
Esas No: 2013/2727
Karar No: 2013/2727
Karar Tarihi: 3/2/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
VEYSEL KAPLAN BAŞVURUSU (3) |
(Başvuru Numarası: 2013/2727) |
|
Karar Tarihi: 9/3/2016 |
R.G. Tarih ve Sayı: 28/4/2016-29697 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
Başkan |
: |
Engin YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Serdar ÖZGÜLDÜR |
|
|
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT |
|
|
Recep KÖMÜRCÜ |
|
|
M. Emin KUZ |
Raportör Yrd. |
: |
Hikmet Murat AKKAYA |
Başvurucu |
: |
Veysel KAPLAN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, gönderilmek istenen mektupların ceza infaz kurumunca
alıkonulmasına karar verilmesi nedeniyle haberleşme ve ifade özgürlüğünün ihlal
edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 19/4/2013 tarihinde Anayasa
Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerininidari
yönden yapılan ön incelemesi neticesinde belirlenen eksiklikler tamamlatılmış
ve başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin
bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca 30/6/2015
tarihinde, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
4. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca 30/6/2015
tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından 14/7/2015
tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte
yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü tanınan ek süre içerisinde 1/9/2015 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuştur.
7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanlarını 13/10/2015 tarihinde ibraz etmiştir.
III. OLAYLAR VE OLGULAR
A. Olaylar
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 8/11/2005
tarihli ve E.2005/61, K.2005/120 sayılı kararıyla başvurucunun “silahlı terör
örgütüne üye olma” suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar
verilmiştir.
10. Kocaeli 2 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun posta yolu ile göndermek
istediği, sonlarında sırasıyla "mektup no: 69", "mektup no: 70" ifadeleri ile 18/12/2012
ve 19/12/2012 tarihleri bulunan beş sayfalık iki adet mektup, Kocaeli 2 No.lu F
tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Eğitim Kurulu Başkanlığının
20/12/2012 tarihli ve 2012/73/71 sayılı kararıyla alıkonulmuştur. Aynı kararla
hükümlü olduğu anlaşılan başka bir kişinin yazdığı mektubun da gönderilmemesine
karar verilmiştir.
11. Aynı başvurucunun posta yolu ile göndermek istediği ve
sonunda "mektup no: 72" ifadesi ve 14/1/2013
tarihi bulunan dört sayfalık mektup, Kocaeli 2 No.lu F tipi Yüksek Güvenlikli
Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Eğitim Kurulu Başkanlığının 22/1/2013 tarihli ve 2013/1/1
sayılı kararıyla alıkonulmuştur. Aynı kararla tutuklu olduğu anlaşılan iki
kişinin yazdığı mektupların da alıkonulmasına karar verilmiştir.
12. Eğitim Kurulu Başkanlığının 20/12/2012
tarihli kararının gerekçesi şöyledir:
"TOPLANTININ GÜNDEMİ:
a) Hükümlü Ü.İ."nin
posta yolu ile gelen 9 (Dokuz) sayfalık siyasi içerikli mektubun incelenmesi;
b) Hükümlü Veysel Kaplan"ın 69 ve 70 nolu diye belirttiği 5 (Beş) sayfalık siyasi içerikli
mektubunu posta yolu ile yollamak istemiştir. Belirtilen mektubun incelenmesi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
a ve b maddelerinde anılan mektupların içerisinde örgütsel haberleşmeye
yönelik yorum ve ifadeler bulunmaktadır.
-Bu nedenle; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin
İnfazı Hakkında Kanunun 68. Maddesi (...) 3. Bendi hükümlerine istinaden a maddesinde
belirtilen mektubun hükümlü Ü.İ."ye verilmemesine, b
maddesinde belirtilen mektubun ise gönderilmemesine... karar
verildi."
13. Eğitim Kurulu Başkanlığının 22/1/2013
tarihli kararının gerekçesi ise şöyledir:
"TOPLANTININ GÜNDEMİ:
a) Tutuklu B.K. 5 (Beş) sayfalık siyasi
içerikli mektubunu posta yolu ile yollamak istemiştir.
b) Hükümlü Veysel Kaplan 4 (Dört) sayfalık
siyasi içerikli mektubunu posta yolu ile yollamak istemiştir.
c) Tutuklı V.A. 26
(Yirmi Altı) sayfalık siyasi içerikli mektubunu posta yolu ile yollamak
istemiştir.
Belirtilen mektupların incelenmesi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
a) Anılan mektubun içerisinde örgütsel
içerikli ve yine örgütsel haberleşmeye yönelik yorum ve ifadeler (Örnk.S.1 T.C."nin Soykırım
Tarihine ve Kürdistan"da Yürüttüğü Soykırım ve Ayakları Üzerine Kısa Bir Bakış
başlıklı yazı) bulunmaktadır.
b) Anılan mektubun içerisinde örgütsel
içerikli, tehdit edici, kışkırtıcı yorum ve ifadeler bulunmaktadır.
c) Anılan mektubun içerisinde örgütsel
içerikli yorum ve ifadeler) Örnk.S.1 Önderlik
Öğretisinde Dil, Kimlik, Sınıf Başlıklı yazı) bulunmaktadır.
-Bu nedenle; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin
İnfazı Hakkında Kanunun 68. maddesi (...) 3. Bendi hükümlerine istinaden; belirtilen
mektupların gönderilmemesine... karar verildi."
14. Başvurucu kendisiyle ilgili olan her iki karara karşı,
süresi içerisinde Kocaeli İnfaz Hâkimliği nezdinde ayrı ayrı şikâyet
başvurusunda bulunmuştur. Başvurucunun, Eğitim Kurulunun 22/1/2013
tarihli kararına karşı yaptığı müracaat (şikâyet dilekçelerinden ikincisi)
şöyle başlamaktadır:
"Söz
konusu karar keyfidir. Usul hatası vardır. Mektup engelleme yetkisi 5275 sayılı
yasaya göre Disiplin Kurulu yetkisindedir..."
15. Eğitim Kurulu Başkanlığının ilk kararına karşı başvurucu ile
birlikte diğer kişi de şikâyet kanun yoluna gitmiş ve her iki şikâyet de
2013/79 sayılı dosyaya kaydedilmiştir. İkinci karara karşı yine başvurucu ile
beraber tutuklu bir kişi de şikâyet kanun yoluna gitmiş, bu şikâyetler de 2013/977
sayılı dosyaya kaydedilmiştir.
16. Başvurucun şikâyetlerinden ilki 20/2/2013
tarihinde E.2013/79, K.2013/944 sayılı kararla hükme bağlanmıştır. Karar
gerekçesi şöyledir:
"...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosyanın incelenmesinden, Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Eğitim
Kurulu Başkanlığının 20/12/2012 ve 2012/73/71sayılı kararınaitiraz
ettikleri ve itiraz eden Ü.İ."e posta yolu ile gelen
7 sayfalık siyasi içerikli mektubun, VEYSEL KAPLAN"ın
posta yolu ile göndermek istediği 69/70 nolu diye
belirttiği 5 sayfalık siyasi içerikli mektubunun içerisinde örgütsel
haberleşmeye yönelik yorum ve ifadeler olması edeniyle Ceza İnfaz Kurumlarının
Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında Kanunun
68.maddesinin (Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürüne,
görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç
örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları
paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri , tehditve hakaret içeren mektup, faks ve telgraflar
hükümlüye verilmez... hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez) 3. bendi
hükümlerine istinaden belirtilen mektubunÜ.İ"e
verilmemesine diğer VEYSEL KAPLAN tarafından gönderilmek istenen mektubun ise gönderilmemesinekarar verildiği görülmüştür.
Taleple ilgili olarak C.Savcısından
yazılı görüş istenilmiş C.Savcısıyasal olmayan
itirazın reddinekarar verilmesimütalasında
bulunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
;
1-İtiraz edenler Ü. İ. ve VEYSEL KAPLAN"nın Kocaeli 2 Nolu F Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Eğitim Kurulu Başkanlığının20/12/2012 ve
2012/73/71 sayılıkararına yönelik itirazlarının
REDDİNE,.."
17. Başvurucunun ikinci şikâyeti ise 7/3/2013
tarihli ve E.2013/977, K.2013/1170 sayılı kararla hükme bağlanmıştır. Karar
gerekçesi şöyledir:
"...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosyanın
incelenmesinden, Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu Müdürlüğü Eğitim Kurulu Başkanlığının22/01/2013 tarih ve
2013/1/1sayılı kararınaitiraz ettikleri ve itiraz
edenler VEYSEL KAPLAN"ın posta yolu ile yollamak
istediği 4 sayfalık siyasi içerikli mektubun içerisinde örgütsel içerikli,
tehdit edici, kıkırtıcı yorum ve ifadeler ve V. A."ın posta yolu ile yollamak istediği 26 sayfalık siyasi
içerikli mektubun içerisinde örgütsel içerikli, tehdit edici, kışkırtıcı yorum
ve ifadeler olduğundanCeza İnfaz Kurumlarının
Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında Kanunun 68.maddesi
(kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürün, görevlileri hedef gösteren, terörve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri
mensuplarını haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe
yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hakareti içeren mektup, faks ve
telgraflar hükümlüye verilmez, hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilemez) 3.
Bendi hükümlerine istinaden; eğitim kurulu kararı ile hükümlülere verilmediği
görülmüştür.
Taleple ilgili olarak C.Savcısından
yazılı görüş istenilmiş C.Savcısıyasal olmayan
itirazın reddinekarar verilmesimütalasında
bulunmuştur.
İtiraz edenin dilekçesi
,Eğitim Kurulukararına yönelik karar ve ekleri
bir bütün halinde inceleyip değerlendirildiğinde ,kararın usul ve yasalara
uygun olduğu kanaat ve sonucuna vardığından talebinin reddine karar verilmesi
gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İtiraz edenler VEYSEL KAPLAN ve V.A"nın Kocaeli 2 Nolu F Tipi
Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Eğitim Kurulu Başkanlığının
22/01/2013 ve 2012/1/1sayılıkararına yönelik itirazlarının REDDİNE,.."
18. Başvurucu, yine ayrı ayrı ve süresi içerisinde olmak üzere
İnfaz Hâkimliğinin kararlarına karşı itiraz yoluna başvurmuştur. Kocaeli Ağır
Ceza Mahkemesi, 14/3/2013 tarihli ve 2013/361 Değişik
İş sayılı kararı ve 5/4/2013 tarihli ve 2013/417 Değişik İşsayılıkararlarıyla
İnfaz Hâkimliğinin kararlarına atıf yaparak itirazların reddine karar
vermiştir.
19. Söz konusu kararlar 23/3/2013 ve
15/4/2013 tarihlerinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
20. Başvurucu 19/4/2013 tarihinde her
iki karar yönünden bireysel başvuruda bulunmuştur.
21. 1/6/2015 tarihinde başvuruya konu
mektupların örnekleri Ceza İnfaz Kurumundan istenmiştir.
22. Başvurucunun "Çarpıtma
Eleştiri Değildir" başlıklı birinci mektubun içeriğinde yer
alan birtakım ifadeler şöyledir:
"20-30 Ağustos 2012 Halkın Günlüğü"nde "Gerçeklere Bağlı Kalanlar Devrimcileşir" başlıklı eleştirimize DHKP/C"li tutsaklar yürüyüş sayı:..
2012 yanıt verdiler.", "Bizler sohbet hakkı için asla "zafer"
demedik. Demeyiz. Üstelik sohbet hakkı 2007"den önce 9 saat olarak zaten vardı.
DHKP/C, direnişi sonlandırmasının gerekçesi olarak sohbet hakkının 10 saate
çıkarılması ve güya iyileştirme (tredman) programının
dışındaymış gibi değerlendirdi ve büyük zafer olarak sundu.", "Evet
bütün bunlar DHKP/C"ye göre "tredmana bağlı
değilmiş". Bu dostlarımız tredmanın ne olduğunu
mu bilmiyorlar acaba. Elbette bilmediklerinden değil yalan ve çarpıtmayı
seçiyorlar.", "CMP (Cezaevleri Merkezi Platformu) da başka konuşuyor.
Gerçeklere bağlı kalmazsanız çürürsünüz demiştik. Siz demogaji
ve çarpıtmaya devam ediyorsunuz.", "mektup no:70"
23. Başvurucunun aynı mektubu şöyle devam etmekte ve içeriğinde
yer alan birtakım ifadeler şöyledir:
"Merhaba yoldaşlar selam ve sevgiler. 69 ve 70 nolu
mektupları birlikte yolluyorum. En son 55. sayıyı okuyabildim. Gelişmeleri
takip ediyorum."
"Evet
eleştirilerinizi yapın ama ideolojik, politik savrulmanıza da bakmayı ihmal
etmeyin.", "DHKP/C 2007"de bıraktığı direnişe açıklık getiremediği
için eziliyor ve saldırganlaşıyor.", "mektup no:69"
24. "Sol tasfiyeciliğini savaş sloganlarıyla gizleyen vatansever
ulusalcı sol"un yalan ve çarpıtmaları"
başlıklı "mektup no:72"de
de buna benzer ifadeler bulunmaktadır.
B. İlgili Hukuk
25. 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 68. maddesi şöyledir:
“(1)Hükümlü, bu maddede
belirlenen kısıtlamalar dışında, kendisine gönderilen mektup, faks ve
telgrafları alma ve ücretleri kendisince karşılanmak koşuluyla, gönderme
hakkına sahiptir.
(2) Hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine
gelen mektup, faks ve telgraflar; mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu
komisyon, olmayanlarda kurumun en üst amirince denetlenir.
(3) Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye
düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya
diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan, kişi veya
kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hakareti
içeren mektup, faks ve telgraflar hükümlüye verilmez. Hükümlü tarafından
yazılmış ise gönderilmez.
(4) Hükümlü tarafından resmî makamlara veya
savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgraflar denetime tâbi
değildir.”
26. 6/4/2006 tarihli ve 26131 sayılı
Resmî Gazete"de yayımlanan Ceza İnfaz Kurumlarının
Yönetimi ile Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük"ün(İnfaz
Tüzüğü) 91. maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:
“Kurumun asayiş ve
güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar
amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı olarak
haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve
yanlış bilgileri, tehdit ve hakareti içeren mektup, faks ve telgraflar
hükümlüye verilmez. Hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez.”
27. İnfaz Tüzüğü’nün 42. maddesi şöyledir:
" Disiplin kurulunun görev ve yetkileri
(1) Disiplin kurulu aşağıda sayılan işleri yapmakla görevli ve
yetkilidir;
...
e) Hükümlülere gelen veya hükümlüler tarafından gönderilen mektup,
telgraf ve faks iletilerinden mektup okuma komisyonu tarafından sakıncalı
olduğu değerlendirilenlerin, ilgililerine verilip verilmemesine karar vermek,
..."
28. İnfaz Tüzüğü’nün 43. maddesi şöyledir:
"Eğitim kurulunun görev ve yetkileri
(1) Eğitim kurulu aşağıda sayılan işleri yapmakla görevli ve
yetkilidir;
a) Kurumda uygulanacak eğitim ve iyileştirme
programlarının esaslarını belirlemek, izlemek ve değerlendirmek,
b) Kuruma yeni gelen hükümlüyle ilgili gerekli
araştırmanın yapılmasını, rapor hazırlanmasını sağlamak ve bu raporları
değerlendirmek,
c) Eğitim ve iyileştirme programlarının
işleyişini ve sonuçlarını değerlendirerek, kullanılan yöntemlerde yapılması
gereken değişiklikleri saptamak ve uygulanmasını sağlamak,
d) Eğitim-öğretim programları çerçevesinde
hükümlülerin eğitim giderlerinin karşılanması için yapılacak çalışmaları
plânlamak,
e) Hükümlülerin korunması, eğitimleri ve
yönlendirilmeleri konusunda duyarlılık oluşturulması, kurumların işleyişi ve
önemi hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmak,
f) Hükümlü ile durumu hakkında bilgi sahibi
olması gerekli ya da yararlı görülen kişi, kurum ya da kuruluşları, özel hayata
saygı, gizlilik ve etik kurallarına uygun biçimde bilgilendirmek,
g) Kurum kitaplık veya kütüphanesine satın
alma, bağış ya da ödünç alma gibi yollarla kazandırılacak yayınların tespitini
yapmak,
h) Kuruma gelen kitabın, kitaplık ya da
kütüphaneye kabul edilip edilmemesine karar vermek,
ı) Kuruma gelen her türlü yayının, kurum
güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları
kapsayan nitelikte olup olmadığına karar vermek,
j) Kitap okumayı özendirici çalışmalar yapmak,
k) Kurum dışından getirilecek kişileri ve bu
kişilerin yapacağı etkinlikleri ve konusunu belirlemek,
l) Mevzuatla verilen diğer görevleri yerine
getirmek."
29. İnfaz Tüzüğü"nün 36. maddesi şöyledir:
"Disiplin
Kurulu
(1) Disiplin kurulu; kurum müdürünün
başkanlığında idare memuru, psiko-sosyal yardım
servisinde görevli her meslek grubundan kurum müdürü tarafından seçilen birer
temsilci, öğretmen, atölye şefi ile sorumlu infaz ve koruma başmemurundan
oluşur.
(2)
Birinci fıkrada sayılan personelin tamamının kurumda bulunmaması hâlinde,
kurul, mevcut olanlarla oluşturulur."
30. İnfaz Tüzüğü"nün 37. maddesi şöyledir:
" Eğitim kurulu
(1) Eğitim kurulu;
kurum müdürünün başkanlığında, eğitimden sorumlu ikinci müdür, cezaevi tabibi,
psikolog, sosyal çalışmacı ve kurumda görev yapan bütün öğretmenler ile
kütüphaneciden oluşur.
(2) Birinci fıkrada sayılan personelin
tamamının kurumda bulunmaması hâlinde kurul mevcut olanlarla oluşturulur."
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
31. Mahkemenin 9/3/2016 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
32. Başvurucu, göndermek istediği mektuplarda kamuoyuna yazdığı
değerlendirmelerin engellendiğini ve yazdığı mektupların engellenmesinin
Anayasanın 20., 22. ve 26. maddelerine aykırı olduğunu
ileri sürmüş; dosyaların içerik yönünden aynı olması sebebiyle tek form altında
başvuruda bulunduğunu, her iki engelleme kararının keyfî olduğunu, maddi ve
manevi kişisel gelişiminin engellediğini iddia ederek her iki engelleme kararı
için ayrı ayrı20.000 TL maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
33. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan, B.
No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvuru formu ve
eklerinin incelenmesi neticesinde başvurucunun iddialarının özü, göndermek
istediği mektupların Cezaevi idaresince sakıncalı görülerek alıkonulması
nedeniyle haberleşme hürriyetinin kısıtlanması hakkındadır. Bu sebeple
başvurucunun bütün iddiaları haberleşme hürriyeti kapsamında
değerlendirilmiştir. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de
haberleşme alanında ifade özgürlüğünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8.
maddesi ile güvence altına alındığını hatırlatmaktadır (Silver ve diğerleri/Birleşik Krallık, B.
No: 5947/72…, 25/3/1983, § 107; Fazıl Ahmet Tamer/Türkiye, B. No:
6289/02, 5/12/2006, § 33; Ahmet Temiz,
B. No: 2013/1822, 20/5/2015, § 23).
34. Başvurucu; gönderilmek istenen mektupların keyfî ve temelsiz
bir şekilde alıkonulduğunu, şikâyet ve itiraz yollarından da sonuç alamadığını
belirterek tazminat talebinde bulunmuştur.
35. Bakanlık görüşünde AİHM içtihatları hatırlatılarak
başvurucunun iddialarının bu kararlar doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği
bildirilmiştir.
36. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı cevabında başvuru
dilekçesindeki ifadelerini yinelemiştir.
37. Somut olaylarda başvurucu, İnfaz Hâkimliği nezdinde ikinci
mektubuna ilişkin olarak şikâyet başvurusunda bulunurken mektupların
gönderilmemesine ilişkin kararların Disiplin Kurulu Başkanlığının görevi
dâhilinde olduğunu ileri sürmüştür (bkz. § 14).
38. İnfaz Hâkimliği, ikinci mektuba ilişkin olarak yaptığı
incelemede "itiraz edenin dilekçesi,
Eğitim Kurulu kararına yönelik karar ve ekleri bir bütün halinde inceleyip
değerlendirildiğinde" diyerek mektubun Eğitim Kurulu kararıyla
alıkonulmasını usule ilişkin bir sorun olarak görmüş ve esası etkileyecek bir
durumun oluşmadığı kanaatine varmıştır (bkz. § 14).
39. Söz konusu mektup, cezaevinde yer alan bir kişi tarafından
değil yine şekli İnfaz Tüzüğü ile belirlenen aynı cezaevinde yer alan bir başka
kurul tarafından karara bağlanmıştır. Bu manada bireysel başvuru anlamında bir
yetki aşımından söz edilemez. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi, söz konusu hususun
kanun yolunda gözetilmesi gereken bir mesele olduğu kanaatindedir. Ayrıca
başvurucu, başvuru formunda bu hususa ilişkin şikâyette bulunmamaktadır.
40. Cezaevi idaresi tarafından başvuruya konu mektup ile diğer
hükümlü ve tutukluluların mektupları birlikte
incelemeye tabi tutulmuştur. 5275 sayılı Kanun’un 68.
maddesinin (3) numaralı fıkrasında “Kurumun
asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve
çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine
neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri,
tehdit ve hakareti içeren mektup, faks ve telgrafların” hükümlüye
verilmeyeceği, hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmeyeceği düzenlenmiştir.
41. Söz konusu mektuplar incelendiğinde (bkz. §§ 22, 23) DHKP/C
terör örgütüne mensup olan birtakım kişilerin görüşlerine karşı yazılmış
oldukları ayrıca örgütün stratejisi, alması gereken tavır ya da neden bazı
tavırları aldığı hususlarına ilişkin açıklamaları içermektedir. Ayrıca,
başvurulara konu mektupların içeriğinin tamamı buna ilişkindir. Dolayısıyla
mektuptaki sakıncalı ifadelerin neler olduğu, bu bağlamda bunların çıkartılması
ve sakıncalı olduğu değerlendirilen ifadelerin okunamaz hâle getirilip gönderilmesi
konularında bir değerlendirme yapılmasına gerek yoktur. Bu sebeple gerek Ceza
İnfaz Kurumunun gerekse de İnfaz Hâkimliğinin gerekçelerisomut
olayın şartlarında ilgili ve yeterlidir.
42. Açıklanan nedenlerle haberleşme hürriyeti kapsamında açık ve
görünür bir ihlal saptanmadığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Geçici olarak muaf tutulan 198,35 TL harçtan ibaret yargılama
giderinin başvurucudan TAHSİLİNE,
C. Kararın bir örneğinin bilgi için Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
9/3/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.