
Esas No: 2016/958
Karar No: 2021/521
Karar Tarihi: 26.01.2021
Danıştay 4. Daire 2016/958 Esas 2021/521 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/958
KararNo : 2021/521
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ... İnşaat Mobilya Sanayi Ticaret ve Ltd. Şti.'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …/…, …, …, … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; asıl borçlu şirkete ait iş makinelerinin haczedildiği, ancak satışlarının henüz yapılmadığı, dolayısıyla söz konusu malların bedelleri tespit ettirildikten sonra usulüne uygun satışa çıkarılmadan ve yapılacak satış sonucunda borcun ne kadarlık kısmının karşılandığı net olarak ortaya konulmadan ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, asıl borçlu şirketin vergi borcunu karşılamaya yetecek miktarda malvarlığının bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un “Kanundaki Terimler” başlıklı 3. maddesinde, amme borçlusu veya borçlu teriminin, amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini ifade ettiği belirtilmiş, tahsil edilemeyen amme alacağı terimi, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacakları olarak, tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi ise amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacakları şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, (7061 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, “ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hususlarında (7061 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) 7 gün içinde dava açabileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması neticesinde bulunan menkul ve gayrimenkul mallara haciz işlemi uygulandığı, borcun şirketin malvarlığından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine davacı adına şirket ortağı sıfatıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkemece her ne kadar asıl borçlu şirkete ait 120.000,00 TL değer biçilen 1 adet ... marka rover 6 cnc (çift tablolu) makina ile 70.000,00 TL değerinde 1 adet … marka vakum mebran pres makinanın haciz tutanağı ile haczedildiği, ancak satışlarının henüz yapılmadığı, dolayısıyla söz konusu malların bedelleri tespit ettirildikten sonra usulüne uygun satışa çıkarılmadan ve yapılacak satış sonucunda borcun ne kadarlık kısmının karşılandığı net olarak ortaya konulmadan davacı adına şirket ortağı sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu iş makineleri üzerine daha önceki tarihlerde iş makineleri için belirlenen değeri aşan tutarlarda haciz işlemleri uygulandığının tespit edildiği, bu itibarla şirketin 94.579,44 TL tutarındaki vergi borcunun kendi malvarlığından tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.