17. Hukuk Dairesi 2014/9955 E. , 2016/8876 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, kaza nedeniyle davacı müvekkilinin yaralandığını, efor kaybından ve çalışılamayan süreden kaynaklanan maddi zararlara karşılık olarak fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, 10.000,00-TL manevi tazminatın (sigorta şirketi haricindeki) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine, hükmolunacak manevi tazminata kaza tarihi olan 06/04/2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; davacı vekili yargılama sırasında maddi tazminat talebinden feragat etmiştir.
Davalı ... AŞ vekili; müvekkil şirketin dava konusu olay nedeniyle üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, davacının başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını ancak davacı tarafça istenen belgeler bir türlü sunulmadığından aktüere hesap için dosyanın gönderilmediğini, davanın reddini, tüm delillerin toplanması ve "..." tarafından kusur tespitinin yapılmasını sonra müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; maluliyet oranının tespiti için davacının "..."na sevk edilmesine, yine "aktüer" sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile "sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik" tazminatının hesaplanmasına, Hatır taşıması/müterafik kusur (Kask Takmama) şartlarının varlığı halinde tazminattan indirime gidilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
...
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; görülmekte olan olan davada uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasını, kazada sürücünün bir kusuru bulunmadığını, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının hukuk hakimini bağlamadığını, uzman bilirkişi aracılığı ile kazanın nasıl meydana geldiğinin tespitini talep ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, tüm davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine; davalı ... ile davalı ... aleyhine açılan manevi tazminat davsının kısmen kabulüne, 2.600,00-TL manevi tazminatın 06/04/2012 tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hakkındaki maddi tazminata ilişkin dava feragat nedeniyle red edilen davalılar lehine 4.700,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.Davacı vekili, yargılama sırasında davalı ..."den 31.01.2014 tarihinde toplam 19.149,99 TL ödeme aldığından 06.02.2014 tarihinde maddi tazminat talebinden feragat etmiştir.06.02.2014 tarihli feragat dilekçesinde feragatin nedeninin davadan sonraki ödeme olduğu, bu nedenle davalıya dava açmakta kusuru bulunmaması nedeniyle müvekili aleyhine vekalet ücreti vs gibi yargılama giderlerine hükmedilmemesi ihtirazi kaydıyla faragat ettiğini belirtmiştir. Somut olayda hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davalı ... şirketi ve diğer davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, feragat nedeniyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
...
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 5. bendinin tümden hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.