MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların olay tarihinden önce evli olmakla birlikte daha sonradan boşandıkları, katılanın sanık ..."den 9.000 TL alacaklı olduğu, adı geçen sanığın bu borcu ödeyememesi sonucu katılana borcunu ödeyebilmek için diğer sanık ..."den 40.000 TL alacaklı olduğunu, alacağına karşılık ihtiyati haciz kararı çıkarttığını ancak parası olmadığı için teminat ve masraf yatıramaması sebebi ile haczi gerçekleştiremediğini, haciz işlemlerini gerçekleştirmek için 6.000 TL paraya ihtiyacı olduğunu, eğer bu parayı verirse haciz sonucu elde edeceği paradan 15.000 TL borcunu ödeyeceğini söyleyerek katılandan 6.000 TL daha para aldığı, bu para karşılığında katılana 6.000 TL bedelli 21.07.2010 düzenleme tarihli bono verdiği, ayrıca sanık ..."den olan alacağının 15.000 TL"sini katılana temlik ettiğine ilişkin temlikname düzenlendiği, daha sonra katılandan aldığı 6.000 TL"yi icra dosyasına teminat olarak yatırarak daha önceden alınan ihtiyadi haciz kararına istinaden sanık ..."nin mallarını haczettirdiği, ancak takip kesinleşmeden sanık ..."in alacağını tahsil ettiğinden bahisle sanık ... hakkındaki hacizleri kaldırttığı, sanık ... ile birlikte İcra Dairesi"ne giderek yatırdığı teminat ile haczedilen malları teslim aldıkları, katılanın borcunu da ödemediklerinin iddia edildiği somut olayda, mahkemece taraflar arasındaki ihtilafın hukuki nitelikte olduğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 27/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.