17. Hukuk Dairesi 2014/9423 E. , 2016/8740 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının sürücüsü olduğu motorsikletin çarpması sonucu davacının ağır yaralandığını, sol ayağı ve 7 dişinin kırıldığını, ameliyatla ayağına platin takıldığını, davacının 6 ay yatağa bağlı kaldığını, kazadan önce inşaat işçisi olan davacının işgücü kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 20.000,00 TL. maddi ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile takdiren 1.000,00 TL. maddi tazminat ve 1.000,00 TL. manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin temyiz talebi yönünden;
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davalı aleyhine 1.000,00 TL. maddi tazminat ile 1.000,00 TL. manevi tazminata hükmedilmiş olup; karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiştir. Davalının aleyhine hükmolunan maddi ve manevi tazminat, ayrı
...
ayrı kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davacı taraf, kazadaki yaralanmanın çalışma gücü kaybına neden olduğu iddiasıyla maddi tazminat isteminde bulunmuş; mahkeme ise, davacının yaralanması ile ilgili olarak rapor almadan maddi tazminata hükmetmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, ... bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan ... Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; mahkemece, davacı taraf tedavi belgesi sunmamış olsa da yaralanması nedeniyle kaçınılmaz olarak masraf yaptığının kabul edildiği gerekçe gösterilerek takdiren maddi tazminata hükmedilmiş; herhangi bir sağlık raporu alınmamıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı tarafın dava dilekçesindeki anlatımından, yaralanma nedeniyle tedavi gideri değil çalışma gücünün kaybı nedeniyle işgöremezlik tazminatı talep ettiği anlaşılmakta olup, incelemenin de buna göre yapılması gerekir. Davacının talep ettiği işgöremezlik tazminatının hesaplanabilmesi bakımından ise, öncelikli olarak yaralanmasının çalışma gücü kaybına sebep olup olmadığı ile oranının belirlenmesi için rapor alınması gerekmektedir.
...
Bu durumda mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları celbedilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında .... ilgili ihtisas dairesinden, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, davacının çalışma gücü kaybının bulunup bulunmadığı, varsa oranının ne olduğu konularında denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak maluliyet oranının belirlenmesi; sonrasında belirlenen maluliyet oranına göre davacının talep edebileceği işgöremezlik tazminatının miktarı konusunda aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davacı tarafın, yaralanma nedenine dayalı manevi tazminat istemi yönünden yapılan inceleme de yetersizdir. Zira, haksız fiil sonucu oluşan zararın boyutu, manevi tazminatın takdiri esnasında gözetilecek en önemli unsurlardandır. Mahkeme tarafından, davacının yaralanması nedeniyle oluşan zararın boyutunun belirlenmesi bakımından hiçbir inceleme ve araştırma yapılmaksızın manevi tazminata hükmedildiği görülmektedir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken, yukarıda maddi tazminat miktarının belirlenmesi hususunda ifade edildiği üzere, davacının yaralanmasının boyutu, davacıda geçici ya da kalıcı maluliyete sebep olup olmadığı konularında rapor alındıktan sonra; tespit edilen zararın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, tarafların kazadaki kusur oranlarına, olay tarihindeki paranın alım gücüne, hak ve nesafet kurallarına göre uygun miktardaki manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ve davacıya geri verilmesine 10/10/2016 gününde üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
...
6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi gereğince uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nun 427.maddesi gereğince temyiz kesinlik sınırı değerlendirmesinde maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamının gözönüne alınması gerektiği görüşünde olduğumdan ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle temyiz isteminin reddedilmesine ilişkin (1) nolu çoğunluk görüşüne katılmıyorum.