4. Hukuk Dairesi 2016/7073 E. , 2019/821 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... AŞ aleyhine 10/01/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/02/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, davacı vekili Avukat ..."in mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Okundu, başka duruşmaların olduğundan gelemeyeceğini bildirdiği anlaşıldı. Mazereti reddedildi. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız icra takibi, haciz ve satış işlemleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Türkiye İş Bankası Kilimli Şubesinden kredi çeken dava dışı şahıslara, ilk kredi çektikleri tarihte kefil olduğunu, ancak daha sonra, sahte belge ve imzalarla aynı şahıslara başkaca krediler de kullandırıldığını, ödenmeyince aleyhine icra takibi yapıldığını, kesinleşen menfi tespit davası sonucu borçlu olmadığının tespit edildiğini, bu süreç içerisinde maaşından kesintiler yapıldığını, aracının satıldığını, itibarının zedelendiğini beyan ederek maddi ve manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan işlemlerden dolayı davalının sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
a-Somut olayda, dava konusu alacağın kaynağı haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız eyleme dayanan davalarda yürütülecek faiz, reeskont faizi olmayıp yasal faizdir. Mahkemece, anılan yön gözetilmeden reeskont faizine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
b-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken, saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olan olayda; olayların gelişimi, olay tarihi ile yukarıdaki ilkeler göz önünde bulundurulduğunda, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bu yönüyle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.