17. Hukuk Dairesi 2016/6344 E. , 2016/8258 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait ... plaka sayılı aracın 30/09/2013 tarihinde davalı Muhammed ... idaresindeki ... plaka sayılı Milli Savunma Bakanlığına ait resmi araç ile çarpışarak hasara uğradığını, araçta oluşan değer kaybının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/90 D.İş dosyası ile yapılan tespitte 30.000 TL olarak belirlendiğini, kaza neticesinde müvekkili araçta oluşan değer kaybı olarak kusur oranına göre 24.000 TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile dava değerini 8.000 TL ye düşürmüştür.
Davalı ... vekili, müvekkil şirket sorumluluğunun kusur oranında ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, aracın kaza nedeniyle hasarlı parçalarının orjinal parçalar ile değişimi yapılmışsa araçta değer kaybı oluşmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazine vekili, davacının aracında değer kaybı bulunmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise aynı kaza ile müvekkil kuruma ait araçta da hasar meydana geldiği göz önüne alınarak bu zararın davacının talebinden mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş. yönünden kabulü ile; 8.000,00 TL"nin davalılardan alınıp, davacıya müteselsilen verilmesine, davanın ... yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin itirazın iptali istemlidir.
1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda kararın gerekçe kısmında "8.000 TL alacağının davalılardan, ... Sigorta A.Ş, den ihbar/dava tarihinden itibaren sigorta poliçe limitleri içerisinde olmak üzere diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep hakkı olduğu" belirtilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında ise faize hükmedilmemiş ve bu şekilde hüküm kendi içinde çelişkili olduğu gibi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki yaratılmıştır. Bu hususlar yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 27/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.