17. Hukuk Dairesi 2016/11654 E. , 2016/8884 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı ... şirketi vekili, kazada sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, öte yandan müteveffa sürücüsünün ehliyetsiz de olduğunu, karşı müteveffa motorsiklet sürücüsünün mirasçılarına toplam 20.080,00 TL ödeme yapıldığını, rücu haklarının doğduğunu belirterek 20.080,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., kazadan önce aracı üçüncü bir kişiye sattığını belirterek kusurunun olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davacı vekiline kusur ve hesaplama için bilirkişi ücreti olarak 500,00 TL gider avansı yatırması için verilen 2 haftalık kesin süreye rağmen gider avansı yatırılmadığından, davanın HMK 114/1-g ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6100 HMK"nın 115/2. maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır. Yine aynı kanunun 120. maddesinde “Davacı, yargılama harçları ile her yıl ... çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
...
Mahkeme dava şartı olarak belirlediği gider avansına yönelik ara kararında gider avansını oluşturan harç, tebligat gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamalı, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermeli, dava şartına yönelik gider avansı ile ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına açıkça yazmalıdır. Ayrıca, bu avans dışında delil ikamesine yönelik avans isteniyor ise HMK.’nun 115. maddesine göre değil, 324. maddesine göre işlem yapmalıdır.
Mahkemece 28.03.2014 tarihli celsede, kusur oranının ve davacının davalıdan talep edebileceği rakamın belirlenmesi için hesap raporu alınması için bilirkişilere ödenmek üzere 400,00 TL ücret taktir edilmiş, bilirkişi ücreti ve posta masrafı olarak toplam 500,00 TL gider avansı yatırılması için davacı vekiline 2 hafta kesin süre verip sonucunu ihtar etmiş, bir sonraki 08.07.2014 tarihli celsede ise verilen kesin sürede gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, somut olayda davacı vekilince dava açılırken 420,00 TL"nin gider avansı olarak yatırıldığı ve bu rakamın harcanmadığı anlaşılmıştır. Bu halde Mahkemece, davacı tarafça baştan yatırılan 420,00 TL"lik gider avansı dikkate alınmadan oluşturulan bu ara kararın usulüne uygun olduğundan bahsedilemez.
Öte yandan, davacı vekilince kesin sürede yatırılması istenen 500,00 TL gider avansının 07.04.2014 tarihinde... havalesi yolu ile ... merkezden havale edildiği hususunun temyiz aşamasında ileri sürülmüş olmasına göre,bu hususun araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Tüm bu açıklamalar ışığında ve yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında hukuka ve yasaya uygun olmayan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.