Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4753
Karar No: 2016/8724

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/4753 Esas 2016/8724 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/4753 E.  ,  2016/8724 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacıya ait çiftliğin davalı tarafından sigortalandığını, 03.08.2006"da bilinmeyen sebeple çıkan yangında çiftliğin kullanılamaz derecede yandığını, davalının poliçe düzenleyen acentesi tarafından, hasar takibi için davacıdan alınan boş kağıdın hasar tazminatından vazgeçme beyanı şeklinde doldurulduğunu, hasar bedelinin ödenmeme nedenini araştıran davacının durumdan haberdar olunca acente yetkilisi ... hakkında şikayetçi olduğunu, bu kişinin... 2010/307-556 dosyasıyla mahkum olduğunu, sigortalı çiftlikteki zararın 45.798,00 TL. olarak ekspertiz tarafından belirlendiğini, bu bedelin düşük olduğunu, ayrıca çiftliğin hasar nedeniyle kullanılamamasından kar kaybı oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 9.900,00 TL. hasar bedeli ve 100,00 TL. kar kaybının olay tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş; 20.09.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam taleplerini 60.000,00 TL"ye yükselterek bu bedelin tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, TTK"nun 1268. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, asıl davanın ve ıslah edilen alacak talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 9.900,00 TL"nin 07.10.2006"dan işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; davacının kar kaybı talebinin sübut bulmadığından reddine; ıslah edilen kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    ...
    Dava,...nden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, yangın olayı nedeniyle sigortalı çiftliğinde oluşan zararın poliçe gereği tazminini talep etmiş; davalı taraf, TTK"nun 1268. maddesi gereğince davacının sigorta poliçesinden doğan alacağının zamanaşımına uğradığı savunmasında bulunmuş; mahkeme tarafından ise, davacının dava başlangıcındaki talebinin zamanaşımına uğramadığı; ancak ıslah yoluyla talep edilen alacak kesiminin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme, dava başında talep edilen alacak yönünden; davacının, davalı sigortacının acente yetkilisine verdiği açığa imzalı belgenin kötüye kullanılarak, hasar talebinden vazgeçme şeklinde doldurulduğu, buna ilişkin olarak davacının savcılığa yaptığı şikayet tarihinden itibaren 1 yıl içinde tazminat davasını açtığı, böylece davacının davasının TTK"nun 1268. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı gerekçesiyle ilk talebin kabulü yoluna gitmiştir.
    Davaya konu hasara yol açan riziko, davanın ve sigorta poliçesinin tarafı olanların eyleminden kaynaklanmadığından, olayda ceza zamanaşımının uygulanması mümkün değildir. Ancak, sigortalı işyerindeki yangının kasten sigortalı tarafından çıkarılmadığı ceza davasından beraat ettiği, davalı ... şirketinin acentesi ...çalışanı olan .... davacıdan aldığı açığa imzalı belgeyi hasar talebinden vazgeçme şeklinde doldurduğu, davalının bu belgeye dayanarak ödeme yapmaktan kaçındığı, bu belgenin davacıdan alınma amacı dışında ve suç teşkil edecek şekilde kötüye kullanıldığı, dosya kapsamı ve ceza mahkemesinin maddi olayı belirleyen kararı ile sabittir.Davalı sigortacının, acente çalışanının bu eylemine dayanarak ödeme yapmama konusunda hak kazanması karşısında, bu eylemden dolayı sorumluluğu bulunmaktadır. Suç teşkil eden açığa imzanın kötüye kullanılması eylemi yönünden,... tarafından verilen ve açığa atılan imzanın kötüye kullanıldığına dair kararın 29.06.2010 tarihinde kesinleştiği, davacının poliçeden doğan haklarını talep için yararlanacağı 2 yıllık zamanaşımı süresinin bu tarihten başlayacağı gözetildiğinde; davacının davasını zamanaşımı süresi içinde açtığı; ancak ıslah edilen kısım yönünden, 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçirildiği; bu itibarla davanın esası yönünden mahkemenin ulaştığı sonucun doğru olduğu, tarafların dayandığı delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı dikkate alınarak taraf
    ...
    vekillerinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 651,97 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 10.10.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
    ...
    -KARŞI OY-

    Davalı tarafından sigortalanan davacıya ait çiftlikte 03.08.2006 tarihinde yangın meydana geldiği, davacının sigorta şirketine 07.08.2006 tarihinde ihbarda bulunduğu sigorta şirketinin Genel Şartların B.3 ve 8/1.maddesi gereğince 07.10.2006 tarihinde temerrüde düştüğü fakat davacı tarafından verilen hasar tazminatından vazgeçmeyi içerir. 23.11.2006 tarihli dilekçe nedeniyle ödeme yapılmadığı ve hasar dosyasının Kasım 2006 tarihinde kapatıldığı hususları uyuşmazlık konusu değildir.
    Olay tarihi itibariyle uygulanması gereken TTK"nun 1268.maddesi gereğince sigorta mukavelesinden doğan alacaklarda zamanaşımı 2 yıldır. Davalı ... şirketi 7.10.2006 tarihinde temerrüde düştüğü ve Kasım 2006
    ../...

    ...

    tarihinde hasar dosyasını ödeme yapmayarak kapattığı halde davacı bu tarihten itibaren 2 yıl boyunca sigorta tazminatının ödenmesi için harekete geçmemiş, hasar dosyası kapatılmasına rağmen suskun kalmış ve 818 sayılı BK"nun 132 ve 133.maddelerinde gösterilen zamanaşımının durması veya kesilmesi sebeplerinden hiçbiri de gerçekleşmemiştir.
    Davacının 2 yıl olan zamanaşımı süresinin dolmasından sonra 28.10.2009 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına ve 09.07.2009 tarihinde davalıya müracaat etmesi ve 23.11.2006 tarihli belgenin açığa imzanın kötüye kullanılması suretiyle belgenin doldurulmuş olduğuna dair hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususları TTK 1268.maddesinde gösterilen 2 yıllık zamanaşımı süresini kesmez. Zira, davacı 23.11.2006 tarihli belgeyi sigorta şirketine vermediğini iddia ederek şikayet ettiğine göre bu belge kendisi tarafından verilmediğinden 2 yıl beklemeden davalıdan tazminatı talep etmesi gerekirdi. Davacının, davalının temerrüde düştüğü 07.10.2006 tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra açtığı iş bu davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekmekle Sayın Çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi