17. Hukuk Dairesi 2014/9393 E. , 2016/8732 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı .... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü, trafik sigortacısı olduğu kamyon ile minibüsün çarpışmasıyla oluşan kazada, minibüste yolcu olarak bulunan davacılar murisinin öldüğünü, davalıların kazada kusurlu olduğunu, davacıların murisin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ... için 40.000,00 TL, Hacı için 20.000,00 TL. maddi tazminat ile davacı ... için 25.000,00 TL. ve diğer davacılardan her biri için 20.000,00"er TL. manevi tazminatın (sigortacılar sadece maddi tazminattan ve poliçe limitiyle sorumlu olmak kaydıyla) dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 23.10.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle davacı eş için maddi tazminat talebini 90.205,94 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, ölüm halinde kişi başı poliçe limiti olan 200.000,00 TL. ile sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, hesap raporunun aktüerya uzmanı bilirkişiden alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... Sigorta vekili, poliçe limiti olan 200.000,00 TL. ile sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacı babanın tazminat
...
hesabında başka çocuğu olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ..., kazada davalı sürücünün kusuru olmadığını, diğer araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne; davacı ... için 7.981,83 TL, davacı ... için 90.205,94 TL. destekten yoksun kalma tazminatının yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (sigorta şirketleri yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine); her bir davacı için 10.000,00 TL"den toplam 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteklerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacılar murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK"nun 53. ve 56. maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
BK"nun 53. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Dava dilekçesinde, desteğin sağlığında yaptığı iş ve elde ettiği gelir konusunda herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır. Desteğin işi ve geliri konusunda, dosyada bulunan tek delil, kolluk güçleri tarafından düzenlenen sosyal ekonomik durum araştırma raporu olup bu raporda da sadece, desteğin ölmeden önce çiftçilik yaptığı tespitine yer
...
verilmiş, elde ettiği gelir konusunda herhangi bir tespit yapılmamıştır.
Hükme esas alınan 21.09.2012 tarihli aktüerya raporunda, desteğin çiftçilik yaptığı ve vasıflı eleman sayılması gerektiği varsayımından hareketle, asgari ücretin 2 katı gelir elde edeceği kabul edilerek hesap yapılmış; mahkemece, bu rapordaki hesaplamaya göre hüküm tesis edilmiştir. Tazminat hesabına esas alınacak olan desteğin gelir araştırması yeterli olmayıp eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, desteğin gerçek ve düzenli gelirinin tespiti bakımından, kapsamlı kolluk araştırması yaptırılması, çiftçilikle uğraşmakta olan desteğin bağlı olduğu sosyal güvenlik kurumunda ve ilgili çiftçi kayıt sisteminde kaydının bulunup bulunmadığı ile sahip olduğu arazi miktarının tespiti için gerekli belgelerin temin edilmesi, iştigal ettiği çiftçilik işi ve bu işin icrasında kullandığı arazi miktarı ile ekim yaptığı ürünlere göre elde ettiği gelire şahsi katkısı belirlenmeli, bu katkının yerine eleman çalıştırılması halinde ödeyecek ücretin saptanması, bundan sonra hesap raporu düzenlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz belgelere itibar edilerek asgari ücretin 2 katı üzerinden yapılan hesaplamaya göre yüksek miktarda tazminata hükmedilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye geri verilmesine 10.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.