MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d, 35, 62, 52/5, 53. ve 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılan vekili, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık ile katılanın akraba oldukları, sanığın özel güvenlik görevlisi, katılanın ise küçükbaş hayvancılık yaptığı, sanığın, katılana arsa almak istediğini söylediği ve katılanla arsa bakmaya gittikleri, ancak baktıkları arsanın satıldığını öğrendikleri, katılanın, sanığa ""yanında bulunan 120000 TL parayı bana ver ben arsa bulursam sana arsa alırım"" diyerek parayı alıp karşılığında senet verdiği, bir süre sonra katılanın sanığı arayarak "" babasının çok hasta olduğunu, paraya ihtiyacı olduğunu, babası öldükten sonra kendisine miras kalacak arsaları kendisine vermek suretiyle biraz daha para istediği, sanığın bunun üzerine katılana 92000 TL daha para verdiği, karşılığında katılanın beyaz A4 kağıda yazılı 212000 TL borçlu olduğuna dair senet verdiği, sanığın senedi icraya vererek katılan hakkında takip başlattığı, katılanın senet üzerindeki imzaya itiraz ettiği, İcra Hukuk mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu imzasının katılana ait olduğunun ortaya çıkması üzerine itirazın reddedildiği, icra takibi neticesinde katılanın aracının icra marifetiyle satılarak sanık müdafii tarafından satın alındığı ancak devam eden dava nedeniyle sanık müdafii araç vergilerinin ödenmeyerek devir işlemlerinin bekletildiği, böylelikle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın, katılandan delillendirilebilir herhangi bir alacağı ve katılanla herhangi bir ticari ilişkisi olmadığı halde, üst kısmı sonradan doldurularak sahte oluşturulmuş senedi icra dairesine sunmak suretiyle icra takibi başlattığının sanık savunması, katılan beyanı, tanık beyanları ve bilirkişi raporlarından anlaşılması karşısında mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde isabetsizlik görülmemiş, Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2011/1205 esas sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi ve mahkeme dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu imzasının katılana ait olduğuna dair aynı yönde rapor verilmesi neticesinde, raporlar arasında herhangi bir farklılık bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin katılan beyanına dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulduğu, senedin katılan tarafından bizzat verildiğine dair temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Yapılan icra takibi neticesinde katılana ait aracın devam eden icra dosyasında cebri icra yoluyla satışına karar verildiği ve aracın sanık müdafii tarafından sanık adına satın alındığı bu nedenle eylem tamamlandığından sanık hakkında 5237 sayılı yasanın 158/1-d maddesi uyarınca tamamlanmış nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.