17. Hukuk Dairesi 2014/10366 E. , 2016/8364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
i
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkiller murisi 07/07/2011 günü meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini açıklayıp fazlaya ilişkin haklarının sakla kalmak kaydı ile bilirkişice tespit edilecek miktarda destekten yoksun kalma tazminatına dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle hükmedilmesini talep konusu etmiştir. Davacılar vekili; 19.12.2013 tarihinde taleplerini ... için 166.000 TL, Gizem için 4.000 TL, Semanur için 5.000 TL olmak üzere toplam 175.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... yönünden 166.089,86 TL, ... yönünden 15.546,30 TL, ... yönünden 28.089,34 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihini olan 28/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi davacıların desteğinin ölümüne neden olan aracın trafik sigortacısı olup, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 93. ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik"in 24. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiği tarihte sigortaya konu motorlu aracın cinsine göre Hazine Müsteşarlığınca asgari tutarı belirlenen tarifedeki limitler uyarınca sınırlı sorumludur. Kaza tarihin-
de davalıya sigortalı aracın kişi başına azami sorumluluğu 175.000,00.-TL"dir. Ayrıca davacıların talebi de poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere taleplerini ... için 166.000 TL, ... için 4.000 TL, ... için 5.000 TL olarak ıslah etmiş olması karşısında, mahkemece, talep aşımı yapılarak poliçe limitinin de üzerinde olacak şekilde ... yönünden 166.089,86 TL, ... yönünden 15.546,30 TL, ... yönünden 28.089,34 TL tazminata hükmedilmiştir.
Buna göre mahkemece, davacılar vekilinin ıslah dilekçesi ve sigorta şirketinin poliçe limiti değerlendirilerek, açıklanan yasal hükümler çerçevesinde sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve taleple bağlı olarak sorumlu tutulabileceği tazminat tutarına hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde talep aşımı yapılarak poliçe limiti üzerindeki tazminat ile sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
2-Mahkemece, hükmün 3 numaralı fıkrasında ıslah harcının mahsubu ile hazineye irat kaydına karar verilmiştir. Davacının ıslah dilekçesindeki talepler kabul edildiği takdirde, davacılar vekili tarafından mahkeme veznesine yatırılmış olan ıslah harcının da davalılardan alınarak davacıya verilmesi gerekirken, bu hususta bir karar verilmemiş olması isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 10.744,34 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 29.9.2016 tarihinde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ZMSS şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.