverenlerden, davacı işçinin çalışmasına ilişkin, işyeri kayıtları ve işçi özlük dosyası istenilmeli, çalışmanın nasıl sona erdiği, işçiye kıdem tazminatı ödemesi yapılıp yapılmadığı ve yıllık izin kullandırılıp kullandırılmadığı sorulmalıdır. Neticeye göre, hüküm altına alınan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları yeniden değerlendirilmelidir.
Kabul şekline göre de;
Davalılardan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı, davacının 01/01/2015 tarihinde devir ile ... Su ve Kanalizasyon İdaresi (...) Genel Müdürlüğü’ne ait işyerinde çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin bahsi geçen işyerinde çalışmakta iken 27/02/2015 tarihinde sona erdiğini savunmuştur. İhbar olunan ... Su ve Kanalizasyon İdaresi (...) Genel Müdürlüğü vekili de cevap dilekçesinde bu durumu doğrulamıştır. Dosyada bulunan hizmet alım sözleşmesinin ve Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının incelenmesinden 01/01/2015-27/02/2015 tarihleri arasında davacının, ... Su ve Kanalizasyon İdaresi (...) Genel Müdürlüğü işyerinde, alt işveren ... A.Ş. işçisi olarak çalışmış olduğu, 27/02/2015 tarihi itibariyle emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin sona erdiği anlaşılmaktadır. O halde, fesih tarihi olan 27/02/2015 tarihinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrası kapsamında asıl işveren ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı değil, ayrı bir tüzel kişiliğe haiz ... Su ve Kanalizasyon İdaresi’dir. Dolayısıyla, davalı ... Belediye Başkanlığı’nın, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrası kapsamında asıl işveren sıfatıyla kıdem tazminatından sorumluluğunun devir tarihi ve bu tarihteki ücret miktarı dikkate alınarak sınırlandırılması gereklidir. Yıllık izin ücreti alacağından ise sorumlu tutulmaması gereklidir. Bu hususların dikkate alınmaması kabule göre hatalı olmuştur.
Diğer taraftan, Mahkemece, davacının son aylık çıplak ücretinin brüt 1.201,50 TL ve kullanmadığı yıllık izin süresinin kırksekiz gün olduğu esas alınmıştır. Bu halde, kırksekiz gün karşılığı yıllık izin ücreti alacağının “1.201,50 TL x 48 = 1.922,40 TL” tutarında olmasına rağmen, hesap hatası yapılarak anılan alacağının 2.922,40 TL tutarında hüküm altına alınması kabule göre yerinde değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.