17. Hukuk Dairesi 2015/9645 E. , 2016/8372 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 28/02/2012 tarihinde gerçekleşen ve faili meçhul olan kazada müvekkillerinin çocuğu ..."nın vefat ettiğini, davalı tarafından, müvekkillerine destekten yoksun kalma tazminatı olarak toplam 15.002,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin çok az olduğunu, ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2012/4950 soruşturma dosyasında yapılan her türlü araştırmaya rağmen kazaya karışan araç sürücüsünün tespit edilemediğini, dava konusu trafik kazasının oluşumunda faili meçhul araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı tarafın kazanın meydana geldiği tarihte geçerli olan ZMMS poliçesi teminat limitleri ile sorumlu olması kaydıyla fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere şimdilik ayrı ayrı 500,00"er TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili; 19.01.2015 tarihinde taleplerini ... için 24.856,05 TL, Ayşe için 25.388,86 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile ... için 25.888,86 TL.; Davacı ...ı için 25.356,05 TL olmak üzere toplam 51.244,91 TL"nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava davacı murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle TTK’nın 1283. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin ancak gerçekten uğradığı zararı tazmine mecburdur. Bunun yanında işletenin, Karayolları Trafik Kanunu"nun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluğunun karşılanması sağlamak üzere 91. maddesinde mali sorumluluk sigortası yaptırılması öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.)
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksı-
zın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir.
Somut olayda; mahkemece, tam kusurun davalının kabulünde olduğu gerekçesi ile tam kusura göre tazminata hükmedilmiştir. Davalı ..., karşı aracın sürücüsü, işleteni, kazanın oluş şekli açısından bilgi sahibi olmayıp, davacıların müracaatı üzerine kusur tespiti yaptırmadan davacılara ödeme yapmıştır. Ancak işletenin Güvence Hesabı"nın hukuki sorumluluğunu üstlendiği ve işletenden fazla bir sorumluğu olamayacağı düşünüldüğünde, Güvence Hesabının kusur oranı belirleyemeden ödeme yapmış olmasının davacı yararına kazanılmış hak oluşturmayacağı kabul edilmelidir. Buna göre, dava dışı plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün % 37,5 oranında kusurlu olduğunun belirlenmiş olması karşısında, davalının bu kusur oranında sorumlu olacağı dikkate alınarak tazminata hükmedilmesi gerekirken, davalının tam kusura ilişkin ödemesi dikkate alınarak, tam kusura göre belirlenen tazminat tutarının tamamından sorumlu tutulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29.9.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.