17. Hukuk Dairesi 2014/9963 E. , 2016/8877 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, 04/07/2001 tarihinde ... sevk ve idaresindeki ...plakalı aracın sebep olduğu trafik kazasında müvekkilinin eşinin ve oğlunun öldüğünü, ölümleri ile birlikte müvekkilinin destekden yoksun kaldığını, müraacaatlarına rağmen davalının olumsuz yanıt verdiğini ileri sürerek, 5.000,00 TL eşi ...dolayı, 11.000,00 TL oğlu... dolayı toplam 16.000,00 TL maddi tazminatın 15/09/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduğunu belirterek, esasa ilişkin ise dava konusu aracın müvekkili şirketin trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının gelini ...için destekten yoksunluk tazminat talep hakkının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının müteveffa eşi ....n dolayı 899.48 TL, oğlu... 15.874,08 TL tazminat talep edilebileceği, poliçede belirlenen 11.000 TL"lik teminat tutarından davalı ... şirketinin sorumlu olduğu anlaşıldığından 11.899,48 TL tazminatın davalı ... şirketinin temerrüt tarihi olan 15.9.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 109. maddesinin 1. fıkrasında haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerlerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat
...
yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlenirken, 2. fıkrasında ise, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. 2918 sayılı kanunun anılan hükmünün gözden kaçırılmaması gereken yönü, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Sözkonusu yasa hükmü, ceza zamanaşımı uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır.
Açıklanan hukuksal durum ve ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; olayda, çift taraflı kazada .....plakalı araç sürücüsü .... ile aynı araçta bulunan davacının eşi .... ile sürücünün eşi....dahil olduğu beş kişi vefat etmiştir. Olay tarihi itibariyle, beş kişinin vefatı ile sonuçlanan eylemde uygulama yeri bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 455/2. maddesinde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı on yıl olup; aynı kanunun 102/3. maddesi gereğince uygulanacak ceza zamanaşımı süresi de 10 yıldır. Davalı ... vekili süresinde zamanaşımı definde bulunmuş olup, somut olayda kaza tarihi 04.07.2001 olup dava tarihi ise 24.07.2012"dir. Bu durumda mahkemece, olay tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.